14

206 35 2
                                    

jisungun, minhonun yanina girdigi fakat benim yazmadigim sahne. minhonun gozunden anlatim.

Minho gözlerini açtığında hastane yatağında yatan kendisine baktı.

Etrafında dönerek olduğu yere baktı. Kapkaranlık bir yerdeydi. Her yerde olan beyaz karanfiller, karanlık yeri aydınlatıyordu.

Altın tozlardan bir kapı oluşurken o kapıdan birisi içeri girdi.

Bu Jisungdu. Beyaz gömleğinde Minho'nun kanları vardı.

Yatağının yanındaki bir sandalyeyi çekerek yanına oturdu.

"Merhaba Bay Lee, ben her şey için özür dilemek istiyorum..."
"N-ne, ne her şeyi? Sen hiçb-"
"Burada olmanızın tüm sebebi benim, belki de o fotoğrafı daha erken verseydim şuan evde güzel çiçekler ekiyor olurdunuz... belki de sizi daha erken kurtarmaya gelseydim, burada yatıyor olmazdınız."
"Jisung senin hiçbir suçun yok." Yatağın etrafından dolaşarak yanına gitti.

Jisung yatakta yatan Minhon'nun elini tuttu. Minho ikisinin ellerine baktığında bileklerini farketti. Kestiği yerlerde beyaz karanfiller çıkmıştı. Çiçeklere uzanıp dokunmaya çalıştığında eli içinden geçmişti. "B-bu-"

"Daha iyi bir tanışmamız olsun isterdim. Gerçi sizinle daha önceden rüyalarımda tanışmıştım. Karşılaştığımız günden itibaren her gün sizi gördüm."

Jisung gülümseyerek başını yere eğdi. Ağlıyordu. Akan göz yaşları çiçeklerin üstüne döküldüklerinde karanfiller kırmızı örümcek zambağına dönüşüyordu.

"Size sadece rüyalarımda bu kadar yakınlaşabildim. Elinizi rüya dışı ilk defa tutuyorum."

"Kusursuzsunuz, bir çiçeksiniz, çiçekten daha güzelsiniz. Aynı bir melek gibi." Elini bırakmıyordu. "Sizin elinizi hastanede değilde, bir çiçek bahçesinde tutmak isterdim. Ama kader hastanede tutturdu."
"H-hastane?" Etrafına bakındı. Ortam hiç hastaneye benzemiyordu.

"Sizden hoşlanıyorum, belkide aşığım. Neden bilmiyorum. Belki de sadece rüyalarımdaki sizden hoşlanıyorum." O sırada Minho'nun daha önce hiç hissedemediği kalbi deli gibi çarptı.

Başını kaldırarak yatakta yatan Minhoya baktı. "Sizi seviyorum Bay Lee. Umarım bir gün gerçekten söyleyebilirim." Elini bırakarak kalktı. "J-jisung dur gitme!" Bileğini tutmaya çalıştığında yine içinden geçmişti. "Ya! Ben hayalet miyim?!"

Ayaktayken gözlerinden yaşlar akıyordu. Minho düştükleri yerde kırmızı örümcek zambakları açtığını farketti. "B-bu... bu ilk karşılaştığımızda aldığımız çiçekler..."

Jisung odadan çıktı ve Minho yatakta yatan kendisine baktı. "Öldüm mü lan cidden?"

y/n: herkese merhaba umarim fici begeniyorsunuzdur <3 bolumler kisa cok uzgunum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

y/n: herkese merhaba umarim fici begeniyorsunuzdur <3 bolumler kisa cok uzgunum

beyaz karanfil ve kirmizi orumcek zambagi diger fictede vardi bu iki cicegi bir arada gormeye bayildigim icin bu ficede ekledim ^^

okudugunuz icin tesekkurler simdilik gorusuruz cok sevgiiii

picture // minsung (1972)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin