"Doğum gününü mahvetme"
"Ne bileyim ben Felix, giy işte bir şeyler."
Seungmin kulağındaki telefon ile birlikte kendini yatağına atmıştı. Telefonda Felix ile konuşuyordu ve arkadaşı yarım saattir ona Chan'in doğum gününe nasıl giyinip gitmesi gerektiğini soruyordu. Akşam yedi buçuktaki doğum günü partisine öğlen ikide hazırlanmaya başlamıştı.
"Of Seungmin hiç yardımcı olmuyorsun."
Felix oflamış ve tekrar dolabının karşısına geçip kıyafetlerine bakmıştı. Çok severek aldığı şeyler bile şu an gözüne oldukça çirkin geliyordu. Seungmin ise arkadaşının bu haline sadece gülüyordu.
"Çok mu komik Seungmin ya, sadece gülüyorsun."
Seungmin bu söylediğiyle daha çok gülmek istese de Felix'in sonradan ona trip atma riskini düşünerek kendini tutmuştu.
"Hani şu geçen gün giydiğin mavi ceket vardı ya o çok güzeldi onu giy. Altına bir pantolon üstüne de beyaz bir tişört tamamsın işte."
Seungmin'in sözleriyle Felix dolabını karıştırmış ve bahsettiği ceketi bulmuştu. Gözlerini cekette şöyle bir gezdirip ardından yatağının üstüne fırlattı.
"Hayır o olmaz, onunla çok kilolu gözüküyorum."
Seungmin telefonun başında kaşlarını çatmıştı. Felix incecik biriydi, nasıl bir kıyafetin içinde kilolu gözükebilirdi ki?
"Felix saçmalama ya, çubuk gibisin zaten git giy o ceketi yakışıyor sana."
Seungmin'in söyledikleriyle Felix ceketi tekrar eline almış ve şöyle bir göz gezdirmişti. Ceketi geri yatağın üstüne bırakırken konuşmaya başladı.
"Giyerim belki."
"Belkisi yok, çok yakışıyor o sana. Salak salak düşüncelere kapılma sakın tamam mı?"
"Tamam" derken sonunu uzattıkça uzatmıştı Felix, Seungmin ise onun bu haline gülmeden edememişti.
"Hediye olarak ne aldın? Acaba aldığım şeyi beğenecek mi? Ya beğenmezse."
Hediye kelimesini duymasıyla birlikte yattığı yerde dikleşmişti Seungmin. Doğum gününe giderken en önemli şeyi unutmuştu.
"Has..." arkadaşının aniden bağırmasıyla Felix gözlerini devirmişti. Lütfen tahmin ettiğim şey olmasın diye dua etti içinden. "Ben hediye almayı unuttum abi." diye devam etti sözlerine Seungmin.
"Gerizekalı mısın Seungmin? Doğum günene giderken nasıl hediye almayı unutursun?"
"Ya ne bileyim aklımdan çıkmış işte, erken çıkalım yardım et bana hediye almada."
"Ya ne erken çıkması, yetişemem o zamana kadar nasıl yetişeceğim?"
"Saat daha iki Felix hazırlanırsın sen, 6da almaya gelirim seni. Jeongine de haber ver sizin evin oraya gelsin."
"Of Seungmin of!" Felix telefonda sızlanırken Seungmin ona öpücük atmıştı.
"Duşa giricem şimdi kapatıyorum, öptüm."
Süper zeka Seungmin sanki karşısında Felix varmış da onu görebilecekmiş gibi el sallamış ve ardından telefonu kapatmıştı. Oflayarak yatağından kalkıp banyoya girmişti. Sıcak bir duşa ihtiyacı vardı.
~
Felix kapıyı açıp dışarı çıktığında dışarıda onu bekleyen arkadaşlarını bulmuştu. Seungmin ve Jeongin ikilisi gülümseyerek ona bakarken Felix de onlara gülümsemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
five oh five || seungbin
FanfictionChangbin ve Seungmin o olaylardan sonra birbirlerinden ölesiye nefret etmişlerdi. En azından onlar böyle sanıyordu.