Beni büyük bir hızla çekti Mertin üstüne basmamak için atladım. O arada Mertin bacağımdan tuttuğnu hissettim. Ayağa kalkıyordu.
Akhsel sinirinden delirmiş bir şekilde "bırakmazsan bütün oyununu bozar sana bu şehri dar ederim." Dedi
'Ne oyunu?' Diye düşündüm aklıma saçma sapan şeyler geliyordu. Sonra 'hayır hayır' dedim 'o kadar ağır bir oyuna kimse sevdiği için bile olsa izin vermez.'
İçimden bunlar geçerken..
"Sana inanacağını mı sanıyorsun?" Dedi Mert pis pis sırıtarak.
Aklımdaki şeyi onaylıyordu sanki bu konuşma. Tek bir cümle eksikti kanıt için.
"Ne oluyor burda?"
Hayır beklediğim kelime bu değildi bu kafenin müdürü olamaz Merte bir ton bağıracaktı şimdi.
"Me e.e ..."
Kelimemi tamamlayamadan kafeden koşarak uzaklaştığımızı fark ettim.
"Bırak beni omzum ağrıyor." Dedim Akhsele
Olduğu yerde durup ağızından derince nefes verince elimi bırakıp bana döndü elini diğer elime doğru uzatırken yarı yolda durdu bileğime bakıyordu.
Bende kafamı eğip bileğime bakınca oranın morarmaya başladığinı gördüm. Bileğimi arkama sakladım.
Havadaki elini indirip "baş belası" sesini dahada yükselterek "neden kendine zarar verdiriyorsun?" Diye bağırdı.
"Sizin derdiniz ne neden bana bağırıp duruyorsunuz? Üstelik her şey senin yüzünden başladı. Neden...?"
Sözümü bitirmeme izin vermeden konuşmaya başladı.
"Haklısın eğer o gün seni bir kaç dakikalığına yalnız birakmasaydım bunlar olmazdı." Diye bağırmaya devam etti
"Ne zaman?"
"Bir önemi yok gidelim." Diyip elini sırtıma uzatıp ensemden elbisemi tutarak beni ilerletiyordu.
"Ya ne yapıyorsunnn?"
"Seni hastaneye götürüyorum."
"Akhsel.."
"Hııı"
"Hıı mı? Daha kibar konuşup daha nazik davranamaz mısın? Etrafına bak kim böyle yürüyor?"
Beni bıraktı ve bağırarak
"Etrafına bak kim kendine zarar veren kişi karşısında sessizce duruyoorr."
Bir anda dona kalmıştım ondan bu tepkiyi beklemiyordum. Beni bu kadar önemsiyecek kadar samimimiydik? O zaman biz neydik?
Aklımdakilerden emin olmadığim için
"Yinede o benim sevgilim." Dedim sessizce.
Gidip yanımızdaki kaldırıma tekme attı. Geri dönüp iki omzumdan tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Gerçekten sevgilin mi?"
"Ne demek bu?" Gerçekten düşüncesizce konuşuyordum 'hatırlamıyorum demek daha kolay olmaz mıydı?
"Aklına takılan herhangi bir şey varsa şimdi sor. Hastaneden çıktığın andan itibaren düşün her şeyi hatırla ve anlamadığın yerleri bana sor. Her şeyi eksiksizce doğru bir şekilde anlatıcam. Söz veriyorum."