48. Bölüm

329 25 21
                                    

Yayın tarihi

16 Şubat 2022






Hemen hemen yarım saat geçmişti.

Bu sırada ameliyathanenin kapısı açıldı. İçeriden doktor çıktı.

"Ameliyat iyi geçti. Hayati tehlikesi yok ama yinede uyutucaz en azından vücudu toparlanana kadar. Gerçekten çok şanslı mermi kalbinin ve ana damarın biraz aşağısındaydı. Eğer bir kaç dakika veya bir kaç santim bile değişmiş olsaydı onu kaybederdik."

Ağlamaya başladım. Onu kurtarmıştım. Doktor geçmiş olsun diyip gitti. Bir süre sonra Alex sedyenin üstünde kapıdan çıktı.

Hemen onu yanına gittim. Sedyede cansizca yatıyordu. Bu da yetmezmiş gibi bir bahanr üretmek zorundaydım. Onu odaya aldıklarından emin olduğum an dışarı çıkıp arabaya bindim. Hemen adamlarımı aradım.

Olayı kısa bir özet geçtim.

"Hemen tutsak olan adamlardan birini çağırın ve eline ne demesi gerektiğini verin. Sonrada suç silahı olarak gösterin silahın markasını size söylemiştim zaten. Merminin markasınıda SMS olarak atarım."

Telefonu kapatıp kafamı geriye yasladım.

Derin bir nefes aldım. Bir kerede bne güçlü olmasam ne olurdu? Bir kerede ben kendimi bıraksam? Bazen kendimi öylece sığınama bıraksam. Ama benim sığınağım melek olmuştu. Kendimi rahatça bırakacağım kişide yok olmuştu.

Ama olmazdı. Hanuel yorlucak ki küçük kızlar kurtulsun. Kendi çocukluğumu yaşayamadım ama onlar için yemin ettim. Şimdide kardeşim için savaşıyordum.

Arabadan çıkıp kitledim. Hastaneye girdim.

Kısa bir süre sonrada gerekli herşeyi hallettim.

Ve Alex'in kapısına gidip pencereden ona baktım. Hemşire çıkınca onu görüp göremiceğimi sordum. İzin verir vermez hemen içeri girdim.

Yatakta öylece uzanıyordu. Rengi gitmişti. Şimdi hemen ayağa kalkıp "Ablaaağ" diye bağırmasını çok istiyordum. Yeontan ile oynamasını, mısır patlatırken hepsini yakmasını istiyordum.

Hernekadar başlarda ondan hoşlanmasamda sonradan bir anda tüm dünyam olan kardeşim hemen karşımdaydı.

Elini tutmak için uzandım ve yakaladım. Buz gibi elini elim ile ısıtmaya çalışıyordum.

"Alex..."

Sesim cidden boğuk çıkmıştı. O da gidemezdi. Beni terk edemezdi. Bitkin bir şekilde kafamı yastığa yasladım.

Gözlerimi açtığımda farklı bir odada yatıyordum. Nerde olduğumu sorgularken kolumda sızı hissettim. Kafamı kaldırdığında seruma bağlı olduğumu anladım. Az kalmıştı yarım saate biterdi.

Nerden bildiğimi çok sorgulamayın.

Bu sırada doktor içeri polisler ile girdi.

"Daha iyimisiniz?"

Doktorun sorduğu soraya kaşlarım catıldı. Ben ne ara buraya geldiğimi bile bilmiyordum. Kendime ne olduğunu nerden bileyim?

"Şey doktor bey şu anda iyiyim ama.. ben ne ara buraya geldim?"

Doktor hafif güldü.

"Sanırım arkadaşınız bilmiyorum ama sizi onun eline kafanızı koymuş uyurken bulduk. Ateşinize baktığımızda 38.3'tü. Üşütmüşsunuz. Hemen seruma bağladık. Şu anda ateşiniz yok. Serimunuz bitsin çıkabilirsiniz."

"Peki teşekkür ederim doktor bey."

"Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız ifadenizi alabilir miyiz?"

"Ah.. tabiki."

"Tam olarak olayı bize anlatırmısınız? Arkadaşınız nasıl vuruldu?"

"Öncelikle arkadaşım değil kardeşim."

"Oh.. Peki"

"Kuzenimin eski sevgilisi vurdu kardeşimi."

"Kuzeniniz?"

"Jeon Jungkook. Kuzenim olur kendisi. Anne tarafından. Gerçi üvey kuzenim. Alex'te üvey kardeşim. Benim koruyucu ailem."

Polis arkasındaki polise baktı.

Arkada duran öndekine "Kayıtlarda öyle geçiyor efendim. Doğru." Diye fısıldadı.

Hemende Jungkook'u nüfusumuza geçiren ceteme tekrar teşekkür ettim.

Geric zaten kuzenler. Tae ile anne tarafından.

İçten içe kahkaha atıyordum artık. Cidden sinirlerim bozulmuştu.

"Peki olay günü yani bugün neler yaptınız?"

"Bugün kahvaltıdan sonra odama gidip soğuk bir duş aldım. Sonuçta soğuk duş kilo verdirir. Sonra ise duştan çıktım. Fakat kendimi tam ısıtamadım. Islak saçlar ilede bahçede gezdim. Neyse sonra kuzenim bize geldi. Maalesef annem ve babam öldü. Ben abim ve Alex yaşıyorduk. Ama maalesef abim biz lunaparktayken biri tarafından öldürüldü. Ben ve Alex yaşamaya başladık. Genellikle kuzenimde yanimizdaydi. Herneyse işte kuzen geldi. Bende hala ıslak saçlar ile oturuyordum. Üstüne hafif grip olmuştum bunu hissediyordum. Gidip kapıyı açtım. İçeri girdi. Oturduk konuşuyorduk. Benim zayıflama takımıma tekrar kızdı. Minik kuzenler arasında olan bir tartışmamız oldu. Sonra kapı açıldı. Kuzenimin eski sevgilisinin eski nişanlısı geldi. Elinde silah vardı. Kuzenim durdurmaya çalışırken silah patladı ve Alex'i vurdu. Sonrada hemen getirdim. Kuzen evde kaldı."

"Peki.. anlaşıldı. Kuzeninin eski sevgilisini bulabilirmiyiz?"

"Buluruz büyük ihtimalle ama gelipte silah sıkıcak bir adam değildi. Bilmiyorum neden geldi. Sadece hafif bir piskolojik sorunu vardı. Büyük ihtimalle kendisi teslim olucaktır."

"Diyorsun?"

"Evet."

"Peki o zaman teşekkür ederim."

"Lütfen bulun ve yakalayın o adamı.!"

"Elbette bulucaz. Merak etmeyin. Kardeşininze bunu yapmaya helede silah ile yapmaya hakkı yok!"

"Gerçekten teşekkür ederim."

Hemen numaradan zavallı insan pozuna girmiş teşekür ediyordum. En azından bir sıkıntı cıkmicaktı. Aynı dediğim gibiydi herşey.. sadece minik farklılıklar ile...

Waaaooow bundan sonraki hikayeye taslakta başlıcam. Benim kendi adıma yazdığım bir hikaye olucak. En azından içinde zombiler olucak jdkskskskskskakdjkdjdxhucufisowndicyeywijsbdosmsvsuwidguchrowmshcufie

Neyse umarım beğenirsiniz sizleri çok seviyorum

Sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın 💜💜

Selam~ Tae

Hadi eyw 💜



Mafia (JJK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin