9

240 38 2
                                        

Jisung yine cesaretini toplayamamıştı.

Minho'nun bahçesine girmek üzere olan Chan'ın yanına gitti. "Merhaba Bayım."
"Merhaba?" Cebinden fotoğrafı çıkarıp uzattı. "Şey... sanırım bu Bay Lee'nin." Chan, Minho'nun sevineceği kadar sevinmişti. "B-bu... bunu nerden buldun?"

"Birkaç hafta önce Bay Lee çiçekçide düşürmüştü bunu. Ona vermek istedim fakat hiçbir yerde göremedim. Bazı yerlerde gördüm ama yanında siz ve arkadaşlarınız olunca vermeye utandım." Chan gülümsedi. "Bunu ona verebilir misiniz?" Eliyle fotoğrafı ittirdi. "Sen versen daha iyi olur."

Jisung fotoğrafa baktı. "Ama n-neden?"
"Sen bulmuşsun, senin vermen lazım. Merak etme, kızmaz." Yutkundu. "E-emin misiniz?" Chan başıyla onayladı.

"Bu arada ben Bang Chan." Elini uzattı. "Han Jisung." Eğildikten sonra elini sıktı. "Memnun oldum Jisung." Gülümsedi.

Chan sıcak kanlıydı, böyle olduğu için bir sürü arkadaşı vardı. "Fotoğrafı ne zaman vereyim?"
"Bugün verebilirsin. Hem, bizimle takılmış olursun."
"Bizimle?" Bahçedeki gülüşerek takılan altılıyı gösterdi.

"Ben sizi rahatsız etmeyeyim, yarın getiririm." Uzaklaşacakken Chan onu tuttu. "Hadi ama bu kadar utangaç olma." Jisung gerçekten çok çekiniyordu.

"Tamam. Ama şuan bir işim var, hemen gelirim." Koşarak kaçtı. "Fotoğrafı alsa mıydım?"

Chan bahçeye girdi ve yanlarına oturdu.

picture // minsung (1972)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin