Manzarayı biraz izleyip oradan kalkıp uzaklaştıktan sonra eve doğru yol aldık eve girdiğimde içerisi mum ışıklarıyla aydınlatılmış yemeklerle donatılmış bir masa. Ne?
Serkan ?
"..."
Serkaaan!
"..."
Arkamdan geldiğini sanmıştım o yüzden arkamı dönüp etrafa bakındığımda iki çift el bana sarılmıştı.
"Burdayım Eda noldu?"
Göremedim seni!
"Burdayım ya güzelim, sakin"
Nereye kayboldun birden
"Yok bir şeey aa geçsene içeri"
Yemeklerimizi yedikten sonra Serkan boğazını temizledi belli ki bir şey söyleyecek.
"Eda"
Efendim
"Balkona çıkalım gel yıldızlar güzel bugün"
Oluur
Çıkıp oturduk kolumu omzuma attı ben de kafamı göğüsüne yaslandım sarılıp yıldızları izledik biraz... Bir süre sonra yine boğazını temizledi ve;
"Eda biliyor musun bir efsane varmış insanlar aslında çok çok eski zamanlardan dört kol dört bacak dört göz yani iki kişinin birleşimi gibiymiş sonrasında yanlış hatırlamıyorsam Zeus korktuğu için bir yıldırımla onları ortadan ikiye ayırmış ve o insanları farklı farklı zamanlarda dünyanın farklı farklı yerlerine atmış. İnsanlar da bütün hayatları boyunca diğer yarısını bulabilir ya da bulamazlar bir çok bulamadan ölen insan var ne kadar kötü değil mi ?"
Evet kötüymüş. Düşünsene sen de hiç bulamıyorsun...
"Ben buldum sevgilim"
Haa öyle mi, ne güzelll
"Eda, Eda Yıldız ben ruh eşimi buldum her şeyden herkesten daha eminim ve seni üzdüm paramparça ettim biliyorum ama bu sefer olmayacak söz veriyorum benimle evlenir misin Eda Yıldız ?"
*Serkan'dan*
Eda'nın gözlerinin içinin parladığını aynı zamanda korkuyla karıştığını görebiliyordum, korkuyorum ya korkarsa ya üzersem onu ?
"E-EVet"
Sarılıp kokusunu içime çekip saçlarını okşadım ve nazikçe öptüm.
Eda söz veriyorum seni hiç üzmeyeceğim güzelim.
"Serkan, gerçekten korkuyorum ama n'olursa da olsun senle mutluyum senle tamım."
Ben de, ben de n'olursa olsun seninle mutluyum seninle tamım
Bir süre daha sarılıp yıldızları izledikten sonra ona daldığımı fark edecek ki bana döndü sonrasında yavaşça dudaklarımız buluştuğunda yavaşça içeri geçtik...
Sabah olduğunda güzelce uyuyordu onu izleyip saçını okşuyarak hafifçe uyandırdım
Günaydın meleğim
"Günaydıın."
İstanbul'a dönme vakti aslında seni hiç mi hiç uyandırmak istemezdim ama...
"Olsun bavullar zaten hazırdı hazırlanıp çıkalım"
E tamam hadi
Havalimanına vardıktan sonra uçağımıza bindik ve İstanbul'a o kargaşaya doğru yola çıktık...To be contuined...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
n e m y s ı s
FanfictionZeus korkusundan ikiye ayırmıştı ya insanları... Ben buldum.