Onunda Akhsel gibi her şeyi bildiğini biliyorum burada büyük bir yalancı var ama 1 şeyden eminim gerçekten Mertle çıkıyorsam bile ondan ayrılıp Akhsele gidecek kadar aşığım Akhsele.
Evin önüne gelince "bugün yanlız kalsam daha iyi" diyip Merti geri yolladım.
Akhsel yüzünden olduğunu bildiği için gitmek istemedi. Yinede onu tek kelimemle ikna ettim.
"Aslındaa. Hatırlıyorum."
Korkuyla yüzüme baktı. Hayır hiç bir şey hatırlamıyorum bu koca bir yalan. Ama sizin bana oynadığınız oyundan daha dürüst bir yalan.
Eve çıktığımda o kız hala içerdeydi ve televizyon izliyordu. Beni görünce televizyonu kapatıp.
"Hoşgeldin canım bende seni bekliyordum."dedi
"Uykum var."diyip sessizliğe bürünmek istiyordum ama o durmadı.
"Bunun olacağını Akhsel söylemişti o yüzden sana kahve yapmamı ve o gelene kadar dondurma yedirmemi söyledi."
Ben saf saf kızın yüzüne baktım. Güldürmek için yapıyorsa komik değil yani.
Birlikte salona gidince kızın ciddi olduğunu anladım.
"Kimsin sen?"
"Senin peri annen."diyip kahkaha atmaya başladı ama benim ciddi suratımı görünce hemen sustu.
"Hafızanla beraber espirilerinidemi Kaybettin? Her gün bu tarz saçma şeylere 40 kez gülerdik.. Aaa anladım Akhselin bugün yaptığına kızğınsın sen. Onu takma sadece Merte bir oyun oynuyor."dedi
"Ne oyunu?"
"Anla işte onu senin yanında görmek Akhselin sinirini zıplatıyor."
"O zaman bana niye böyle davrandı?"
"Mertin yanında nasıl davranmasını bekliyorsun Akhsoş."
"Akss aksss ne?"
"İş yerinde hep Akhselden bahsederdin o yüzden o yüzden senin adın Akhsoş kaldı." Diyip tekrar gülmeye başladı.
Bütün sıkıntım ucup gitmişti bu kız çok samimi duruyordu diğer kız gibi değildi.
Ondan bütün olayları baştan bana anlatmasını istedim ama o
"Buna zaman yok hem olsada Akhsel sana hiç bir şey soylememem için beni tembihledi."dedi
Kız kahveleri koyup yanına dondurma getirdi. Birlikte onları yiyip içerken aynı zamandada iş yerindeki bir kaç komik anılarımızı anlattı. Adıda Açe'ymiş Çok fazla güldük bu kız en iyi arkadaşım olmalıydı..
Sonra odama gidip beyaz elbisemi beyaz bağcıklı ayakkabımı ve parlak çantamı getirdi.
Hastaneykende bu elbise vardı.. Bu ne demek diye Açenin suratına baktım.
"O güne geri dönüceksin. Akşam seni sahile götüreceğim ve kaldığınız yerden güne devam ediceksiniz. Ama bu sefer Başına buyruk çekip gitmek falan yok Akhseli sonuna kadar dinliyeceksin tamam mı?" Dedi hafif sertçe samimi bir arkadaş tavrıyla.
"Tamam."demekten başka bir çarem mi vardı ki? Belki her şeyi geri hatırlıyacaktım.
Akşam olmuştu Açe beni iyice hazırlamıstı makyaj ve saçımıda yapmıştı "her şey tamam."dedi. "Hadi gidelim."
Çok heycanlı hissediyorum kendimi. Sahile gelince "benim görevim bitti inş. Devamında hatırlarsın ya da hatırlamasan bile en azından dene"dedi. Elini koluma surterek gülümsedi ve arkasıni döndü.
Ben Açenin gidişini izlerken Akhselin geldiğini gördüm. Heycanım daha da artmıştı acaba ne olacaktı..?
