Bahçeye dönüp kahvelerini verdim sonra balkona çıktım.
"Ayy yarın tatile gidiyoruz ya çok iyi olacak"
"Evett çok eğlenceli olacak ha bu arada Serkan da geliyor"
"Ferit geldiğinden onun da geleceğini tahmin etmiştim"
"Evet Ferit'in gelmesi iyi oldu yoksa Serkan gelmeyecekti"
"Aa niye ki"
"Ya biz dördümüz dedik ya işte ondan"
"Haa o bırakmak istemedi seni yani"
"Hıhı"
Aradan bir 30/40 dakika geçti.
"Ayfer hanım ben izninizle kalkayım artık"
"Tabii, tabii"
"Eda nerede ya gitmeden göreyim onu"
"Nereye gidecek ki"
"O değil, ben gideceğim ya şimdi"
"Haa ahaha sizler de bir acayipsiniz ya yarın işte görüşürsünüz zaten neyse balkondadır Eda"
"Tamam teşekkürler."
"Eniştem gitti heralde"
"Yani evet baya zaman geçti ama bana söylemeden çıkmazdı hem gitse araba sesini duyardık"
"Eda"
"Dedim ben"
"Neyi?"
"Ha yok bir şey"
"Ben sizi yalnız bırakayım dadam😉"
"Ne diyosun ya"
"Anladnsnalandnnn"
"Ha"
"Ihıhıhıhı"
Melo değişik hareketler ve sözler söylerek gitti, Serkan'da gülmemek için kendini zor tutuyordu.
"Bu balkona gelmeyeli uzun zaman olmuştu"
"Hıhı"
"Çok güzelmiş, sen mi dekore ettin?"
"Evett ben ettim, baya huzur verici bazen burada yatıyorum hatta"
"Balkonda? Üşütmüyor musun"
"Sıcak olduğu zaman hava"
"Haa güzel olur öyle yıldızların altında falan"
"Evet baya güzel oluyor."
Her zaman kızlarla olduğum yerde şimdi Serkan'la oturmuş yıldızları seyrediyorduk. Kızlarla uzun zamandır konuşup dertleşememiştik bu biraz içime oturuyordu.
"Gel"
Serkan bunu dedikten sonra ona yaklaşıp göğsüne kafamı koydum o da bana sarıldı.
"Koltuğu sanki yıldızları izlemek için özel olarak ayarlamışlar gibi"
"Evett özellikle bunu aldım hem çok dik değil hem de rahat"
"Hıhı"
Serkan'la kafalarımızı birbirimizin kafasına yaslamış oturuyorduk.
30/40 dakika sonra Serkan'ın uyuduğunu fark ettim.
"Pışşt Serkan"
"Sevgilimm gel içeri yatırayım bari seni"
"Serkaan"
Serkan uyanmayınca usulca yanından kalktım üzerine kalın bir battaniye örttüm. Sonra rahat yatsın diye ben içeri geçip yatağa yattım.
*Serkan'dan*
Sabah uyandığımda Eda'lar da uyumuş olduğumu fark ettim, yanıma döndüğümde Eda'yı göremedim. Saat 6.30'u gösteriyordu kalktım ve sonra yatağında mışıl mışıl peri kızı gibi uyuyan Eda'yı gördüm. Usulca yanına gidip onu biraz izledim. Bir süre sonra gözlerini kırpıştırmaya başladı.
"Günaydın Eda Yıldız"
Gözlerini kırpıştırıp gerinerek o da bana;
"Günaydıınn" dedi.
*Eda'dan*
Uyanır uyanmaz onu görmek insanı o kadar mutlu ediyor ki, huzurla doluyor içim. Birden bugün tatile gideceğimizi ve hiç birşeyin hazır olmadığını hatırladığımda yataktan fırladım.
"Sakin Eda hanım saat daha 6.30"
"6.30 mu?"
"Hıhı"
Serkan yine kendini gülmemek için zor tutuyordu.
"Gülme" diyip bir yastık fırlattım. Ama robot ya tuttu.
"Hopp yavaş, gülmüyorum aman"
"Bavulumu hazırlamam lazım."
"Biliyorum hazırla o zaman"
Kalkıp elimi yüzümü yıkadım.
"Edaa hadi ya ben de elimi yüzümü yıkayacağım"
"Geldim, git yıka"
Serkan'da elini yüzünü yıkadıktan sonra yanıma gelip yatağa oturup beni izlemeye başladı.
"Ne"
"Hiçç"
"Ne bakıyorsun öyle"
"Bir şeye bakmıyorum sen bavulunu hazırla"
Bir süre sonra eşyalarımı tamamen toparladım.
"Tamam ben hazırım"
Serkan oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve elini belime doladı, ben de ellerimi boynuna doladım.
"Tamam o zaman bana geçelim ben de toparlayayım beş dakikaya sonra uçağa geçeriz"
"Tamam ama üstümü değişeyim"
"Tamam" dedi ve ondan sonra eğilip tam beni öpecekken; Halam kapıyı tıklatıp içeri girdi.
"Edaa uyandın mı halacığım?"To be contuined...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
n e m y s ı s
FanfictionZeus korkusundan ikiye ayırmıştı ya insanları... Ben buldum.