"Ee Taehyung~shiii ne yapacaz?" Karşıma oturdu. Elini çenesine koydu. Biraz düşündükten sonra yerinden fırladı. Fikir bulmuşa benziyordu.
"Harika bir şey bulduuuuum" dedi. Ne bulmuştu acaba.
"Ne buldun?"
"Hadi git odana rahat birseyler giy sürpriz olsun bebeğime" dedi gülerek.
"Öyle olsun bakalım. Gidip hazırlanıyorum." dedim.
Hemen odama gittim. Üstüme dediği gibi rahat birşeyler geçirdim. Hemen aşağıya indim. Mutfakta bir şey içiyordu. Hemen arkasından biranda fırladım.
"Salakmısın? Niye fırlıyorsun?" dedi.
Sinsi bir bakış attım.
"O kadar masum olmasaydın."
"Ben mi masumum?" dedi şok içinde.
"Yani evet! Kötü adamları öldürdüğüne göre masumdun ama adam öldürdüğüne gorede bir seri katil!!!" Sonunu sanki ondan korkuyormuşcasına söyledim.
Bana gülerek bakıyordu.
"Hadi gidelim." dedi ve kapıya doğru sürüklemeye başladı.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum evden çıkarken.
"Sürpriz olsun dedim ben." dedi ve arabaya doğru döndü. Bahçeden çıkıp arabaya bindik. En az yarım saatlik bir yolun ardından büyük bir lunaparkın kapısına gelmiştik. En son 3 sene önce beni mutlu etmek için getirmişti. Sonrada hiç gelmemiştik. Ama bir dakika..
"Tae içeri nasıl gircez?"
"Hmm.... Senin normalde bir mafya değil benim üvey kardeşim olduğunu unutma Kim Haneul"
"Doğru ya. Devlete göre senin üvey kardeşinim, annem babam ölmüş, yüksek lisans okuyorum falan filan."
Kahkaha attı. Kolumdan çekip kapıya geçirdi. Baya bir bilet aldık.
"Evet neye binelim?"
"Gondol!"
"Yürü o zaman ilk giden kazanır. Kaybeden de hamburger ısmarlar."
"Ama haksızlık... Tae dur... Çok hızlsın lan"
Peşinden koşarken böyle sesleniyordum da kimin umrunda? Tabikide o kazandı. Gondol sırasının önündeydik.
"Aha ben kazandım."
"H.. hile"
Nefes nefese kalmıştım. Yavaşca elime suyu verdi. Tek dikişte yarım şişeyi bitirdim.
"İyimisin?"
"Tabikide. Eee Tae hadi binelim."
Biz bunları konuşurken sıra bize gelmişti. Hemen bindik. Orda baya eğlenmistik. Korku tüneline girdik sonra. Tae ve ben en önde olduğumuz için baya korkmuştuk. Gerçi onların yarısında palavraya neyse.
Tünelden cıktıktan sonra Tae ile oturduk. Biraz dinlendikten sonra tekrar kalktık ve oynamaya başladık.
Akşama kadar o oyuncak senin bu oyuncak benim dolaştık. Sonra arabaya dindik.
"Taeee?!"
"Ne oldu?!"
"Çok yoruldum eve gidip uyucam."
"Salak ödumü kopardın lan."
"Hehe"
Eve doğru ilerledik. Yol boyu ne o susumuştu nede ben. Arabayı park edip eve girdik.
"Tae film izleyek mı?"
"Hani uyuyacaktın?"
"Uykum yok ki."
"Tamam hadi izleyelim. Gidip bir şeyler getir sen ben seçerim."
"Tamam"
Gidip bir kaç şey getirdim. O da romantik komedi seçmişti. Gülerken bir yandanda yiyorduk. Film sonuna doğru omzumda bir ağrlık hissettim. Kafamı kaldırıp bakınca Tae omzumda uyuyordu.
Bugün çok yoruldu büyü ihtimalle. Yavaşca kalkıp onu kaldırdım. Yarı uyanık bir şekildeydi. Koluna girdim ve odasına götürdüm. Yatağına yatırdım. Ama bu kıyafetler ile yatamazdı ki.
"Tae?"
"..."
Uyuyordu ve uyanmazdı. Dolabına baktım. Bir tshirt çıkardım. Maalesef Tae bu gece pantolon ile uyuyacan.
Yanına gittim. Tshirtunu çıkardım. Bir insan bu kadar yakışıklı olmamalı. Şu anda o kadar masumdu ki anlatamam.
Neyse kollarına t-shirtun içe koydum. Ve ayarladım. Kafasında geçirip bedenine doğru çektim. Derin uyuyordu galiba normelde hemen uyanırdı. Eğlip anlından öptüm.
Sonra tam gidiyordum ki bileğimi tuttu ve yanına çekti. İyice sarıldı. Kalın sesi ile mırdanarak;
"Kal burda benim bir tanem." Dedi. Gülümseyerek;
"Tamam ama üstümü değitirmem lazım. Ariyetten sen uyanıkmıydın?" Diye sordum.
"Evet. Neyse boşver onu git üstünü değiştir ve yanıma gel."
"Tamam."
Dedim ve odama gittim. Üstüme pijamalarımı giydim. Onun yanına gittim. Odasının önüne geldim. Kapıyı açıp içeri girdim. Yatağının kenarına oturdum.
Hemen beni yorganın altıne çekti. Oda üstünü değiştirmişti. Neyse sarıldı. Bende yordugun olduğum için direk uyudum.
Evet bu bölümde bitti. Neyse sizleri seviyorum 💜 💜💜💜 💜💜💜💜💜 bir sonraki bölümde görüşmek üzere
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
