Uyandırmak için birazcık sarstığımda kımıldamadı.
Elimi anlına koydum. Koymamla kucaklayıp küvete koymam bir oldu. Ateşi çok fazlaydı. Elimi koyunca elimi bile yaktıysa ne kadar yüksektir siz düşünün.
Küvete koyunca kırpırdandı.
"Çıkar beni burdan buz gibi!"
Büyük ihtimalle tehtit ile söylememek istemişti ama sesi çok cılız ve güçsüzdü.
"Birazcık bekle ateşinin düşmesi lazım."
Suyu açıp ılıklaştırdım. Sonrada kafasından aşağı suyu dökmeye başladım. Hemen doğruldu ama kaçmasına izin vermedim. Üstünde ona verdiğim kıyafetler vardı.
İslandıkca kıyafeti üstüne yapışıyordu. Kendide sakinleşmeye başladı. Bir süre sonra dolaptan bornoz alıp onu sardım. Saçlarını başka bir havlu ile sarıp kucakladım.
Yatağa geri getirip Alex'i çağırmaya gittim. Sonuç olarak üstünü ben değiştiremezdim. Ayıldığı zaman ölme riskim var valla.
Alex'in odasına girip onu uyandırdım. Hanuelin durumu anlattığımda yataktan ok gibi sıçradı.
Benim odama girip hemen yanına gitti benide dışarda bıraktı.
Bir süre sonra odadan çıktı.
"Baya üşütmuş. Jimin'i cağırsan iyi edersin. Bide doktoru ara gelsin. Dün gece ne yaptın bu kıza sen?"
Umursamazca "ne yapıcam ben ya? Yatağa uzandım sonrada uyudum."
"Uyansın öğreniriz. Dokunma ona odayada girme!"
Diyip gitti.
Alex*
Abla ile ilgilenditen sonra mutfağa gittim. Hem kendim için kahvaltı hazırladım. Hemde çorba yaptım.
Ben yemeğimi yedikten sonra çorbayı kâseye koydum. Onuda tepsiye koyup Jungkook'un odasının yolunu tuttum.
Odaya girip elimdekileri yatağın yanındaki komidine bıraktım.
"Hanuel hadi kalk bişeyler ye."
Diyip biraz kaldırdım. Kendini zorlayarak doğruldu. Arkasına yastık koyarak dik oturmasını sağladım.
Yanına oturup tepsiyi kucağıma aldım. Bir kaşık alıp hafif üfleyerek ona yedirttim.
Bir kaç kaşıktan sonra istemediğini belli etti.
"Ama yemen lazım, güç bulabilmek için."
"İstemiyorum doydum ben."
Kâseyi tepsiye geri koydum. Onuda geri yatırdım.
"Dinlen biraz. Uyu."
Yatakta yan döndü ve iyice yayıldı. Gerçi vücudu yorgun olduğu için kendini salmıştı.
Odadan çıktım mutfağa gittim. Jungkook kahvaltı yapıyordu. Elimde tepsiyi masaya bırakıp oturdum.
"Yemek yemiyor. Zar zor yedirttim."
Kafasını kaldırıp bana baktı sonrada kâseye.
"Onun kararı. Jimin hyung'u aradım. Doktor ile gelicekmiş."
"İyi."
Kalkıp mutfağı topladım.
Jungkook*
Üzülüyordum. Ama bir kere yemin etmiştim.
Evet..
Yemin ettim. O kadar hırslanmıstım ki akşam hem onu hasta ettim hemde Vien'e yaptıklarını ona yapıcağıma yemin ettim.
Bitkin bir şekilde geri onun yanına gittim. Yatağa uzandım hasta olan yüzüne baktım.
Kaşları çatılmış, rengi sararmıştı. Gayette savunmasız duruyordu. Zaten Tae hyung'u kaybettikten sonra yemeden içmeden kesilmişti. Üstünde dün gece klimanın yanında nerdeyse yarı çıplak uyuyunca hastalandı.
Hayır niye yorganı üstünden cekiyorsam yada o niye geri almıyorsa?!
Birazdaha yüzünü inceledikten sonra elimi yavaşça yüzünde gezdirdim.
Hemen tepki verdi. Elimi yakalayıp tuttu. Birazdaha yanıma yaklaştı.
Canı yanıyordu..
"Jeon.."
Sesi o kadar kötü çıkmıştı ki anlatamam.
"Efendim?"
Ne o cevap verdi nede ben cevap bekledim.
Biraz daha onunla kaldıktan sonra yataktan çıkıp dışarı çıktım.
Evet evet farkındayım. Baya kısa bir bölüm oldu. Üzgünüm sizleri seviyorum.
Sınav haftası yakında başlicak. Üstüne ortak sınav olucak bu yüzden bölüm ya geç yada hiç gelmeyebilir.
Sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın 💜💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia (JJK)
Fanfiction"Neden herkesi kaybettim..." Dedi genç kız. Sonrada derin bir uykuya bıraktı kendini... #mafia 5. Sıra 2022