1.1

639 68 89
                                    

"Yeni üst komşu"

"Bu hafta sonu kamp varmış işte, daha doğrusu cuma sabahtan gidilecek okul saatinde sonrasında iki gece orada kalınıcak pazar günü öğlen de dönülücekmiş."

Seungmin pazartesi günü Changbin ile ettikleri kavga sonucu salı günü okula gitmemiş ve annesine midem bulanıyor yalanını söylemişti ertesi günü yani çarşamba ise aynı yalan ile sızlanmış ve tekrar annesinden okula gitmemek için izin almıştı. Tabiki de annesi genç oğlanın söylediği midem bulanıyor yalanına inanmıştı ancak oğlunun pek de iyi gözükmediğini fark ettiği için üzerine gitmek de istememişti.

Şimdi ise annesi onu markete alınıcak şeyleri alması için göndermişken yolda canı sıkılmasın diye arkadaşı Felix'i aramış ve ondan okulda olan şeyleri öğreniyordu.

"Zorunlu muymuş bari gitmek?"

Elindeki listeye bakıp alması gereken şeyin reyonunu ararken konuşmuştu genç.

"Yani sözde zorunlu değil ama bu etkinliklere katılımlarımızda yıl sonu puanlarımızı etkiliycekmiş. Zorunlu sayılır yani."

Seungmin derin bir nefes verdi, bir de şu kamp işi çıkmıştı başlarına uğraşıp duracaklardı şimdi.

"Bu okul başımıza iş çıkarmak dışında hiçbir işe yaramıyor."

Genç çocuk annesinin verdiği listedeki malzemeleri teker teker sepetine yerleştiriyordu.

"Gerçekten de öyle. Eeee sen de ne var ne yok?"

"Pek bir şey yok doğrusu, evdeyim öyle yatıyorum tüm gün. Gerçi bugün erken kalkmak zorunda kaldım. Üst katımıza yeni biri taşınıyor, onun sesine uyandım."

"Kim taşınıyor ki, gördün mü?"

"Bilmiyorum görmedim."

"Belki de tanıdığımız biridir, evin okula yakın olduğu için bizim okuldan birilerinin taşınma ihtimali çok yüksek."

"Kimin taşındığı pek de umurumda değil doğrusu, tek dileğim küçük bir çocuğunun olmaması. Bir de çocuk ağlama sesi çekemeyeceğim hiç."

"Bizim yaşıtlarımızda biri taşınsa çok hoş olmaz mı? Arkadaş olursunuz, evleriniz alt alta hiç sıkılmazsın."

"Yani hoş olabilir."

"Umarım yakışıklı biridir, üst komşuna aşık oluşunu izlemeyi çok isterim."

Seungmin arkadaşının bu dedikleriyle göremeyeceğini bilmesine rağmen gözlerini devirmişti.

"Kendini kitapta sandın sanırım sen."

"Hayır sadece aşk acısı çeken Seungmin'i görmek istiyorum."

Seungmin listedeki son şeyi de sepete atmasıyla birlikte kasaya doğru yürüdü.

"Neyse şimdi kapatmam gerek, görüşürüz."

Ve ardından telefonu kapatıp cebine koydu genç çocuk, kasanın önünde durmuş ve sepetindeki eşyaları bir bir yerleştirmişti. Kasiyer eşyaları okuttuktan sonra da hepsini annesinin poşete para vermesin diye eline tutuşturduğu bez çantaya yerleştirdi.

Market zaten evine çok yakın olduğu için, marketten çıktıktan sonra beş dakika içinde evine varabilmişti. Evden çıkarken gördüğü taşıma aracı artık apartmanın önünde değildi. Muhtemelen yeni üst komşumuz çoktan evine taşındı, diye düşündü.

Apartmana girmiş birbir merdivenleri çıktı genç çocuk tam dairesinin kapısının önündeydi ki bacaklarına sürtünen şey ile duraksadı. Ayaklarının dibindeki bacaklarına sürtünen kediye çevirdi bakışlarını. Sarı ve beyaz tüylere sahip kedi genç oğlanın bacaklarına sürtünerek etrafında dolaşıyordu.

five oh five || seungbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin