Kırmızı kapı

9.9K 547 227
                                    

R;"Hadi ama resmen bahane arıyorsun Clara." 

C;"Bahane mi ? oh, tabii." 

Clara bana son bir kez baktı ve arkasını dönerek uzaklaşmaya başladı. Nora'ya baktığımda gözündeki çaresizliği biliyordum, aynısı bende de vardı. Hızlı adımlarla Clara'ya yetiştiğimde odasına girmek üzereydi.  Kapıyı yüzümüze kapatmadan hemen önce elimle durdurduğumda karşı gelmemişti. 

İçeri girdiğimizde yavaşça yatağa oturdum. Nora ise duvara bakıyordu.  Aldırış etmeden Clara'ya döndüm. 

R;"Nasıl ölü olabilirsin ?" 

C;"Rachel, Rachel, Rachel gerçekten o kadar safsın ki. Bu huyundan kurtul lütfen, beni sinir ediyor."

R;"Soruma cevap ver, Nasıl ölü olabilirsin ?"

C;"Yanarak öldüm."  

Clara ağlamaya başladığında onu teselli edecek vakit bulamadan kendini toparladı. Yavaş bir şekilde başını kaldırdığında bir şeylerden korktuğu belliydi. 

C;"Bunu sana anlatmamam gerekirdi." 

R;"Sorun yok sırrın bende güvende. " 

C;"Sorun sen değilsin, Vivien." 

R;"Ne olmuş bana anlattıysan ?"

C;"Göreceğiz." 

R;"Pekala, Buradan gitmeyeceğiz ama Adrian'ı bulmalıyım." 

Clara ayağa kalktığı gibi kapıdan çıktığında duvara aşık olmuş gibi bakan Nora'nın elini tutup çekiştirdim. Nora olabildiğince yavaş hareket ediyor ve beni sinrlendiriyordu. Clara'ya ulaştığımız zaman kolundan tuttum. 

R;"Nereye gidiyorsun öyle ?"

C;"Adrian'ı bulmak istemiyor muydun ?" 

Başımı evet anlamında sallamakla yetindiğimde Clara derin bir iç çekerek devam etti. 

R;"Constance'ın odasına gidiyoruz. Adrian'ı sakladığı yeri bulmalıyız." 

Bir şey söylemeden onu takip etmeye devam ettim. Constance'ın odasına vardığımızda Clara duraksadı ve yavaş adımlarla yürüdü. Onun yaptığının aynısını yapıyordum. Odaya vardığımızda kapı kilitliydi. Clara ne kadar zorlasada açılmamıştı. Clara'yı kenara çekip saçımdan bir tel toka aldım. Ucunu olabildiğince sivrileştirdiğimde beni heyecan ve korkuyla izleyen iki çift göze baktım. Yavaşça tel tokayı deliğe soktuğumda derin nefesler aldım ve tel tokayı içeride çevirdim. Şu an ihtiyacım olan tek şey bir klik sesiydi. Son kez derin bir nefes alıp tel tokayı çevirdiğimde ihtiyacım olan ses kulaklarımı doldurdu. Kapı açılmıştı ve önümüzde duruyordu. Ayağa kalkıp Nora'nın elinden tuttuğumda Clara bana baktı ve gülümsedi. 

C;"Vay canına burada çalışacağına çilingir falan olabilirmişsin." 

R;"Haklısın, şu an bir çilingirci olmayı gerçekten çok isterdim." 

Clara önden içeri girdiğinde her yeri karıştırıyordu. Nora'ya kapıda beklemesini söyleyip içeri girdim. Karıştırabildiğim kadar her yeri karıştırdığımda hastaların evrakları dışında hiç bir şey yoktu. Sıra Constance'ın masasına geldiğinde yavaşça çekmeceleri açtım. Dini eşyalardan başka bir şey yoktu. Böyle bir fahişenin dinle ne işi olabilir ? masanın üstünde kağıtları karıştırırken büyük harfle ve kırmızı ile yazılmış bir kağıda rastladım üstünde "Kırmızı kapı" yazıyordu.  

Clara yanıma geldiğinde bulduğum kağıdın önemli olduğunu anlamıştım. Clara kağıtta yazılanı tekrar ettikten sonra bana baktı ve gülmeye başladı. 

Tımarhane [Düzenleniyor] [kitap olacak]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin