🌼AsDor🌷

۵22۵

Doruk

'Arı Koleji' gördüğüm tabeleya derin bir nefes alarak bakmıştım. Nihayet kendimi bir okula atabilmiştim. Kaç aydır uğraşıyordum bir yerlere girebilmek için ama tüm okullar mı dolu olurdı. Burayı da bizim eski müdürümüz Burak hoca sayesinde bulmuştum. Onun kuzeni müdürüymüş buranın. Yurt dışında eğtim gördüm diye sanki beni değerli bir madenmişim gibi heyecanla kabul etmişti. Bilse ki aylarca nerelere başvurdum hiç biri yüzüme bile bakmamıştı.
Derin bir nefes alıp hasret kaldığın İstanbulun havasını içime çekip okula doğru yürümüştüm. Müdürün odasına geldiğimde tıklatıp onay gelince içeri girmiştim. Müdür sandalyesinden kalkıp kollarını iki yana açıp beni karşılanmıştı. Tokalaşıp beni karşısına oturtmuştu.

"hoş geldiniz Doruk hocam bizde sizi bekliyorduk."

"hoş buldum, teşekkür ederim beni kabul ettiğiniz için çok memnun oldum"

"ne demek hocam ne demek. Okulumuzun gençleri basketbola çok meraklılar. Sizinde basketbol geçmişiniz olduğunu duyduğumda o kadar heyecanlandım ki. Benim kadar öğrencilerimiz de sizleri sabırsızlıkla bekliyorlar"

"okulun başka beden hocası yok mu"

"var var Kaan hocamız var, ama o geçirdiği bir sakatlık yüzünden maalesef oynayamıyor, o daha çok hareket göstererek dersler yapıyor."

"anladım üzüldüm."

Çok fazla diyecek bir şey bulamamıştım. Müdür de ayaklanıp öğretmenler odasına doğru gitmiştik. Öğretmenlee odasına vardığımızda bir kaç hocayla ayak üstü kapıda tanıştırmıştı müdür. İçeri girdiğimizde müdür arkası dönük olan bir hocayı gösterdi. Kıvırcık uzun saçları ve ince bir fiziği olan kıza baktığımda nedensizce tanıdık gelmişti. Yine kafayı yiyip hayal gördüğümü düşündüm anlık. Ama müdürün seslenmesi ile saçlarını savurarak dönmesi ve gördüğüm yüz ile nutkum tutulmuştu. Gerçekten oydu.
Asiye'm,
Güzelliğim,
İlkim,
Hasret kaldığım,
Güzel gözlü sevgilim...

Hiç beklemediğim bir anda karşıma çıkmasısının şokunu atamamıştım. Zaten Asiye benim hayatımada beklemediğim bir anda gelip değiştiememiş miydi.

Müdür bizi birbirimize iki yabancı gibi tanıtırken ikimizin de gözlerinde ortak duygu vardı. Şaşkınlık. Asiye ellerini bir kaldırıp bir indiriyordu anlaşılan elini uzatmak istiyordu. Onun halini içimden gülmüştüm. Ellerimi arkamda birleştirmiştim bu hareketimi fark edip ellerini indirmişti o da.

"biz zaten Asiye hocam ile tanışıyoruz hocam. Aynı liseden mezunuz. Gerçi bana oradan mezun olmak nasip olmadı ama bir dönem beraber okuduk"

Müdür bey, dediklerime şaşırmıştı ama sonra hemen gülerek 'ne kadar güzel' demişti.
Asiye de dediklerime kafa sallamıştı. Ellerini saçlarına atıp karıştırmıştı bir sağ bir sola dönüp bir şeyler yapmaya çalışıyordu.

"hocam benim dersten önce bir kantine uğramam lazım müsaadenizle"

İşte o ses tonu, hasret kaldığım o ses tonu. Bir insan tek bir ses ile bambaşka diyarlara gidebilir miydi. Ben gitmiştim şuan. Eski lisedeki Doruk olmuştum ve şuan karşımdaki Asiye de bana kocaman gülümseyen lise öğrencisi olmuştu.
Yanımdan hızla geçerken savurduğu saçlarından gelen koku, sanırım şuan burada kimse olmasa oturup ağlayabilirdim. Özlemimin o kadar çok olduğunu kavuşunca anlamak çok başkaymış. Derin bir nefes alıp boğazımdaki yumruyu yutmuştum.

Asiye çıktıktan sonra az evvel onun konuştuğu bayan hoca ve diğer bir kaç hoca ile tanışmıştım. Sonra içeri uzun boylu yapılı biri girmişti. Diğer beden hocası olduğunu tahmin etmek zor olmamıştı.