20. Bölüm

487 29 11
                                    

Yayın tarihi
5 Kasım 2021







Yemeğimi yerken ayağıma biri vurdu. Kafamı kaldırdığımda Jungkook bana bakıyordu.

Ne bakıyorsun bakışı attıktan sonra geri döndüm yemek yemeğe. Kahvaltımızı ettikten sonra  gerekli şeyleri yanımıza alıp çıktık.

Alex'e hala guvenemediğim için gözlerini bağlamıştım. Geldiğimizde kolundan tutup aşağıya indirdim. İçeri girdik.

İçeri girdiğimde adamlardan bir tanesi gerekli raporları verdi.

Hemen babamın tutulduğu yere gittik. İçeri girdiğimde acınacak haldeydi. Ama karşılıksız kalmazdı hiçbir kötülük.

Alex'in gözlerini açtım. Babasını görünce gözleri doldu. Üzgünüm Alex ama böyle olmak zorunda.

Alex'i tutup ordan çıkardım. Büyük alana geldiğimizde bana 'öldürme' der gibi bakıyordu.  Sıkıntılı bir şekildedir iç çektim.

Tae'nin yanına gittim. Maalesef bir tarafım öldürme diyordu. Diğeri ise öldür sen mafyasın sana neler çektirdi o adamdan kurtul diyordu.

Adamlara söyledim ve onu getirdiler. Tam ordata ayakta dikiliyordu. Adamlardan bir tanesi onun ağzını açtı. Anında çığlık attı. Ee Tae durur mu?

Hayır.

Yumruğu adamın daha doğrusu babamın yüzüne geçirdi. Geçirdiği gibide babam yere serildi.

"Kes sesini yoksa ebediyen susucaksın!"

Babam yerde oturur pozisyonuna geldi. Gülümseyerek önüne geldim.

"Aynı acıyı bende çektim. Nasıl bir hismiş? Ama dur daha bitmedi."

Bana yaptıklarının nerdeyse hepsini Tae'ye anlattığım için bana mısırımı alıp yere oturup yemek kalıyordu.

Aradan hemen hemen yarım saat geçmişti. Tae yorulduğu için yanıma oturdu. Piskopat gibi kahka atıyordum.

Alex' baktığımda ise kafasını Jungkook'un omzuna gömmüş kulaklarını kapatmış bir biçimde oturuyordu.

Ayağa kalktım. Babamın yanına doğru yürüdüm. Yerde acı içinde kıvranıyordu. Adamlardan bir tanesine su şişesi getirmesini istediğim.

Hemen getirdiler.

Babamı oturur pozisyona getirdim. Suyu eline verdim.

"İç. Daha iskencen bitmedi. Bana yaptıklarının aynısını sende cekiceksin."

Elimdeki suyu can havliyle aldı içmeye başladı.

Geri yerime Tae'nin yanına oturdum. Alex yerinden kalkıp babasının yanına gitti.

"Bunlar geçicek kızım aptal ablan cezasını çekecek!"

Alex bana baktı. Ben ise mal gibi gülüyordum.

"Cidden baba sana ben daha ne diyim ne haldesin ama hala onu öldurmeyi düşünüyorsun. Artık diyorum yaşmak  için özür mü dilesen? Hm?"

Alex'in yanına gittim. Ayakta ellerimi göğsüme çıkardım ve bağladım. Yukarıdan babama bakıyordum.

"Üzgünüm ama özür geçerli değil Alex kendiside biliyor. Ben o kadar özür diledim ama asla kabul etmedi. Benim kabul ediceğimi sanıyorsa yanılıyor."

Babam bana baktı.

"Hanuel ölmek isticeksin! Ama bana yalvarmicaksın deli gibi aşık olduğun adama yalvarıcaksın?!"

Gözlerimi gözlerine sabitledim, kaşlarım çatıldı.

Delicesine aşık olduğum kişi kimdi ki?

Evet evet aptalca bir soruydu çünkü hayatıma öyle biri hiçbir zaman girmemişti.

Uzun bir zamandır yoktum. Zaten karantinaya girdik birde sınav zamanı ya neyse 2gunde bir bölüm atmaya çalışaçam ilham gelmiyor taslakta bekleyen başka kitapta var zaten neyse ben gidiyorum bir sonraki bölümde artık hikayeye giriş yapıcam bakalım neler olucak hadi eyw❤️😎✌️

Mafia (JJK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin