27.bölüm

46 5 2
                                    

"Pişşt piişt"

Ses arkamdan geliyordu arkamı döndüğümde kafe çitlerinin arkasında Akhsel vardı. Gülümsedim ve

"Oda spreyi misin sen? Niye pistliyorsun" Dedim.

"Başka türlü bakmazdında ondan"diyerek çitlerin üstünden atlayıp yanıma geldi"küçük kız" diyip elini başımın üstüne koyarak hafiften saçlarımı karıştırdı.

Bu bana güven vermişti sanki bir abim var ve o burdaymış gibi hissettim. Ama ona izin veremezdim. Elini iterek indirdim saçımı düzeltip.

"Süs köpeğin miyim ben senin?"dedim

Yere oturarak "Süs köpeğim olsan daha fazla şey yapardım" dedi

Sempatik gülümsemesiyle. Yanagıma işaret barmağını koyarak yüzümü karşı tarafa çevirdi.

"Buraya bakma Mert serserizi bizi fark etmesin"dedi

"Ona serseri deme"dedim kafamı ona çevirerek.

Tekrar parmağıyla yüzümü çevirerek

"Her neyse" dedi ve devam etti

"Mertten korkma.."

'Neden korkayım ki?'

"Seni ondan kurtarıcam.."

'Hahhh bir kurtarıcım eksikti oda geldi.'

"Resimlerin arkasını okudun mu?

'Ne resmi?'biraz bekledikten sonra

"Sorularıma cevap verecek misin?"dedim ona dönerek

"Tabiii. Eger bir soru sorarsan."diyip parmagıyla yüzümü cevirdi yine

'Ne yani sabahtan beri içimden mi konuşuyordum?  Harika.' içimden bu sözleri dedikten sonra sorumu dışardan tekrarladım.

"Hangi resimlerin arkası?"

"O koca odanın her yerine dağıttığım resimleri görmedin mi ?"

"Neden böyle bir şey yaptın?" Diyip kızgınlıkla suratına baktım.

"Ahh gerçekten hala hiç söz dinlemiyorsun."diyerek parmağını yanagıma dayadı, yüzümü çevirdi ama bu Sefer parmagını çekmedi.

"Çek şu parmağını"

"Neden sana böyle dokunmam bir şeyler mi hatırlattı yoksa?"

Bi parmak neyi hatırlata bilirdi ki? Kızarak onun bileginden tuttup çekerek ayağa kalktım o anda ayağim kendi sandalyeme dakıldı ve ikimiz birden yere kapaklandık.

İkinci KarşılaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin