5

291 53 16
                                    

fice cok az oy geliyor okunmalar az sanirim guzel yazamiyorum uzgunum daha iyisini deneyecegim

Günlerdir çok üzgündü. Ailesiyle olan tek fotoğrafını bulamıyordu. Çok kızgındı, bu kadar dikkatsiz olduğu için kendisinis suçlayıp duruyordu.

Annesiyle babasını çok özlüyordu, her gün, her dakika, her saniye. O fotoğraf sayesinde en azından biraz olsa bile özlemini yitirebiliyordu.

Piyanosunu sessiz ve sakin bir şekilde çalarak, göz yaşları tuşlara döküldü. "Anne, baba... Özür dilerim."

Sertçe tuşlara basarak kalın bir ses çıkardı. Daha sonra piyanoya kolunu koyarak, başını yasladı. "12 yıl geçse bile sizi çok özlüyorum." Sessizce burnunu çekti. Şuanda yalnızdı, yapayalnız. Koca evde sadece onun ağlayış sesleri duyuluyordu.

Piyanosunun üstündeki saksının altından anne ve babasının öldüğü akşam çizdiği resmi çıkardı.

"Sikeyim, hepsi benim suçum. Eğer o gün beni almanızı istemeseydim, ölmezdiniz." Kalbi acıyordu. Her seferinde kendini suçluyordu. "Anneannemde bir gece daha kalsaydım ölmezdiniz. Özür dilerim! Özür dilerim! Özür dilerim!" Ağlayarak hıçkırdı.

Koluyla gözyaşlarını sildi. "Evimdeki tüm bu çiçekler, sizin için." Resmi katlayıp saksının altına geri koydu ve bastonunu alarak kalktı.

Bahçesine çıktı. Arkadaşları şuanda yanında değildi. Büyük ihtimalle Minho'nun kaybettiği fotoğrafı arıyorlardı.

"Üzgünüm çiçeklerim, benim yüzümden soldunuz. Size son zamanlarda bakamadım..." Kurumuş yaprakları kopararak temizledi. "Biraz su ister misiniz?" Şişedeki suyla besledi bütün çiçeklerini.

Ayağı, çiçeklerle ilgilenirken onu zorlamıyordu. Bir mucize gibiydi ama sanki çiçeklerle ilgilenirken ayağı sağlıklı geliyordu ona.

Geçen hafta aldığı ve ektiği beyaz karanfili gördü. Onu aldığından beri sulamıyordu. "Olamaz!" Yanına gitti.

Çiçek kuruyup solmuştu. "Hepsi benim suçum." Su döktü toprağına. "Olamaz! Olamaz! Olamaz! Solmana hiç izin vermemeliydim!"

Göz yaşı yaprağına düştü. Beyaz karanfil, tekrar yavaşça rengini alıp açıyordu. Minho gülümsedi. "Özür dilerim güzelim. Bir daha solmana izin vermeyeceğim." Biraz daha su döktü.

"Içerdekilerle ilgilenmem gerekiyor. Sakın kıskanayım demeyin." Bastonunu yerden alarak kalktı ve içeri girdi.

Piyanosunun bacağını sarıp, üstüne kadar yayılmış sarmaşığın saksıda kökünü suladı.

Sanki onun bu duygularını, çiçekler anlıyormuş gibi geliyordu ona. Bu hayatta en sevdiği ilk şey çiçekleriydi. Hiçbir tanesinin ölmesine izin vermiyordu.

picture // minsung (1972)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin