۵8۵

2.1K 93 40
                                    

Asiye

"ya Doruk"

Doruk bariz trip atıyordu ama hakkıydı da. Biliyorum kırılmıştı sınıf arkadaşı lafından ama geçerli sebeplerim vardı ve gerçekten olabilecek şeylerden korkuyordum.

Durağa gidene kadar doruğa karşı türlü türlü şirinlikler yapıp kendimi affettirmeye çalışmıştım. Doruk ise zaten dünden affetmeye razıymış ki çok zor olmamıştı bu durum.

"Doruk hadi ama, isteyerek söylediğim bir şey değil sende farkındasın"

"farkında olmam kırılmadığım anlamına gelmiyor Asiye hanım"

"ama elden olmayan şeylerin günahını biz neden çekiyoruz"

"edebiyat yapma bana Asiye hanım"

Otobüsün geldiğini gördüğümde affettirmeden gitmek istememiştim. Aklıma gelen şey ile hızla parmak uçlarıma yükselip doruğun yanağına öpücük bırakmıştım. Aynı hızla otobüse binmiştim. Doruk ise şaşkınlık ile yerinde kalacakmış. Sonra otobüsün penceresine bana bakmıştı. Kollarını iki yana açmış

"öyle öpüp kaçmak var mı bebeğim ya"

Kurduğu cümleyi yüksek söylediği için açık olan camdan net duyabilmiştim. Kıkırtıma engel olamamıştım, aynı şekilde yanımda oturan Aybike de gülmüştü.

"Ya kızıyorsun falan ama bu çocuk seni çok seviyor Asiye"

"bende onu çok seviyorum. Belki de bu kadar çok sevmemin nedeni budur zaten. Ne olursa olsun anlıyor beni. Yormuyor, üzmüyor"

🌷🌼

Akşam eve gelen abime iş bulduğumu anlatmıştım çok mutlu olmuşlardı. Ömer de heyecanla kaptan olduğunu anlatmıştı. Anlaşılan bir şeyler yavaş yavaş rayına oturmaya başlıyordu.
Ömer cebindeki telefonu çıkardığından ekrana kaşları çatık bir kaç saniye bakmış ve bana uzatmıştı.

"sevgili Atakul'a der misin ortak kullanıyoruz. Zırt pırt aramasa hani."

Ömer'in kurduğu cümle ile utancımdan kıpkırmızı olmuştum.

Telefonu elime aldım ve dışarı çıkmıştım. Hala çalmakta olan aramayı açmıştım.

"Doruk"

"ortak olduğunun farkındayım ama öyle öpüp kaçmak olmaz bebeğim"

Doruğun kurduğu cümle zaten kırmızı olan yüzünü daha da kızartmıştı.

"ne utandınız hanımefendi"

"ya Doruk"

Kıkırtısını duyduğumda bende kıkırdamıştım.

"tamam bir şey demiyorum. Yarın nasıl olsa görüşürüz. Sende gir içeri hadi üşütme. Konuşabilmek için dışarı çıkmışsındır sen kesin"

"tamam binlerce kez iyi geceler sana"

Yaptığım alıntı ile kocaman gülümsemiştim. Bu repliği öylesine çok seviyordum ki.

"binlerce kez beter olsun geceler senin ışığın yoksa"

Aldığım karşılığı doğrusu hiç beklemiyordum. Demekki Doruk da arada kitap okuyormuş.

🌼AsDor🌷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin