-Kapı yavaşça açılırken içeri giren güneş ışığı Lucy'nin anahtarlığından gelen ışıkla karışıyordu.Kapıdan içeri giren Eduard Lom'u yere fırlattı.Aynı anda etrafa yaydığı tanıdık büyü gücüyle Anka ortaya çıktığında kimse hiçbir şey söyleyemeyecek kadar şaşırmıştı.Kimse ne olduğunu anlayamadan o ana kadar orda olduğunu kimsenin anlamadığı Flare konuşmaya başladı.
-Lucy'nin sizi bulamamasının tek sebebi Lom.Onun gücü-güç emebildiği için-Vücudundaki büyü güvünü istediği gibi kullanabilir.(Lucy'e döndü)Tıpkı senin kısmen yapabildiğin gibi Lucy.Lucy bütün şehri ararken onu hiç kimsenin hafızasına girremeyeceği bir büyü yaptı.Yani,biri Lucy'i görse bile hiç kimse onu gördüğünü hatırlayamıyacaktı.Ve bunu Lucy'den aldığı güç sayesinde yapıyordu.Ama Lucy-zekası sayesinde-Lom'un yaptıklarını anlayıp gücünü kilitlediğinde bunu yapamayacak kadar güçsüzleşti.Ama bunun farkında değildi.Bu yüzden Yukino onu gördüğünde tanıyabildi.Ama benim size açıklamak istediğim(başını eğdi)benim suçum.Ama Lom(sesini kıstı)babam kardeşimi kaçırmıştı(başını kaldırdı)Ben(gözleri doldu)özür dilerim Fairytail(bakışlarını Lucy'e çevirdi)Lucy(Flare)
Lucy ssessizdi.Konuşmanın başından beri ve yüzünde hiçbir ifade yoktu.Ne demeliydi?Kızmalı mı?Evet haklı olurdu.Flare onu loncasından,evinden ayrı bırakmıştı.Affetmeli miydi?Haklı olurdu.Kardeşini korumak için yapmıştı.Anlıyordu Lucy.Ona kızsada anlıyordu.Ve sadece''Anlıyorum''diyebilmişti.Flare ona minnetle bakarken Fairytail kızgındı hala.Ama susuyorlardı.Susmaya çalışıyorlardı.Anlamışlardı. Biri hariç.Natsu.O susamazdı.Flare ona Lucy'siz iki yıla mâl olmuştu.Susmayacaktı.
-Özür dilemen bir şeyi değiştirmiyor.Sen Lucy'e ihanet ettin.O seni koruduğu halde.Sen bizi Lucy'den mahrum bıraktın.Haber verebilirdin.Anlatabilirdin.(bağırdı)EN AZINDAN LUCY YAŞIYOR DİYEBİLİRDİN.YAPMADIN.(sesi alçaldı)Neden Flare.Neden?
Flare ağlamaya başladı.Natsu haklıydı.Ne diyebilirdi.Lucy onu her şeye ramen korumuştu ama o...O Lucy'e ihanet etmişti.Flare eğdiği başını omuzundaki elle kaldırdı.Lucy kendisine ona baktı ve...Gülümsedi? Tıpkı ilk karşılaştıklarında yaptıklarına ramen ailesini_devleri_kurtarmasına tardım ettiği gibi şimdi de onu affediyordu.Eskisi olmamasına ramen tıpkı eskisi gibi gülümsüyordu.Flare bir gülümsemeye bu kadar anlam yüklenebileceğini bilmezdi.Ona saha önceleri kimse öyle gülümsememişti.Diğer tanında ise_haklı olarak_ona kızgınlıkla bakan bir adam vardı.Elinden belkide en değerli şeyini aldığı bir adam.Onu anlıyordu ve anlaşılmayı beklemiyordu.Sadece...yaptıklarından dolayı canı acıyordu.Lucy ona bağırsaydı,nefret etseydi eğer özür dilemek daha kolay olabilirdi.Ama o Flare'yi gittikçe artan bir vicdan azabının içinde bırakmıştı.Ama Natsu şu anda özürden çok daha fazlasını istiyordu.İntikam .Önce Lom'dan ve Lucy'i ondan uzak tutan her kesten intikam alıp Lucy'le buralardan çekip gitmek istiyordu.Haklıydı.Haklıydı...Ama neden kimse ona bu fırsatı vermiyordu.İÇinde ateşten fırtınalar kopuyordu.Çok canı yanmıştı.İki yıl her gün canı yanmıştı.Ama bir suçlu bulamıyordu.Madem suçlu yoksa neden canı yanmıştı.Anlamıyordu Flare'yi de Lucy'nin gidişini de canının neden bu kadar yandığını da...ANLAMIYORDU.Kimse de onu anlamıyordu.Herkes Flare'ye bu tavrından dolayı ona kızıyordu ve kimse onu anlamıyordu...Fairytail'in üyeleri Lucy'nin nasıl kurtulduğunu,hafızasını nasıl kaybettiğini anlamıyordu,Flare Lucy'nin nasıl bu kadar güçlü olabildiğini anlamıyordu,Lucas hala Lucy'nin neden bu loncaya dönmek istediğini anlamıyordu...Ortada bu kadar soru işareti dönerken kimse hiçbir şey anlamıyordu.Ama belki o zamana kadar susan ve orada olduğu unutulan o efsanevi kuş-anka-onlara aradıkları cevapların bazılarını verebilirdi.Ve yine belki Lucy'nin sanılandan fazlasını unuttuğunu anlatabilirdi.
Şehrin dışında ormanlk alanın içlerinde
-Demek öyle.Demek küçük sarışın hatırlamadığı loncasına katılmaya karar verdi.(Nial)
-Evet efendim.Saldırmamızı ister misiniz?Diye sordu sesinden hainlik akıyordu adeta adamın.Gerçekten de en az efendisi kadar iğrenç ve haindi.Ve belki o şirin şarışınla her anlamda eğlenebilirlerdi.Uzun zamandır efendisini yanındaydı.Ve-ona çok benzediği için belki de- hiç bu kız kadar onu ilgilendren bir avı olmamıştı.Evet o bir avcıydı.İnsan avcısı.Efendisi isterdi ve o istenilen kişiyi hep getirirdi.Sonrasında parasını alır ve-eğer öldürülmemişse-güzel avlarıyla biraz eğlenirdi.Zevkleriyle ve'' avlanma çeşitleriyle''onu tutan efendisinden bile iğrenç olabilirdi.Aslında Nail'da bu iğrenç adamı yanında tutmayı sevmiyordu.Ama çok işe yarıyordu bu adam.Geçmişini hatırlamayarak huzurla uyuyabilen o kızdan intikam almak için işe yarıyordu.Ve bu ona yeterdi.O kızdan intikamını almak için yanında katil bile tutardı.Yüzüne alaycı bir sırıtış yerletşi Nail'in.Unutmuştu.Zaten yanında bir katil tutuyordu.Hatta bir katilden intikam almaya çalışıyordu.
Fairytail'de
-Sanırım benim sıram .diye atıldı anka.Şimdilik onları biraz yatıştırabilirdi.Biraz.Karşısında duran ve onu ve tüm yıldız ruhlarını tüm kalbiyle seven sarışın kıza baktı.Anlatacak çok şey vardı.
Sevgili okuyanlar.Sizden çok özür dilerim.Ben bu sene lise bir oldum ve yenş okul yeni sınıclar alışmak derken bu dönem artan ders yoğunluğu ve biraz(!) abartarak gittiğim on kurs bu bölümü geç ve kısa tutmama neden oldu.Özür dilerim lütfen beni anlayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fairytail:Lucy'nin geçmişi
أدب الهواة_Hey Happy bak bu Lucy hadi! Natsu'nun sesi heyecanlı geliyordu.Ne kadar mutlu olduğu her halinden belliydi.Onu böyle görünce Happy mutluluğunu bozmaya kıyamıyordu _Geliyorum Natsu.Ama yavaşla biraz. Oysa Natsu'nun acele ettiği şey sadece bir hayeld...