🌼AsDor🌷

۵2۵

Bölümün şarkısı olarak candan Erçetin gamsız hayatı dinleyebilirsiniz.
Keyifli okumalar 🌷🌼

Asiye

Selim arkasını dönüp gittiğinde eve gireceğim sırada duyduğum fısıltılar ile sağ tarafa dönmüştüm. Gördüğüm manzara ile hafif yollu bir şaşkınlık geçirmiştim. Doruk, Oğulcan ve Aybike üçlü bir şeklide bir şeyler konuşuyorlardı. Doruk ne ara gelmişti ve neden gelmişti gerçekten şaşkınlık içerisindeydim. Tam sesleneceğim sırada Doruk bu tarafa döndü ve bakışlarımız birleşti. Bunu beklemiyor olmalıydı ki afallamıştı.

"Doruk, Aybike, Oğulcan ne yapıyonuz siz orada ya. Senin ne işin var burada ne zaman geldin"

Oldukları yerden çıkıp karşıma gelmişlerdi.

"oldu biraz, bakkal Selim'le konuşurken, bölmek istemedim"

Doruğun biraz da olsa sinirli çıkan sesine kaşlarım istemsiz çalışmıştı. Şuan yeri ve zamanı olmayan bir hesap sorma derdine mi düşüyordu.

"ne diyorsun sen anlamıyorum"

Benim de sesim tıpkı onunki gibi hafif sert çıkmıştı. Cevap vermek yerine başını eğip derin bir nefes almıştı. Sakinleşmeye çalışır gibiydi. Montunun cebinden bir şey çıkarttı ve bana uzattı. Uzattığı şeylere baktığımda ise bizim resimlerimizi gördüm.

"Bunları senin için bastırdım ortak telefon kullanıyorsunuz diye atmadım. Hatıra olur diye "

Elimde tuttuğum resimleri incelerken istemsizce gülümsemiştim. O kadar mutlu görünüyorduk ki. Gerçekten Doruk da benim gibi onun yanındayken onunla vakit geçirdiğimizde çok mutluydu. Kafamı kaldırıp bakışlarım Doruğu bulduğunda onun da benim gibi tebessüm ettiğini gördüm. Bir şey dememişti bende bir şey dememiştim. Sadece gözlerimiz konuşmuştu. Sonra da arkasını dönüp gitmişti. Doruk gözle görülmeyecek kadar uzaklaşlana kadar arkasından bakmıştım. Derin bir nefes alıp bakışlarımı çektiğimde bana pişmiş kelle gibi bakan kuzenlerimle gerçek dünyaya dönmüştüm.

"Yanlız sizin aşkınız da bir ferhat ile şirin, bir aslı ile kerem olur ha, demedi deme"

"Uff saçmalama Aybike"

"Ne saçmalama ya, görmüyor musun ikinizde öleceksiniz aşkınızdan ama bir gurur bir gurur anlamadım ki ya. Hayır olan var olmayan var Asiye ona göre"

Aybike'nin tek nefeste kurduğu cümle ve yüzünün aldığı mimikler ile kendimi tutmamış ve gülmüştüm.
Aybike yanıma biraz daha yaklaşarak elimdeki resimlere bakmıştı.

"Yanlız varya çok güzel çıkmışsınız yaa bayıldım"

Aybike'nin dedikleri ile istemsizce utanmıştım. Oğulcan da bunu fark edip benimle dalga geçmişti.

"Vay Asiye hanım siz utandınız mı, gerçekten inanmıyorum. Yanlız kuzi sen o resimleri öyle göstermeden sakla derim ben."

Gülüşüm hafif solmuş ve merakla Oğulcan'a neden diye soracakken yerime Aybike sormuştu.

"Niye ya ne güzeller işte Oğulcan"

"Ya sisterim güzeller de içerde Kadir abim kaç gündür o sarı lalelerle savaş veriyor. Adam resmen hıncını ondan alacak, Ömer desen her ne kadar ses çıkarmıyor gibi görünsede sizi her gördüğünde tövbeler çekiyor içinden. Yani demem o ki abin ve ikizin ne kadar medeni olsalar da, ki Ömer'in içinde bir maço yatıyor o ayrı, kıskanırlar kuzi."