picture // minsung (1972)

21

Changbin ikilinin üstüne ilerleyerek konuştu. "YA! SIZ IKI SERSERI BIZDEN NE SAKLIYORSUNUZ!" Chan sandalyeye oturdu. "Jisung daha 1 hafta öncesine kadar bizimle kasaba dışına geliyordun, ne olduda fikrini değiştirdin?!"

Jisung Minhoya baktı. Minho gitmediği için onu yalnız bırakmak istemiyordu.

Tekrar arkadaşlarına döndü. "Ha kasaba dışı ha kasaba içi, ne farkeder Chan-ah? Hem siz 6 kişi olarak takılın işte." Changbin Jisung'un kafasına vurdu. "YA! NE DIYE SAYIYI DEĞIŞTIRMEYE ÇALIŞIYORSUN BIZ 8 KIŞIYIZ, 6 DEĞIL! NE YAPARSAK, NE YAŞARSAK 8 KIŞI OLARAK YAPIP YAŞAYACAĞIZ! VERDIĞIMIZ SÖZÜ UNUTTUNUZ MU SIZI IKI-" Chan küfür edeceğini anlayarak Changbinin ağzını kapattı.

"Neden gelmiyorsunuz?"
"Tatil havamda değilim."
"Kasaba dışı kasaba içi aynıdır benim için."
"YA!"
"Changbin-ah bağırıp durmasana!" Changbin elini yüzüne vurup arkasını dönerek uzaklaştı.

Felix Chanın yanına oturdu. "Istemiyorlarsa zorlamayalım," Pişkin gülümseme ile dirseğiyle Chana bakıp dürtü. "Hem çifte kumrular yalnız bırakılmalıdır değil mi?" Chan gülümseyerek Felixe göz kırptı. Anlamıştı mesaji.

"Bence de." Seungmin Hyunjinin elinden yelpazeyi alarak kendisine salladı.

"Ama çok yazık olacak. O cennet gibi güzel yapılı soğuk dereyi kaçıracaksınız. Bu sıcakta mmmh ne güzel gider."
"Ayrıca geceleri şarkı ve gitar çalarak söylenen şarkıları."
"Mangalları."
"Ve daha fazla güzel şeyi."
Bütün arkadaşları kalkıp bahçeden çıkmak üzereyken Jisung hızla Minhoya döndü.

"Minho-ya~ lütfen gidelim!"
"Hayır Jisung-ah aynı şeyleri burdada yapabiliriz." Jisung dudağını büzdü. "Soğuk dere?"
"Hayııııır, o bakış olmaz!" Kafasına vurdu. "Ahh!" Minho gülerek başını okşadı. "Özür dilerim alışkanlık."
"Bak gidiyorlar, şansımız varken gidelim hm? Lütfeen." Minho bir iç çekip başıyla onayladı. "Tamam tamam."

Jisung yerinden sıçrayarak kalktı ve arkadaşlarına seslendi. "Ya! Biz de geleceğiz!" Arkalarına döndüler. Seungmin Chanı dürterek gülümsedi. "Demiştim."