49. Bölüm

315 24 31
                                    

Yayın tarihi
21 Mart Pazartesi 2022







Serumum bittikten sonra Alex'in yanına geri gittim. Yatakta öylece uzanıyordu. Yavaşça ellini tuttum. Sonrada "Uyan artık Alex.." diyebilmistim.

***

Aradan 2 gün geçmişti. Ben eve gitmemiştim. Gitmem gerektiğini de biliyordum. İçeri giren hemşireye gutmemt gerektiğini söyledim. Onayladıktan sonra çantamı alıp arabama yöneldim. Ana eve doğru gittim. Yine ben rahatlıkla içeri girdim. Asistanım hemen geldi zaten.

"Jeon Bey'in içeri girme izni yok. Gerekli önlemler iki katına çıktı. Hastanede siz ve kardeşiniz korunuyorsunuz. Dolandırıcı şirketler ise şu anlık durmuş durumdalar."

Derin bir nefes aldım. İşleri en kısa zamanda yola sokmuşlardı.

"Harikasınız. Ama ben birazcık dinlensem."

"Ah. Tabiki efendim. Lütfen."

Hemen odama çıktım. Sıcak suyun altına beklemeden girdim. Rahat suyun altından biraz durduktan sonra tüm vücudum adeta rahatlamıştı. Biraz daha durduktan sonra çıktım üstümü değiştirdim ve aşağıya indim. Yemek yedikten sonra işlere bakmaya gittim.

Şu hale bak hala bile işler ile ilgileniyorum. Masaya oturdum. Dosyaları getirdiler. Konuşmaya başladık.

"İşler nasıl?"

"İşler iyi efendim. Sıkıntı yok. Sadece şirketler artık bir durmuş durumda fakat tehlikeli bir idol şirketi var."

"İdol şirketi derken?"

"Kpop idolleri yetiştitmekteler ama sorun şu ki daha çok şeytana tapıyorlarmış gibi çok riskli bir şirket."

"Peki bizimle alakası ne?"

"İçlerinden bir tanesi daha çocuk olan stajyerlere alkol ve uyuşturucu veriyorlarmış."

Şok olmuştum.

"O zaman içlerindeki o kişiyi aradan çıkartın. Diğer işlere dokunmayın bizi ilgilendirmez."

"Peki efendim."

"Aklımda soru yoksa toplantı bitmiştir. Diğer eve gidip ordan da hastaneye gidicem."

"Tamamdır efendim."

Dosyaları kapatıp kalktım. Evden çıkmadan önce belime silahımı geçirdim. Arabaya bindim. Dikiz aynasından arkaya baktığımda korumalarımın peşimde olduğunu gördüm. Çünkü tehlikeli biri vardı. Ve belkide peşimdeydi.

Eve geldiğimde sivil korumaları gördüğümde rahatlamıştım. İçeri gitmek için kapıya yöneldim. Anahtarı asistandan almıştım. İçeri girdim.

Girmemle dehşet bir içki kokusu burnumun direğini kırdı. Silahı çıkarıp salona ilerledim.

Jungkook elindeki şişeyi yudumluyordu.

Beni görünce hemen ayağa kalktı.

"Alex nasıl?"

"Seni ilgilendirmez Jeon çık evimden toparlan öyle gel."

"Toparlanırsam beni yenemezsin!"

"En azından güçlü biri olur karşımda ezik biri ile savaşma bana yakışmaz."

Yandan gülümsedi.

"Üzgünüm Hanuel sanırım canını fazlaca yakicam." Gülmeye başladı. Telefonum çaldı. Hastaneden arıyorlardı. Hemen açtım.

"Efendim Kim Alex acil ameliyata alındı. Hemen gelmeniz gerek."

Kocaman olmuş gözler ile Jungkook'a baktım.

"Tamam hemen geliyorum."

Telefonu kapatıp Jungkook'a yaklaştım dolan gözlerim iyice etrafı görmemi zorlaştırıyordu.

"Yapmış olma!"

Ellerimi saçlarıma geçirdim.

"YAPMIS OLMA JEON JUNGKOOK YAPmış olmaz!!" Sona doğru kısılan sesim ve gülmeye başlayan Jungkook iyice ruhsal çökuse geçirmişti.

"Allah belanı versin inşallah!"

Hızla evden çıktım. Arabaya bindim.

Hastaneye varır varmaz ameliyathaneye gittim. Bir dakika burası çok tanıdık.

Durun burası Tae'nin ameliyat olduğu yerdi.

Herşey aklımdan film şeridi gibi geçerken Tae ve Alex gözümün önünden ayrılmıyordu.

Alex daha çocuktu. Daha 17 yaşında küçük bir kızdı.

Kaldıramazdı, ölmeyi hak etmemeliydi. Babamı ve annemi hak etmemeliydi. Bunlar olmamalıydı.

İyice dibe vurmuştum. Sessizce ağlıyor çığlıklarımı dışarı vurmak istemiyordum.

Yazar*

Genç kız sessice ağlarken delikanlı ise onu izliyordu. Ona birşeyler yapmaya başlamış ve epey canını yakmıştı. Ama bunlar onun için başlangıçtı. Daha kızgın demir parçası vardı.

Eziyetler bitmicekti. Peki genç kız nasıl dayancaktı?

Bu soruyu ne Jungkook biliyordu nede genç kız.

Yaşayıp goruceklerdi.

***

Bir süre sonra doktor çıktı. Hanuel hemen yerimden sıçradı.

"Doktor bey kardeşim nasıl?"

Sorduğu umut dolu olan soru doktorun yüreğine derin bir sızı sağlamıştı. Nasıl söylicekti şimdi kardeşinin öldüğünü?

Derin bir nefes aldı.

"Efendim. Şöyleki nasıl olduğu ile bir fikrimiz yok fakat aort damarı zarar görmüş buda kanamaya sebep olmuş. Bir süre sonra ise kalbi durmuş hemen müdahale ettik. Fakat onu kurtaramadık. Üzgünüm denedik. Ama olmadı. O bir melek oldu."

"Şaka yapıyorsunuz!! Alex ölemez tek ailem beni terk edemez. Olmaz olamaz."

Kendini tutamayan Hanuel yere düşmeden doktor tuttu. Çığlık çığlığa ağlıyordu. İşte yine aynı şey olmuş Hanuel bir ailesini daha kaybetmişti.

Resmen duvarlar onun üstüne geliyordu. Ve aynı duvarlar arasında yeniden çığlık atıp ağlayan bu genç kıza acıyarak bakıyorlardı.

Doktor sakinleştirici istemişti. Hemen iğneyi vurup sakinlesmesini beklemişler ve onu başka bir odaya yatırmışlardı. Bu sırada Hanuel kafam bitkin birisi daha vardı. Saklanmış ve duvara yaslanarak bir yandan ise ağlayarak ona bakmıştı.

İçi sıkıyordu gidip sarılmak ve özür dilemek istiyordu.

Ama olmicaktı bunlar imkansızdı gidemezdi. Başarmak üzereyken olmazdı.

Şimdi ise koridorda durmuş pencereden yatakta uyuyan genç kıza bakıyordu.

Gitmeden önce ise ağzından şu kelimeler döküldü.

"Üzgünüm bebeğim. Özür dilerim bir tanem."

Yeniden ben geldiiiim. Merhaba gençlik. Aylardır uğramıyordum özür diledim hepinizden

Okul ve yoğun hayatım herzaman ki gibi durmuyor. Ama neyski yazdım bişeyler taslakta bizi anlatan değişik bir kitapta var bizi derken aslında ben arkadaşlarımı. Onuda bu kitap filan olduktan sonra yayınlicam.

Her neyse sizi çok seviyorum. Hoşçakalın bebeklerim.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın 💜💜💜

Hadi eyw 💜💜

Mafia (JJK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin