16

182 27 0
                                    

"Minho sana yardım edeyim." Jisung, Minhoyu tutarak yataktan kaldırdı. "Teşekkürler Jisung."

Jisung demir bastonunu katladı ve diğer elinde tutarak Minhoyla hastane dışına kadar yürüdü. "Ah, çocuklar nerde?" Minho bastonu aldı ve tek başına yürümeye başladı. "Onlar evdeki dağınıklığı temizleyecekmiş, birlikte gitmemizi söylediler." Başıyla onayladı ve birlikte bir taksiye bindiler.

Evin bahçesine girdiklerinde, Jisung etkilenerek etrafa bakındı. "Voahh, gerçekten çok güzel bir bahçen var." Ikiside gülümsedi. "Çiçeklerim güzelleştiriyor."

Arkadaşları birden bağırıp, evden bahçeye çıkıverdiler. "Gaah!" Minho korkuyla sıçradı.

Hyunjin parti düdüklerinden çalıp havaya renkli konfeti fırlattı. "Buda neyin nesi!?"
"Evine hoş geldin Lee Know!!" Alkışladılar.

Bahçesindeki sandalyeye oturdu. "Yaa, hoş buldum."
"Hadi ama, teşekkür et bari!"
"Beni korkudan öldürdüğünüz için mi!?" Boş boş bakıştılar. "Tamam, teşekkür ederim!"

Hyunjin taşa takılarak düştü ve çiçeklere bastı. "Hyunjin YA! Çiçeklerimi eziyorsun!" Bastonu ile kalçalasına vurdu. Gülerek kaçtı.

"Nasıl hissediyorsun Lee Know?" Chan karşısına oturdu. "Iyiyim."
"Ağrın falan yok değil mi?"
"Bana hasta muamelesi yapmayı keser misiniz?! Altı üstü bir bilek kestim!"
"Iki."
"Her neyse!"

Minho, Jisunga döndü. "Otursana Jisung-ah." Yanındaki sandalyeye hafifçe oturması için vurdu.

Jisung oturarak sordu. "Minho, zor mu?"
"Ney?" Ayağını gösterdi. "Haa, 12 yıldır böyleyim. Zor değil, kolay geliyor artık."
"Felç mi?" Başını iki yana salladı. "Hâlâ hissediyorum ayağımı. Doktorlar birkaç güne geçeceğini söylemişlerdi fakat hiçbir şey değişmedi." Başıyla onayladı.

picture // minsung (1972)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin