Aybike
"ya Asiye ne olur kabul etsen ya"
"ya Aybike bilmediğimiz tanımadığımız insanların lafına inanıp iş falan yapamam ben"
"ya Asiye allah aşkına teklif eden bir kız. Farkındasın demi. Kadın kadının düşmanı olmaz herhalde. Hem rahatsız olursak çıkarız hemen"
Asiye ile Doruk tekrar kafede çalışmaya başlamışlardı. Evet kadir abimler itraz etsede Asiye ev için yararı olsun istiyordu. Bunun için de selim ile konuşup halletmişlerdi. Doruk da tabi ki yanlız bırakmamıştı. Ben de okul çıkışında Asiye ye yardım amaçlı yanında duruyordum. Müşteriden bir kızın konuşmasını duymuştum. Tek gecelik doğum günü partisinde garsonluk yaparsak 1000 tl ödeyeceklerdi. Kulaklarıma inanmamıştım ve kıza sormuştum. O da anlatmıştı kaba taslak. Ama iki kişi gerektiğini söylediğinde aklıma sadece Asiye gelmişti tabi ki.
Ama Asiye'yi ikna etmek çok zordu."ya Asiye bak benim için bir kerecik kabul et ne olursun. O para ile telefonumu yenilerim. Babam alamıyor biliyorsun"
Asiye dudaklarımı büzmem ve ellerimle ona yalvarmama daha fazla dayanamadı ve düşüneceğini söylemişti.
Bende sevinçten yerimde zıplayarak arkamı dönmüştüm. Kafeden içeri giren kişiyi görünce şaşırmıştım.
Berk içeri girince elini kaldırarak selam vermişti. Asiye de burukça selamını almıştı. Yanına gittiğimde tost yemek istediğini söyledi. Şaşırsak da gerçekten sadece yemek yemeye gelmiş gibiydi.Aklıma geçnelerde onunla karşılaşmamız ve yaşadıklarımız gelmişti.
_______________________
Yine bir cuma günüydü ve ben kırtasiye bahanesi ile yine o sokağa girmiştim. Asıl amacımı bilsemde kendime kabul ettirmiyordum. Ama deli gibi de merak ediyordum Berk'in neden orada olduğunu. Bu sefer geldiğimde görememiştim. Biraz beklesemde gelmeyevek diyerek girmiştim dükkana. Kırtasiyenin çıkışında Berki bakkaldan çıkarken görmüştüm. Beni görmesin diye hızla arkamı dönmüştüm ama bu dönüşüm yüzünden birine çarpmıştım ve sinirle ona bağırmıştım. Bağırmam ile tabi ki de berk beni fark etmişti.
"Aybike"
Arkamı yavaşca döndüğümde bana doğru geldiğini fark ettim.
Dibime kadar geldiğimde yüzünde her zamanki alaycı ifade vardı."ne o beni mi takip ediyorsun"
"ne takip edeceğim be ben seni"
"ne işin var o zaman burada"
"farkındaysan iki alt sokak benim mahallem, evim orada ya"
Berk ağızını açacaktı ki girdiği evdeki tonton teyze balkondan berke seslenmişti. Berk ise sanki bozulmuş gibiydi. Ben onun bu hallerine takılmayıp seslenen teyzenin balkonuna yaklaşmıştım. O da arkamdan dur diye seslense de dimlemedim. İkimiz de balkona yaklaştığımızda
"berk yavrum arkadaşın da mı geldi. Hadi gelin acıktım ben hazırlayalım sofrayı yiyelim beraber"
"yok anneanne ark..."
Annenesi olduğunu anladığım tonton teyze içeri girince Berk'in de cümlesi yarıda kalmıştı. Berkin engel olmaması için hızla apartmana girmiştim bile. Kapıda bizi bekleyen tonton teyzeyi gördüğümde kocaman gülmüştüm. Elini öperek kendimi tanımıştım.
"merhaba teyzeciğim ben Aybike."
"merhaba yavrum. Geç geç içeri geç"
İçeri girdiğimde küçük ama sıcak bir evdi. Bizim evimize benziyordu. Berk annenesine söylendiğini duyuyordum ama bir şeyler öğrenmek istiyordum ve buna katlanacaktım.
Teyze ile salona geçip oturmuştuk. Beni de yanı başındaki koltığa karşısına oturtmuştı. Berk de benim yanıma oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌼AsDor🌷
FanficAsiye ve Doruk, hayal olacak kadar güzel bir hikayeniz varken, hayal olarak kalmaması gereken yaşanması gereken anılarınız olmalı diye düşündüm. Belki şu kırık kalemimle size güzel şeyler yaşatabiliriz. Sarı lalelere aşkla bakan kız ve onun aşk dolu...