26

127 17 1
                                    

Nefes nefese uyandığında onu uyandırmak için sallayan Jisunga baktı. Derin bir nefes vermişti. "Ahh, Minho-ya... bir an uyanmayacaksın diye-" Hızla kalkıp ellerini yanaklarına koydu ve dudaklarını öptü.

Jisung şaşırmıştı ama hiç şikâyetçi değildide.

Geç olmadan Minhoya karşılık verdi.

Minho çekilip sevdiğine baktı. "Bir an, gerçek sandım. Öldüğünü zannettim."  Göz yaşları akmaya başladı. "Yine bir kâbus değil mi?" Başıyla onaylarken Jisung göz yaşlarını sildi. "Geçti."

"Çok sulu gözlüsün. Hemen ağlıyorsun." Minho ıslak yanakları ile tekrar dudaklarını öpmeye başladı.

Ellerini sırtına sarıp yavaşça yatırdı. Ikiside öpüşürken Jisung Minho'nun üstündeki tişörtü çıkardı.

(...)
y/n: kurnazlar... yazacagimi zannettiniz degil mi? onu siz hayal edin artik

Jeongin çadıra girip onları uyandıracakken ikisininde üstünün çıplak olup -üstlerinde çarşaf var- birbirlerine sarılarak uyuduklarını görünce hemen gözlerini kapayıp arkaya, poposunun üstüne düştü.

"Ya! Imdattt!" Kalkarak kaçtı. "Ne oluyor Jeongin?"
"B-bu... bu ikisi resmen sevişmişler!"
"Ne!"  Chan çadırın içine baktı. "Ahh Jeongin, sadece tişörtleri yok." Hyunjin gelip çarşafı kaldırdı.

Iç çamaşırlarla birlikte olduklarını gördüğünde çığlık attı. Koşarak kaçarken Hyunjin Jeonginin üstüne düşmüştü. 

"Aisshhh, ne oluyor?" Minho ikisinin üstünü açık olduğunu farkettiğinde çarşafı üstlerine geri çekti. "Ya!" Çadırı hızla kapattı.

Jisung hâlâ uyuyordu. Gülümseyerek saçlarına bir öpücük kondurup şortunu altına geçirdi ve çadırdan çıktı.

Bastonu ile Jeongin ve Hyunjin ikilisinin yanına gitti. "Ya! Sizi iki röntgenci!" Changbin, Felixe yemeklerde yardım ederken gülerek konuştu. "Siz ikiniz dün gece yaptınız değil mi?"
"Changbin-ah dayak mı istiyorsun!?"
"Sadece bir soruydu!"

Bastonu yere atarak oturdu. "Siz hepiniz utanmıyor musunuz!? Özellikle şu iki hergele!" Jeonginle Hyunjini gösterdi. "Hayır! Biz bir şey yapmadık!"
"Sadece çadırı açtık!"
"Ve çarşafı çektik!" Jeongin, Hyunjinin kafasına tokat attı. "Bunu dememen gerekiyordu!"
"Çarşafı çekmedik!"

Sinirle iç çekti. "Bu konuyu uzatırsanız hepinizi öldürürüm!"
"Ne bu agresiflik, gece kötü mü geçti yoksa?"
"CHANGBIN-YA!" Güldüler. "Büyüğünüzle dalga geçmeye utanmıyor musunuz!"

picture // minsung (1972)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin