Ne yapmalıyım bilmiyorum. Korkuyorum. Korku vucudumu ele geçirirken titriyordum. Nora şu an kurbandı. Aklıma bir şey geldiğinde hızlıca uygulamaya koymaya başladım.
Vivien'ın odasına doğru koşarken beni farketmemeleri için dua ediyordum. Kapıya vardığımda kilitli olmadığını biliyordum son girdiğimde kilidi açmıştım. Kapıyı açtığımda bir şey olmamıştı. Aslında Vivien'ın üstüme atlamasını falan bekliyordum. Yavaşça odanın içinde gezerken sadece kalp atışlarımı duyabiliyordum. Vivien burada değildi ama başka bir şeyin varlığını hissediyordum. Arkamda duyduğum sesler ve sırtımdan inen soğukluk bunun kanıtıydı. Arkamı dönmek istediğimde bir şey bana engel oluyor gibiydi.
R;"Vi-vivien sen misin ?"
Sesimin titremesi arkamdaki şeye zevk veriyor olmalıydı.
"Vivien burada değil."
R;"Sen-sen kimsin ?"
Sesim titrerken arkamdaki şey gülüyordu. Sesi bana tanıdık gelmişti. İçimden üçe kadar saymaya başladım. 1..2..3. Arkamı aniden döndüğümde o şeyin baltasını tam kafama tuttuğunu gördüm. Hızla geri çekilip yere düştüğümde yüzünü tamamen görmüştüm. Bu o kütüphanedeki adamdı.
Ayağa kalktığım zaman o şeyin bana zarar vereceğini biliyordum ama aksine hiç bir şey yapmıyordu. Baltasını yavaşça yere indirdiğinde Ellerimi suratıma siper ettim. O şey kafasını eğdiğinde çıkmak için hazırlanıyordum ki saçımda ve beynimde hissetiğim acı durmama neden oldu.
R;"BIRAK BENİ."
"Umarım Adrian seni yeterince tatmin etmiştir fahişe."
R;"NE ?"
Hızlıca kafamı duvara vurduğunda hisettiğim acının tarifi yoktu. Gözlerim kararırken buna karşı koymaya çalışıyordum ama oldukça zordu. O şey bana iyice yaklaşırken Arkasından birinin geldiğini görmüştüm. Bulanıklığın arasından seçmek oldukça zor olsada kızılımsı saçları onu ele vermişti. Gelen Clara'ydı. Elinde büyük bir şey taşıyor gibi duruyordu. O şey ellerini saçlarımda gezdirirken biraz da olsa ayılmaya başlamıştım. clara bana "sus" işareti yaptıktan sonra o şeyin kafasına koca bir vazo indirmişti. Clara ayağı ile adamı kontrol ederken elini bana uzattı. Ellerine uzandığımda bir buz kadar soğuk olduklarını fark ettim.
Ayağa kalktığımda başım hızlanan bir dönme dolap gibi dönüyordu. Başımın arkasında saçlarımı ıslatan bir sıvı olduğunu fark ettiğimde ellerimi götürdüm. Çektiğimde bunun kan olduğunu anlamıştım. Umursamayarak Clara'ya baktım.
R;"Onu kurtarmalıyız."
C;"Kimi ?
R;"Nora'yı"
C;"Neden ?"
R;"Şu an ki kurban o."
Clara bana kilitlenmiş gibi bakarken onu sarstım.
R;"Fazla zamanımız yok."
Clara başını sallayıp elimden tuttuğunda koşarak odadan çıktık. Ayinin yapıldığı odaya varırken birinin bizi izlediğinden oldukça emindim.
R;"Evet plan nedir ?"
C;"Ses çıkarmaya başla."
R;"Ne ?"
C;"Dediğimi yap."
Clara koşarak her yere vurmaya başladığında çıkan ses sinrimi bozmuştu. Ama tek çaremiz buydu. Koşarak deli gibi her yere vurmaya başladığımda odadaki sesin kesildiğini fark ettim. Clara vurmayı bırakıp bana baktığında ben de durdum. Şimdi tek ses topuklu ayakkabıların çıkardığı sesti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tımarhane [Düzenleniyor] [kitap olacak]
Horrorİnsanın çekeceği acıların sınırı vardır, fakat korkunun sınırı yoktur. Hikaye düzenlenme aşamasındadır.