"Benim yüzümden."
"Pezevenk bıçaklanıcak vakti buldu."
Seungmin yanında yürüyen bedene kaşlarını çatarak bakmış ve koluna bir tane vurmuştu.
"Arkadaşın bıçaklanmış dediğin şeye bak Changbin."
Seungmin ve Changbin, Jeongin'den aldıkları haber üzerine apar topar evden çıkmış ve hastaneye gelmişlerdi. Şimdi ise hastanede ameliyathaneye ilerliyorlardı.
"Mutlu olmak haram bize amına koyayım, bir işimiz yolunda gitse şaşarım."
Seungmin yanında hızla ilerleyen gencin elini tuttu ve onu durdurdu. Bu hareketle birlikte kısa olanın bakışlara ona dönmüştü.
Changbin şu an oldukça endişeliydi yakın arkadaşı için ve bu yüzden gereksiz gergin ve sinirli tepkiler veriyordu.
Seungmin de bunu anlamıştı o yüzden çocuğu omuzlarından tutup kendine çevirdi.
"Sakin ol Hyunjin'e bir şey olmayacak."
Changbin gülümsemişti, şu an çocuk gibi mızmızlanıp Seungmin'den ilgi görmek istiyordu ama sırası değildi işte. O yüzden kafasını onaylar bir şekilde sallamış ve sevgilisinin elini tutarak yürümeye devam etmişti.
Ameliyathanenin önüne geldiklerinde etraflarına bakınmıştı ikisi de, gözleri kenarda duvarın köşesine çökmüş ve dizlerini kendine çekip başını dizlerine gömen Jeongin'e ilişmesiyle Seungmin sevgilisinin elini bırakıp hemen arkadaşının yanına koştu.
Seungmin arkadaşıyla aynı hizada olabilmek için dizlerinin üzerine çöktü, normalde yerlerin pisliğine karşın asla böyle bir şey yapmazdı ama arkadaşının o halini görünce pis yerler aklının ucundan bile geçmemişti.
Ellerini arkadaşının omuzlarına koydu çocuk kafasını kaldırmış ve ağlamaktan kızarmış gözleriyle arkadaşına bakmaya başlamıştı.
"Jeong, ne olduğunu anlatmak ister misin?"
"Benim yüzümden oldu."
Jeongin ağzından bir hıçkırık kaçırırken fısıltı denebilecek bir ses tonunda konuşmuştu. Sesi titriyordu gencin.
"Nasıl?"
"Benim yüzümden kavga etmişti o çocuklarla beni korumak için etmişti. Benim yüzümden oldu, benim yüzümden bıçaklandı."
Jeongin sözlerinden sonra tekrardan göz yaşlarına boğulmuştu çocuk sarsıla sarsıla ağlarken arkadaşı onu kendine çekip sarılmıştı. Seungmin gencin rahatlaması için saçlarını okşarken bir yandan da rahatlatıcı olduğunu düşündüğü bir ses tonunda konuşuyordu.
"Senin hiçbir suçun yok, sakın böyle düşünme."
Jeongin'in ağlaması daha da derinleşirken Seungmin arkadaşını saran kollarınu sıkılaştırmıştı. Bir süre kadar çocuğun sakinleşmesini bekledi. Ardından ayağa kalkmasına yardımcı oldu Seungmin.
"Gel elini yüzünü yıkayalım Jeongin."
İkisi birlikte tuvalete doğru yürürken Changbin de arkalarından derin bir nefes alıp oturma yerlerinden birine oturmuştu. O oturduktan kısa bir süre sonra Felix ve Chan ikilisi birlikte bulundukları kata girdi Felix onu arayan Jeongin'i bulabilmek için etrafına bakınıyordu. Chan oturan Changbin'i görmesiyle çocuğun bileğinden tutmuş ve onu o tarafa doğru çekiştirmişti.
"Jeongin nerde?"
Felix'in telaşla sorduğu soruya karşın Changbin sakince cevap verdi. Sakinliğini korumaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
five oh five || seungbin
FanfictionChangbin ve Seungmin o olaylardan sonra birbirlerinden ölesiye nefret etmişlerdi. En azından onlar böyle sanıyordu.