"Peki o halde çok güzel 3 haziran."
"3 haziranda evleniyoruz."
Serkan içimdeki kötü hissi ve biraz bu konudan çekindiğimi anlamış olacak ki modu düşmüştü bunu çok iyi hissedebiliyordum. Nikah tarihi alıp binadan çıktığımız da;
"Eda"
Dalgın bir şekilde "Hı?" dedim.
"Eğer istemiyorsan daha ileriye alabiliriz tarihi kırılacağımı falan düşünme sakın."
"Yo hayır istiyorum"
"Amaa?"
"Ama korkuyorum işte"
"Neden Eda neden korkuyorsun istemiyorsun işte güvenmiyorsun bana"
"A- ne? Alakası yok Serkan"
"Tabii Eda öyledir yoktur"
Serkan hızlı adımlarla arabaya ilerlediğinde peşinden arabaya gittim.
"Niye inanmıyorsun bana yok işte"
"Tamam dedim ya Eda inanıyorum sana"
Arabayı çalıştırıp şirkete doğru sürmeye başladı.
"Serkan şirkete mi gidiyoruz?"
"Evet şirkete gidiyorum benim biraz işim var. Ama önce seni halana bırakayım."
"Gerek yok ben kendim giderim hem şirkette bir dosya almam lazım."
"Peki."
Uzun sessizlikten sonra şirkete girdik herkes çalışıyordu sonrasında odaya girdim ve raftan dosyayı aldım.
"Edaaa, Eda"
"Efendim Leyla"
"Acil bi şu dosyalara bakman lazım"
"Tamam geliyorum, Serkan Leyla'ya bakıp çıkıyorum ben"
"Peki"
"Bu kadar mı?"
Kafasını daha ne olacaktı der ve sorgular gibi sallayıp bir yüz ifadesi oluşturdu. Ben de bir şey demeden gittim. Leyla'yla hallettik ve çıkacekken dosyayı unuttuğumu fark ettim tam odaya dönerken Serkan'ın Engin'le bir şeyler konuştuğunu duydum."
"Abicim istemiyorum işte ama ne diyebilirim ki çok yakınız sonuçta hem çokta değer verdiğim biri."
"İstemiyorsun yani artık"
"İstemiyorum abicim"
"Niye ki seviyordun"
"Ya istemiyorum abicim işte"
"Diğerini istiyorsun yani şimdi"
"Evet abicim bu yüzden çok işimiz var çok"
Odaya girip dosyayı aldığımda;
"Eda çıkmamış mıydın sen?"
"Ofisten?"
"Hıhı, başka nerden olacak?"
"Ofisten çıkıyorum evet dosyayı unutmuşum onu almaya geldim ama maalesef hayatından çıkamıyorum."
"Ne?"
"Off hadi ama Serkan konuşurken siz, duydum istemiyormuşsun artık sevmiyormuşsun diğerini seviyormuşsun istiyormuşsun"
Şaşkın bir ifadeyle "Ne?" dedi.
"Aynen ben de öyle oldum Serkan"
Arkamı dönüp çıkışa doğru yol aldığımda herkesin çıkmış olduğunu gördüm hatta aradan Engin'de tüymüş kavga edeceğimizi düşünmüş olacak ki.
"EDA, bekler misin? Konuşabilir miyiz!"
Aldırmadan çıkışa doğru devam ettiğimde
"Edaaa"
Bana yetişip durdurduğunda ona karşı sinir de beslemiyordum sadece çok kırgındım beni yine on bin parçaya bölmüştü bu sefer nasıl toparlanacaktım o kırıp o topluyordu şimdi?
"Eda, güzelim o konuşma seninle alakalı değildi."
"Neyle alakalı olabilir Serkan başka kim duysa öyle anlar ayrıca bırak beni konuşmak istesem ya da açıklama beklesem e zaten?"
"Eda o bir projeyle alakalıydı yakın bir arkadaşım evini yapmamızı istemişti sohbet sırasında ben de olabilir konuşuruz demiştim ev hoşuma gitmişti anlatınca o, ama yapmak istemiyorum şuan şirketimiz için uygun bir proje değil ama yakın ve değer verdiğim bir insan olduğu için de bir şey diyemiyordum"
"Güzel kıvırdın"
"Eda yalan söylemiyorum, ha pardon siz bana güvenmiyordunuz zaten di mi?"
"Aynen evet kesin öyledir güvenmiyorumdur asıl sen. Sen bana güvenip inanmıyorsun"
"Güven vermiyorsun çünkü"
"Vermiyorum?"
"Vermiyorsun!"
"Kendin veriyorsun sanki"
"Eda kavga etmek için mi burdayız"
"Sen beni durdurduğun için burdayız Serkan Bolat"To be contuined...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
n e m y s ı s
FanfictionZeus korkusundan ikiye ayırmıştı ya insanları... Ben buldum.