9 Mayıs 2021
Babama baktım. Gine ne hainlikler düşünüyordu derken bir anda geldi sarıldı. Şok üstüne şok yaşıyordum. Sonra geri çekildi.
"Kızım?"
Sadece yüzüne bakıyordum. Bir anda Alex kolumu koparırcasına çekti. Bağırmaya başladı.
"HİÇMİ ÜZÜLMEDİN?! SÖYLESENE BANA?! BENİM İÇİN PARÇALANIYOR SEN HİÇ ÜZÜLMEDİN Mİ?!"
Öylece yüzüne baktım. Kolumu silktim. O daha sıkı yapıştı. Sert bir sesle "Alex bırak" dedim. O ise hala ağlıyordu.
Ona döndüm bu sefer.
"Bana şiddet uygulayan, bana hizmetçi gibi davranan bir kadın için mi üzüleyim ben he?!"
"Kalpsizsin sen kalpsiz"
"Kusura bakma Alex ben kalbimi evden atıldığım gün öldürdüm" dedim. Kolumu yavaşca bıraktı. Babamın yanında ki adama döndüm bana üzülerek bakıyordu. Jeon ise sert bir bakış sunmaktaydı.
Jeon Alex'e sarıldı. Gözlerimi devirdim. Ama bir dakika kalbim niye kırıldı. Pek umursamdan adama döndüm selam verip sahile gittim. Varır varmaz yere çöktüm. Hayır hayır şimdi olmaz ağlamamalıyım.
Sonra ses duydum biri adımla bağırıyordu. Sesin kalınlığından Tae olduğunu anlamıştım. Yavaşca ayağa kalkıp onun geldiği yere döndüm. Yüzü kızgındı. Gözleri endişeli. Bana doğru koşuyordu. Hızlıca geldi ve sarıldı. Ben ise zaten kıpırdayamıyordum.
Beni oturttu. Ve sert bakışlarını sundu.
"Sen neredeydin? Neden habersiz çıkıyorsun?! Hanuel senin yüzünden çıldırcam az kaldı! Offf"
Yere eğik olan kafamı kaldırdım ve ona baktım. Bakışları anında değişti. Bir dakika bu ıslaklık ne? Ben ağlıyorum. Gözlerim sanki yıllardır içinde tuttuğu yaşları bardaktan boşalırcasına bırakıyordu.
Tae anında yanıma geldi ve oturdu. Ne olup bittiğini tek tek anlattım duygularıma kadar beni tek anlayan kişi olarak tariha geçicekti en sonunda.
"Anneni kaybettiğin için üzgünmusun?"
"Pek sayılmaz"
"Peki kalbini Alex mi Jeon mu kırdı?"
"Bilmiyorum"
Bana baktı. Gözlerinde bir baba şefkati vardı. Belkide ona bağlı olmamın tek nedeni de buydu. Karşısında sadece ilk geldiğim ilk hafta ağlamıştım. Sonra ise hiç abartmıyorum. Hiç ağlamadım. Dolan gözlerim genellikle yaşları geri çekiyordu. Tae sayesinde kalbimi evden atıldığım gün öldürebilmiştim.
Tekrar kollarını bana doladı. Bende sarıldım. Yavaşca ağlamaya devam ettim. Ağlamamı susturmuyordu. Çünkü iyi geleceğini biliyordu. O benim herşeyimdi yeri gelince bir baba, yeri gelince bir dost, yeri gelince bir sevgili oluyordu. Benim herşeyimdi. Ben kime ne iyilik yaptımda hayat bana onu verdi?
Kolları arasından yavaşca kaldırdı. Elimden tutup kaldırdı. Denize doğru götürdü. Busan'ın en güzel sahili. Denizi eliyle gösterdi. Sonra kulağıma eğildi "Git ve sakinleş seni bekliyor" dedi. Dediğini yaptım. Gittim ve içine girdim. Ayaklarım suyun içine girince tüm bedenim ürperdi.
Birazdaha sahilde vakit geçirdik sonra eve doğru yol aldık. Yolda evin önüne geldik. Tae'ye arabayı durdurmasını söyledim. Hemde kaç kere ama o "Sana iyi gelmiyor neden anlamıyorsun bugün o piç herif yüzünden ağladın. O adam gözünü boyuyor hani eziyet edicektin bu kadar mı düştün. Ağlamayı kes çünkü sen dünyanın en güçlü ikinci mafyasısın. O adamı yakalayıp çekmediği işkenceyi cektirmen lazım tam üç sene boyunca asla izin vermedin. Şimdi tam zamanı?! Tamam mı?!" diyordu. Evet haklıydı.
Gözlerim durmuyordu. Ben direndikce onlar yılların birikmişliğini bırakıyordu. Eve geldik. Kapıyı açıp içeri soktu. Salona oturttu. İçeri gidip ince bir örtü getirdi. Ceketimi falan çıkarttı ve üstümü örttü. "Bekle" deyip mutfağa gitti. Geri geldiğince elince iki bardak vardı. Mis gibi çikolata kokusu etrafa yayılmıştı. Yanıma oturdu. Elime verdi. Kendiside koltuğa yaslandı.
Öylece yüzünü inceliyordum. Belirgin çene hattı. Burnu, dudakları, kapalı duran gözleri, saçları.
Sanki aklımı okuyormuş gibi bir anda "Beni izliceksen eğer üstümü çıkarayım." dedi. "Ne?" dedim şaşkınlık içinde. Gözlerini açtı. Tavana bakmaya başladı. "Bak güzel kızım. Senin ağlamanı görmek istemiyorum. O çaresiz hallerini istemiyorum. O picten aldığın yaraları onu öldürmeden dindiremezsin. Sürekli o eve gidiyorsun onları unutmak istemiyormusun? Sana neler çektirdiler hala ve hala onlarlasın. Bitti gitti." sesi yumuşacık çıkıyordu. Kafasını kaldırdı. Elindeki bardağı masaya bıraktı. Ellerimi tuttu.
"Artık onlar yok. Artık Jeon yok daha onu tanımadan sana zarar verdi. Bundan sonra benden izinsiz tuvalete bile gitmiceksin ve şu babanın işinide bitirelim. Tamam mı?" Bu sefer sertti. Hemde çok sert. "Tamam öldür onu ama Jeon ne alaka?" diye sordum. Bana baktı ve sırıttı. "Kalbine sor belki o bilir" dediği şeyi anlamamıştım. Boş gözlerle bakınca kare gülüşünü sundu. Sonra kahkaha atmaya başladı. Dur bir dakika o... aish. "TAE?!" diye bağırdım.
"Jeton daha yeni düştü."
"Jeton sana girecek!" dedim ve üstüne atladım. İkimizde yere düştük. Ama kimin umrunda kahkaha atmaya devam. Ayağa kalkınca bile sarhoş gibi gülüyorduk. Çikolatayı aldım. Odama gidicektim. Bu sırada iki tane el hissettim karımın üstünde. "Artık üzülme. Boş insanların sonu ölümdür"
dedi. "Sanki senin sonun yeniden doğuş" dedim. Elinini belimden çekti. "Salak" dedi ve odasına gitti. Kahkaha attım ve odama döndüm.Evet bu bölümünde sonuna geldiiik sizi seviyorum 💜 💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia (JJK)
Fanfic"Neden herkesi kaybettim..." Dedi genç kız. Sonrada derin bir uykuya bıraktı kendini... #mafia 5. Sıra 2022