Ömer
Selim ve hilmi abinin kapımıza dayanması ile abimle sinirlerimiz gerilmişti. Herif akşamın bir vakti gelmiş kapımıza dayanıp evden çıkmamızı istiyordu. Gerçekten şu hayatta anan baban olmayınca başında kimse seni ciddiye almıyordu.
"defolun çıkın diyorum kadir istemiyorum sizin gibi ahlaksızları bu evde"
Abimle birbirinize bakmıştık. Şaşkındık. Hayır kirayı da vermiştik zaten neden böyle saçmalıyordu ki şimdi.
"yaw kıç kadar kümesten dönme yer için bile 300 lira alıyorsun hilmi abi"
Abim nedenini sorsa da benim tek takıldığım nokta ahlaksız kelimesi olmuştu. Kimdi ulan bu adam.
"hem sen kime ahlaksız diyorsun ha"
Hilmi abi bir şey demeyip iğrenç bakışları ile bize bakıyordu.
Kafamı sağ sola sallayıp sakinleşmeye çalışıyordum ki bakışlarım ağır ve yorgun adımlarla bize doğru yürüyen Asiye ye kaydı."hah geldi işte ahlaksız"
Bakışlarımı Asiye den çektiğimde hilmi abinin de ona baktığını gördüm. Ahlaksız dediği benim ikizim miydi. Bu adam eceline susamıştı anlaşılan. Kendime hakim olamamıştım ve üstüne doğru yürütmüştüm.
"hoop hilmi abi sen kime ahlaksız diyorsun"
"ben sabah bacınızla konuştum kadir. Size laf anlatamayacam çıkın diyorum o kadar"
Asiye'ye döndüğümde bakışları o kadar yorgun ve kırgındı ki. Gözleri de şişmişti ağlamıştı. Bu bakkal bozuntısu koca herif benim kardeşimi ağlamıştı. Şimdi ben bunu öldürmesem rahatlar mıydım. Bakışlarım Asiye nin biraz arkasında onun gibi yavaş adımlarla gelen Doruğa kaydı. O da hüzünlüydü. Ulan neler oluyordu delirecektim şimdi.
Kafamını içinde milyon tane senaryo kurarken h beklemediğim bir anda Asiye bağırmaya başlamıştı.
"ya yeter yeter artık yeterrrr. Ne istiyorsunuz bizden yeter. Şu tavukların yaşadığı yerde iki oynama yaptık eve benzedi diye üstüne kondun. Sonra da bizi orada barındırmıyorsun. Geceleri yatağıma girene kadar montumla duruyorum be. Üşüyorum ama yine de evim diyorum. Ama siz Şu koca dünyada biz 4 yetimi bir yere sığdıramadınız be."
Hem ağlıyor hemde sesinin çıktığı kadar bağırıyordu. Asiyenin kurduğu cümleler öylesine yaralanmıştı ki içimi. Asiye anaç karakterli güçlü bir kızdı. O bizim anamız olmuştu annemden sonra. Geceleri üstümü açtığımda gelip örttüğünü bile hissederdim bazen. Oysa ben onu ikiziyim aynı yaşta değil miyiz. Onun omuzlarına neden bu kadar yük bindirmiştik.
Bakışlarımı yanımda duran doruğa çevirdiğimde onunda gözlerinin dolu dolu, çenesini sıkmış bir şekilde Asiye'yi izlediğini görmüştüm. Asiyenin bağırşları ile amcamlar da ailecek evden çıkmış ve yanımıza gelmişlerdi."hani dedin ya baban senden utanırdı. Asıl senden utandırdı be, belki de hayattayken bana bir şey olursa çocuklarıma bakacak bir bakkal hilmi var demiştir ama şuan seni görse. Bir bilse çocuklarına bir kümesi bile çok görüyor diye. Asıl senden utandırdı sabah suratıma tükürdüğün gibi tükürürdü."
Hızla bakışlaırmı hilmi abiye çevirmiştik. Ne demek yüzüne tükürmek. Yok yok bu adam kesinlikle bugün bu kapıya ölmeye gelmişti. Abim hilmi abiye doğru hızla adım atmıştı ki Asiye koşarak koluna yapışmıştı.
"abi babam benden utanmıyordur demi. Ben onun biricik asi kızıyım. O bana kızmaz demi. Abi ben yemin ederim bir şey yapmadım."
"Asiye güzelim sakin ol ben sana inanıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌼AsDor🌷
FanfictionAsiye ve Doruk, hayal olacak kadar güzel bir hikayeniz varken, hayal olarak kalmaması gereken yaşanması gereken anılarınız olmalı diye düşündüm. Belki şu kırık kalemimle size güzel şeyler yaşatabiliriz. Sarı lalelere aşkla bakan kız ve onun aşk dolu...