🌼AsDor🌷

۵4۵

Asiye

Aybike ile kafe ye abimin yanına inmiştik. Bir şeyler atıştırıp abimle sohbete dalmıştık.
Oğulcan koşa koşa yanımıza gelmişti. Nefesini toparlayıp heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatmaya başladı.

"Millet size bomba haberlerim var."

"Oğulcan bir sakin olum ne bu halin"

"Kadir abi Ömer kuzim artık Ataman kolejinin basket takımında"

"hadi canım"

Duyduklarımız ile üçümüz de aynı anda aynı tepkiyi vermiştik.
Bu habere gerçekten çok sevinmiştim. Ömer basketbol aşığıydı ve oynarken her zaman mutluydu. Eskiden de canı bir şeye sıkılsa gider oynardı tek başına bile olsa ki çoğu zaman beni sürüklerdi oynayalım diye. Şimdi bi nebze de olsa belki acılarını unutur mutlu olırdu.

"nasıl oldu peki Oğulcan. Kim aldı? Nasıl aldı? Kimin yerine aldı? Uff anlat hadi."

Aybike merakla soruları art arda sormuştu.

"tamam sisterim bi sakin ol ya. Doruk koçdan rica etti. Koçta kabul etti. Asıl bombe kimin yerine alınması. Berk"

Duyduğum isimle şaşırmıştım. Berkin yaptığı şey doruğu gerçekten sarsmıştı. Umarım daha fazla büyümezdi bu tatsızlık.

"Çok iyi olmuş helal olsun enişteciğime"

Aybike kurduğu cümlenin sonundaki enişte lafını yavaşca söyledi ve söylerken kadir abimin ters bakışlarına denk gelmişti. Bakışlarında ezilince hızla konuyu dağıtıp 'hadi biz de inelim geç kalırız yoksa' demişti. Hızla koşarak çıkarmıştı beni de.

Spor salonuna geldiğimizde Aybike ile Oğulcan hemen oturma yerlerine çıkmışlardı. Bende sağ tarafımda kalan hole doğru yürütmüştüm. Soyunma odalarına yaklaştığımda bağıran erkek sesleri duymuştum. Soyunma odasının kapısı açık bir şekilde olduğunu görünce iyice yaklaşmıştım. Bir anda deli gibi zıplayan bir kaç erkek yanımdan hızla geçmişlerdi bendr duvara doğru yapışmıştım. Gerçekten bu erkekler sporla ilgilendiklerinde çirkinleşebiliyordı.

Kapıya doğru tekrar döndüğümde Ömer ile Doruk yan yana çıkmışlardı. Bakışlarımız buluştuğunda ikisinin de gülen yüzleri bir anda solup kaşlarını çatmışlardı. Baya baya öfkeli bakıyorlardı bana.

"Asiye ne işin var kız burada"

"aynen Asiye niye geldin buraya"

Önce Ömer'in sonra da Doruğun sert çıkışına anlam vermemiştim.

"Ne demek ne işim var ya seni tebrik etmeye geldim Ömer. Sahanın ortasında mı bekleseydim"

"tamam da kızım soyunma odası burası. Ya birileri çıplak olsaydı"

"Ya Ömer saçmalama, valla pişman ettiniz beni ya"

Bakışlarımı doruğa çevirdiğimde hala kaşları çatık bir soyunma odasına bir dr salona bakıyordu.

"Doruk ne yapıyorsun acaba"

"Ömer haklı Asiye bir deste herifin içine gelinir mi"

Gerçekten şuan ikisini de tokatlayasım geldi ama konuyu uzatmayacaktım.

"şans öpücüğü vermeye geldim gördüğüm muameleye bak"

Doruğun çatık olan kaşları havalanmış kocaman gözleri ile bakmaya başladı. Ömer ise gıcık tutmuş gibi öldürmüştü.

"Ömer'e tabi ki"