Mafia (JJK)

65. Bölüm

21 Ağustos Pazar

2022

Kollarındaydım. O burdaydı. Yanımdaydı.

"Tae geri donucekmiyiz?"

"Elbette donucez. Jungkook alicaz. Şimdilik o bakıyor."

"Peki sen iyileştin mi? Yendin mi kanseri?"

Gülümsedi. Anlindan öptü. "Tabikide yendim. Yenmeseydim cikmicsmtin karşına."

"Bir senede nasıl yenebilirsin ki?"

"3senedir kanserdim. Son tedaviyide burda olmam gerekiyordu."

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

"Tae neden söylemiyorsun. Baş donmelerinin mide bulantılarınve daha fazlası bunun için miydi?"

Bişey demedi.

"Üstümüzü değiştirelim. Uyuyalım. Yarın konuşuruz."

Yazar*

Hanuel Tae'yi gerçekten bulmuştu. Hemen üstünü değiştirdi. Bol vr büyük giymeyi sevdiği içinde Tae'yede bir tane verdi.

Sonra sarılıp uyudular. Geri dönmüştü. Tuhati. Fakat kimsenin de umrunda değildi. Sonucuna bakıcaj olursak o burdaydı.

Ertesi sabah kalktılar, kahvaltılarını edip hazırlandılar. Yeontan hala fark etmemişti Taenin geldiğini.

Tae mutfakta yemek yerken yeontan mutfağa girdi. Hanuel ne kadar sevsemde mutfakta hayvan olmasını istemiyordu. Onu kucaklamış cıkarıcakken Tae elinden aldı.

Başka Yeontan kalmıştı öyle. O burdamıydı? Durumu anlamadı başta. Hanuel kafasını okşadı. "O geldi güzelim."

Yeontan kendine gelmiş gibi havlamaya hareketlenmeye başladı.

Tae onu yere bıraktı fakat Yeontan durmuyordu. Ordan oraya kosuyor, havlıyor, kuyruk sallıyordu.

Hanuel için bu sevinci görmek herşeyden daha önemliydi.

Böyle bir sabah geçirdiler. Hemen hemen bir haftalarini kendilerine ayırdılar. Hanule Tae'ye birşey anlatmamış birşey söylememişti.

Bir hafta sonraya bilet aldılar. Gün gelince ise Kore'ye döndüler.

Hanuel*

Evet sonunda evine gelmiştim. Sevinçle ana evimize ilerledik. İçeri girdik. Ordan da gizli duvardan aşağıya indik.

Jungkook gelmemişti yada bırakmıştı.

İçeride büyük bir coşkuyla karşılanmıştık. Özellikle Taehyung acayip özlemişti. Minik bir partide burda verildi.

Tatilimiz bitmiş işler için yoğunluk başlamıştı. Yukarı çıktık.

Kendi odama doğru ilerledim. Odama girip üstümü değiştirdim. Sakin ve mutluydum. Tae burdaydı. Fakat Jungkook'u görmemiştim. Merak ediyordum. Nerdeydi bu çocuk.

Kalbimle hala savaş veriyordum. Kalbim onu istiyordu ne olursa olsun. Onun için atıyordu.

Bu sırada odama asistan girdi.

"Efendim. Bay Jeon ve Bay Kim sizi bekliyor."

Bay Jeon..

Adeta beynimde yankilanmişti bu ses.

Bay Jeon..

"Peki geliyorum."

Aşağıya inmek için hareketlendim.

Toplantı odasına girince en başta Tae solunda ise Jungkook oturuyordu.

"Gel Hanuel."

Jungkook'a bakmamak icin kendimi kasıyordum.

Yerime oturunca karşımda bana bakıyordu. Tae'ye döndüm.

"Tam olarak neden toplandık. Sen Bay Jeon ile halletseydin."

"Hayır Hanuel yapmak istediğim başka birşey var."

Gözlerim merakla Jungkooka döndü.

"Bana bakma bende bilmiyorum."

Birşey demedim. Sesini bile özlemiştim.

Bu sırada içeri başka biri girdi. Bizim asıl şirket için avukatti.

Nedenini anlamamıştım.

Neyse.

Az sonra anlardım. Mal devrimi felandır herhalde diye düşündüm.

Hemen hemen bir saat geçti. Tamda dediğin gibiydi olay. Fakat farklı bir yolla.

Tae tüm mirasını bana bırakmıştı. Kendisine birşey olursa diye herşeyini bana bırakmıştı. Jungkook'a ise benimle birlikte ortak olmak zoruyla bıraktığı mafya işlerimiz vardı. Bunu tabikide avukata söylemedi. Bunun yerine avukat gidince kağıt kalem ile hepimiz tarafından imzalandı.

Derin bir nefesle ayağa kalktım.

"İyi o zaman ben silahlarını özledim gidiyorum."

Tae gülümsedi.

"Takıl kafana göre. "

Bu sırada Jungkook atıldı.

"Hanuel benle gel. Birşey konuşmamız gerek."

Kalbim yerinden cikcakti. Beynim eror vermiş vucudum kasilmisti.

Zorla çıkan sesimle "tamam" diyebildim.

Yürüdük ve arka bahçeye çıktık. Havuz kenarına geldim.

"Ne istiyorsun?"

Öylece yüzüme baktı. Sessizdi. Birşeyler söylemek istiyor fakat soyluyemiyordu. Ağlamak uzereydim. Onu gordujce canım aciyordu. Özlemiştim. Vücudumun her hücresi onu istiyor âdeta onsuz yapamıyordu.

Tuttuğum nefesimi verdim.

"Birşey yoksa gidiyorum Jeon."

Bişey demedi. Kafasını eğdi.

Bu son damlaydi. Ağzımdan hıçkırık kaçarken gözlerimden yaşlar boşalıyordu.

"Hayır hayır Hanuel ağlama.."

Hızlıca koşarak ordan uzaklaştım. Nereye gittigimi bilmiyordum. En sonunda kendimi sahil kenarına attım.

Zorla sakinleştirmeye çalışıyordum kendimi...

Selaaam uzun bir arada sonra ardından beraberiz

Özledim burayı.

Bu kitap icjn 1 yada 2 bölüm kaldı.

Sizleri seviyorum.

Kendinize iyi bakın bir sonraki bölümde görüşmek üzere 💜💜

Hadi eyw 💜