22

155 19 0
                                    

Hyunjin arabadan indi ve kollarını açarak bağırdı. "Işte geldiiiik!" Hepsi arabadan çıkıp etrafa bakındı. "Deremiz nerde?"
"Hyunjin, dalga mı geçiyorsun?"
"Evet." Arabaya tekrar bindi. "Ahh, Hyunjin yine Hyunjinliğini yapıyor..."

Chan önde oturan Hyunjine baktı. Cama vurarak açmasını söyledi. "Ne var?"
"Şoför koltuğu size ait değil miydi Hwang hazretleri?"
"Hayır, sürme sırası sende." Camı kapattı.

Jisung Minhoya yardım ederek arabaya birlikte oturdular. Diğerlerinde binip sürmeye başladı.

...

"Aisshshhh, cidden daha gelmedik mi?!"
"Hyunjin bağırma Minho uyuyor!" Jisung başını omzunda uyuyan Minhoya çevirdi. "Uzun zamandır böyle uyuyamıyordu. Sessiz olun." Hepsi fısıldayarak ooo'ladı.

"Gelmek üzereyiz Hyunjin, derenin yakın olduğunu mu zannediyorsun?" Jisung başını Chana çevirdi. "Nerde bu dere daha önce hiç duymamıştım." Seungmin gülümseyerek konuştu. "Burası bizim özel deremiz diyelim. Bizden başkası kimse bilmiyor."
"Kimse mi? Nasıl?"
"Bir gün tesadüfen bulduk. Isminide cennet dereleri olarak koyduk. Cidden cennete benziyor."
"Voaahh, heyecanlandım." Changbin kucağında uyuyan Felixin saçlarını okşarken Jisunga baktı. "Heyecanlanmana değecek gerçekten."

...

"TA-DA IŞTE GELDIK!!" Changbin kucaklayarak uyuyan Felixle indi. Minho çoktan uyanmıştı zaten. "A-ama ben dere falan görmüyorum." Jeongin çantasını göğsüne takarak iki koca dağın arasındaki uzun sarmaşıkları açtı ve dereyi gösterdi. "O-oha." Yavaşça ilerlemeye başladı. "Sarmaşıklar Minho'nun işi. Kimse bulmasın diye çok önceden ekmişti."

"Burası gerçekten büyük." Girdi. "Bu büyük nehiri nasıl insanlar farketmiyor?"
"Bu yoldan fazla insan geçmez. Sadece biz biliriz."

Su tertemizdi. Doğal su yukarıdan akıyordu. Masmaviydi. Belki de şefaf. "Cennetteyim sanırım."  Jeongin büyük çantayı sırtlarken bağırdı. "Çantaları taşımama yardım eder misiniz!"

Changbin çalılıklardan içeri geçerek hamağı çırpaladı ve Felixi yatırdı. Daha sonra arkadaşlarına yardım için geri döndü. "Cidden, burayı çok seviyorum. Önceden yaptığımız her şey hâlâ duruyor."

Sonunda çadırlarını kurup yerleşebilmişlerdi.

Jeongin kamerasını kendine çevirdi ve arkasında akan dereyi kendisiyle birlikte videoya aldı.

Hyunjin elini Jeonginin omzuna sardı ve oda kadraja girdi.

Jeongin elini uzatarak akan dereyi gösterdi ve bağırdı. "Anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz." Hyunjin başını eğerek güldü ve birlikte gülmeye başladılar. 

picture // minsung (1972)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin