"Peki, peki Serkan öyle olsun. Çıkıyorum artık cidden tamamen hayatınızdan."
"Emin miyiz Selin'cim kusura bakma hani konu sen olunca, anlarsın ya"
"Şakalaşıp dalga geçmenin lüzmu yok Eda ciddiyim. Sen kazandın Serkan'ı da her şeyi ve herkesi de o hayallerde ki hayatı da kaybettim her şeyi sen kazandın Eda"
"Ben bir şey kazanmaya çalışmadım, hırs için yapmadım yaptıklarımı Selin. Serkan'ı bekleyip sabrettiysem hırsım değil aşkım. Çalıştıysam yine hırsım değil bir yerlere gelip başarılı olma isteğim. Arkadaşlıklarımsa hırsım değil yine sadece dürüstlüğüm ve insanlara karşı sevgim."
"Senin gibi davranmaya çalışsam da olmayacaktı bunlara sahip olucak kişi senmişsin en başından beri kendimi kandırmışım"
"Hırsın için düştüğün durumlar girdiğin oyunlar, kaybettiklerin ne kadar değerdi Selin bana çektirdiklerin"
"Tamam Eda dramını dinlemeyeceğim cidden size mutluluklar"
"Teşekkürler"
"Saol Selin'cim çıkış işlemlerini halledersin çıkmadan"
"Hıhı tabii"
Yerime doğru geçerken;
"Gergin, duygusuz, samimiyetsiz ve inanç vermeyen bir konuşmaydı."
"Şş tamam Eda boşver Selin'i işlerimizi halledip çıkalım sıkıldım ben buradan"
"Sen? Sen sıkıldın? Vayy be robotlar falan Serkan Bolat işten sıkılabiliyor muymuş ya varmıymış öyle bir durum ahaha hiç güleceğim yoktu."
"Eda aşk olsun robotların da kalbi, hisleri ve duyguları vardır, dalga geçeceğine işlerini bitir de çıkalım."
"Ben bitirdim ki"
"Peki benim bir kaç dakika daha işim var sonrasında çıkalım mı?"
"Çıkalım da bu ne acele?"
"Yok bi acele falan Eda çıkmak istiyorum işte"
Bir kaç dakika sonra;
"Bitti güzelim benim işlerim çıkalım hadi"
"Tamamm dur çantamı alayım."
Eşyalarımızı alıp çıkışa doğru yönelicekken Serkan elimden tutup bana güven veren bir bakış attı ve yürümeye başladı, herkesin yine bize bakması beni çok geriyordu sabah da aynısı olmuştu Serkan anlamış olacak ki öyle bir bakış atmıştı. Nasıl da anlıyordu beni içinden geçeni her zerresine aşıktım bu adamın.
"Mm Eda birazdan bir yere gideceğiz umarım bana kızmazsın."
"Neden kızayım ki sana?"
"Bilmem yani umarım kızmazsın sonuçta kötü bir şey değil neyse atla bakalım arabaya"
Arabaya geçtikten bir yarım saat sonra Serkan bir yerde durdu ve inmem için kapıyı açtı.
"Imm yani şey ne kadar erken o kadar iyi değil mi ha sonra ha şimdi🥺"
"Söyleseydin keşke"
"Biraz spontane gelişti hem de sürpriz oldu fena mı?:/"
"Yoo, yani hayır değil"
"Peki geçelim mi"
"Hıhı"
İçeri geçtikten bir süre sonra kendimi nikah tarihi alırken bi oda da buldum, içimde kontrol edemediğim bir sıkıntı ve endişe vardı yine başa sararsak? Hayır bu sefer hiç bir yere göndermeyektim onu. Tam dalmışken;
"Eda, pşşt Eda, güzelim"
"Hah noldu efendim"
"Bu tarih... Bu tarih diyorum uygun mu 3 Haziran?"
"Serkan çok az kalmadı mı yetişmez"
"Yetiştiririz Eda, geçen sefer yetişti"
"Sen yetişemedin."
"Şş tamam onlar o zamandı şimdi her şey, herkes yetişecek sen söyle sadece uygun mu? İstiyor musun?"
"Hıhı, yani evet uygun 3 haziranda evlenebiliriz."To be contuined...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
n e m y s ı s
FanfictionZeus korkusundan ikiye ayırmıştı ya insanları... Ben buldum.