28. Bölüm

419 27 16
                                    

Yayın tarihi

24 Kasım Çarşamba



İçeri girmek istemiyordum. Alex Yeontanı kucağına aldı. Sonra bir anda ayaklarım yerden kesildi.

Gözlerim Jungkook'un gözlerini buldu. Alex bana bakıp "iyi olucan dimi?" Dedi. Ne yalan söyleyeyim bu kız beni şaşırtıyor.

"İyiyim Alex merak etme yarın biseyim kalmaz."

Jungkook yürümeye başladı. İyi geceler diledikten sonra kendi odasına girdi. Salon boyu ne gözlerimi açtım nede hareket ettim. Hareket etsem gelicek gibiydi. O iğrenç (Tövbe Haşa) yaratık üstüme atlıcak gibi hissediyorum. Sırtım yumuşak yatakla buluştuğunda gözlerimi açtım.

Jungkook beni yatağa uzandırmak için ister istemez üzerime eğilmişti.

Yakasını tuttum.

"Jeon hala geçerli mi? Şimdi bişey söylersem yada bişey yaparsam yarın olmamış gibi olucak dimi?"

"Evet hala geçerli."

Fısıldayarak konuşuyorduk. Gözlerine bakarak üstüme çektim.

Tereddüt etmeden üstümde yerini aldı. Bende onu kendime çekip ellerimi boynuna attım. Yüzü fazla yakındı.

Jungkook*

Ya bir rüyadaydım ya da...

Yüzü çok güzeldi. Ne yapıcağını merak ediyordum. Bişey demeden ellerimi beline indirdim. Sıkıca sardım.

Kendine çekip sarıldı. Kafamı kendi boyun girintisine hizalamıştı. Aynı şekilde oda benim boyum girintime kafasını koydu.

Kesik kesik derin nefesler alıyordu. Bende yavaş yavaş boynuna öpücük konduruyordum. Şahsen benim baya hoşuma gitti. Her gün böyle durup öpebilirdim.

Hanuel*

Boynumu öpmeye başladığında vücudum çileden çıktı. Çok yumuşak ve tatlı öpüyordu. Bu sefer cidden hoşume gitmişti.

Tek sıkıntı ben yarın bunlar olmamış gibi nasıl yapıcaktım?

Kafamı ona doğru çevirdim. Kafasını kaldırıp bana baktı.

"Bu sefer itiraf et hoşuna gitti."

İç çektim sonrada gülümsedim.

"Evet evet hoşuma gitti."

Dudaklarımın üstünden konuşması bile çok güzeldi. "Jeon yatalım artık."

Gözleri kocaman açıldı. Ne? Ne dedim bu sefer?

"Yatalım?"

Şaşırma sırası bendeydi.

"Yani şey uyuyalım dicektim."

Gülümsedi. Sonra hafif bir kahkaha attı.

"Yanındamı uzanayım?"

"Evet Jeon kal burda."

Yavaşça üstümden indi. Ellerini belime koyup kendine çevirdi. Eğer Jungkook böyle yapmaya devam ederse cidden aşık olucaktım. Bedenim benden habersiz hareket ediyordu zaten.

Kafamı Jungkook'un göğsüne yasladım. Sonrada derin bir uykuya kendimi bıraktım.

***

Sabah kalktığımda Jungkook yanımda yoktu.

Dün yaşananlar aklıma gelince çığlık atmamak için kendimi tuttum. Güzel bir geceydi. İyiki o böcek eve girmişti. Afferin ona ama maalesef hayatına mâl oldu.

Jungkook'un odasında kendi lavabosu vardı. Bende elimi yüzümü yıkmak için içeri daldım. Etrafta hafife bir duman vardı. Hani duş alırken cıkarya.

"Herhalde önceden girdi." Diye söylendim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra havuluya uzandım. Aynaya bakmadan yüzümü kuruttum. Gözlerim tekrar yanaya dönünce karşımda yarı çıplak Jungkook'u görmeyi beklemiyordum.

Hemen onuma döndüm. HASS...

Koca bir hassiktir.

O kaslar neydi öyle.

Aslında öylece bakabilirdim ama ne hikmetse gözlerimi ellerimle kapattım.

"Aç gözlerini bu manzara tekrar karşına çıkmaz."

Ellerimi yavasca ayırdım. Ama hala bakmıyordum. İyice yanıma yaklaştı. Ellerini lavabonun üstüne koydu yani benim iki yanıma. Cidden iyi hissetmiyordum.

Kasları bile insanı baştan çıkarır, insana yonelimini tekrar sorgulatırdı.

Gözlerim üstünde gezdirmeye başladım. Sonra havlu ile durduğunu görünce kendimi iyice lavaboya yasladım. Hani konuşsada beni bu transtan çıkarsa diyordum çünkü ben zerre konuşamıyordum.

Lavabodan çekip duvara yasladı. Bende refleksle ellerimi göğsüne koymuştum.

Kafası boynuma yol alırken elleride belimdeydi.

Zorla çıkan sesimle aptal gibi kekeliyerek "Jeon dur." Diye bildim.

Kafasını yavaşça kaldırdı. Anlını alnlıma yasladı.

"Sal kendini işte. Bırak kendini bana."

Titriyen sesimle "Hayır. Olmaz. Bırak."

"Tamam."

Yavaşça geri çekildi. Hemen tuvaleten çıktım. Evden çıkıp arabaya bindim. Sahile sürdüm. Sakinleşmem lazımdı.

Kalbim maratona hazırlanıyordu. Olmazdı o olamazdı. Ona güvenemiyordum. Kumların üstüne oturdum. Kafam ağrıyordu.

"Jeon ne yapıyorsun bana?!"

Denizin havası iyi gelmişti. Rahatladıktan sonra öbür eve doğru yola çıktım orda da kıyafet vardı.

Jungkook*

Kafayı yememe az kaldı. Seviyor muydu? Sevmiyor muydu? Hadi onu geçtim peki benim duygularım.

Tek istediğim oydu. Ama sevgilimi öldüren kişide oydu. Bir yandan annemi kurtaran kişide oydu.

Geri çekilince hızlıca çıktı. Sonrada kapı sesini duydum.

Peşimden gitmek için hızlıca üstümü giyindim. Ben dışarı çıkana kadar zaten gitmişti. Büyük ihtimalle eve geri donucekti. Bende oraya gitmeye başladım.

Bana neden eve örümcek girdi diye sormayın çünkü bende bilmiyorum bu ikisini yakınlaştırmak istiyordum ama başaramadım galiba

Neyse seviyorum sizi

Haydi eyw💜

Mafia (JJK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin