23. Bölüm

495 27 30
                                    

Yayın tarihi

12 Kasım 2021






Hanuel*

Gözlerimi açtığımda koltukta uzanıyordum. Mutfaktan ise sesler geliyordu. Kafamı oraya çevirdiğimde Jungkook'u yemek yaparken fark ettim.

İçimden küçük bir küfür etmiş olabilirim. Çünkü fazla çekici duruyordu.

Gözlerini tavadan kaldırıp bana baktı.

"Sonunda uyandın. Git elini yüzünü yıka bizimkiler uyanmadan güzel sağlıklı bir kahvaltı hazırlayalım."

Bayağı şaşırmıştım.

Hayret!

Jungkook ve iyilik yapmak.

Gözlerinin içine baktım. Ve aptallık yapıp şöyle dedim.

"Ben bu kadar şaşırmaya gelmem Jeon. Yavaş ol!"

Gözleri aniden tekrar bana döndü.

Sonradan ne dediğimin farkına vardım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonradan ne dediğimin farkına vardım.

"Ben demedim. Başka biri söyledi."

Gülmeye başladı.

"Tabi tabi kesin başka biri söylemiştir."

Kendime küfür ediyordum. Jungkook yeniden eline kaşığı aldı. Gülerek yemeğin başına döndü. Medya*

Bende tuvalete gittim. Aynadan kendime bakarken "aptal hanuel gel beni si.. ne diyorum ben ya off. Tüm devrelerim yandı." diye geçirdim. Jungkook'un vampir olmadığına dua ediyorum yoksa sıcmıştım.

Elimi yüzümü yıkadım. Sonra çıktım. Ben öyle suratına herşeyi süren biri değilim. Neden diye bir sorun bakim.

Çünkü bunun için fazla üşengeçim.

Üstümü değiştirmek için odaya girdim. Alex hala uyuyordu. Ateşini tekrar kontrol ettim. Sonra dolaba yönelip üstümü değiştirdim.

Geri mutfağa indim.

"Ee ne yapıcam?"

"Ne istiyorsan yap."

"Odun ya saf kütük."

Yandan güldü. Masaya göz gezdirdiğimde Jungkook'un yumurta yapmadığını fark ettim. Omlet için dolaba yöneldim.

Yumurtaları aldım. Sonrada tezgaha yöneldim.

Herşeyi hazırladım. Yumurtayı döktükten sonra belimde el hissettim.

"Yemek yaparken çok mu güzel görünüyorsun ne?"

Diye fıldayan Jungkook'a kafamı çevirdim.

"Fazla yaklaşma bence yanlış anlicaklar."

"Kim var ki şu anda? Hem anlasınlar ne olmuş?"

"Olsun..."

Bişey diyemeden daha çok kendine çekti. Ocağın altını kapatıp elinden kurtulmak için elimi ellerinin üstüne koydum.

"İstediğini dene şu anda wattpad anı yaşıyoruz. Elimden kurtulamazsın."

Bu dediği şey kahkaha atmamı sağladı. Benimle birlikte güldü.

"Hadi Jeon bak valla biri gelicek bırak."

"Anlaşıldı."

Biraz durdu. Sonra

"Yeni görevim başladı." Dedi.

Merakla bedenimi ona çevirdim.

"Ne görevi?"

"Seni kaçırmak."

"Hah? Neden?"

"Boşver zamanla anlarsın."

Ellerini belimden çekti. Bende yeniden ocağı açıp yumurtayı pişirdim. Ayak seslerini duyunca gözlerim kapıya kaydı.

Alex dağılmış saçları ile içeri girdi. Arkasından Tae girdi.

Masaya oturup yemeklerini yemeye başladılar.

Aklıma bir soru soru gelmişti. Hep birlikte lunaparka gitsek güzel olabilirdi. En azından kendilerini toplarlardı.

"Çocuklar kahvaltıdan sonra lunaparka gidelim mi? Hem eğleniriz kendinize gelirsiniz."

Yüzler bana döndü.

"Evet gidelim. Özledim orayı."diyen Alex'e baktım.

"Gidelim bari."

Tae de sözünü söyleyince gözler Jungkook'a döndü. Kafasını salladı.

Hemen kahvaltımızı yaptık ve çıktık.


Ulan V ulan V sanki yazdıklarını okumadım. Anlatmama gerek yoktu benim okuyucularım zaten zeki.

Neyse

V'yi hikayede son görüşümüz olabilir.

Niye nereye gidiyorum ~Tae

Görürsün.

Öleceğim galiba~Tae

Mafia (JJK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin