۵28۵

1.4K 94 88
                                    

Asiye

Elifi evimize getireli neredeyse 3 veya 4 saat geçmişti. Geldiğimizden beri dizime yatırmıştım ve sürekliliği ağlıyordu. Bende onunla birlikte ağlıyordum.
Abim ve ömere rica etmiştim eve gekmeyeceklerdi bu gece. Emeli de yengemlere bırakacaklardı. Elif bie kaç saatin sonunda uyuya kalmıştı. Ağlamaktan güzel kızımın içi çıkmıştı resmen.
Onun sarıya çalan açık kumral saçlarını okşamıştım narince. Benim aksime açık renkteki saçları öylesine güzeldi ki. İnsanın böyle birine nasıl kıyabildiğini aklım almıyordu.

Yanımda duran telefonuma gelen bildirim sesi ile düşüncelerimden sıyrılıp ekrana baktım.

"barışı evime getirdim. Ne olduğunu anlayamadım ama bu çocuk çok öfkeli Asiye. Zor tutuyorum"

Barışın olanları bilmediği halde böylesine öfkeli olması beni daha da endişelendirmişti. Bildiği zaman neler yapabileceğini tahmin bile edemiyordum.
Aklıma elifin eve ilk geldiğinde anlattıkları gelmişti.

"hocam barışa söylemeyin lütfen"

"sen istemezsen hiç bir şey anlatmam tabi ki güzelim. Ama neden çekiniyorsun. Seni böyle kabul etmeyeceğini mi düşünüyorsun"

Elif cevap vermek yerine sessiz kaldığında onun yanağına elimi onu korkutmadan yavaşca koymuştum.

"barışın böyle bir çocuk olmadığını sende biliyorsun elif o asla sen...

"hayır hocam o beni bırakmaz biliyorum. Ama öğrendiğinde yapacaklarından korkuyorum. Değmeyecek biri için hayatını karartmasından korkuyorum"

Bu sefer sessiz kalan taraf ben olmuştum. Elif bal rengi gözlerini benimkiler ile buluşturmuştu.

"hocam barışın annesi de benim gibi şey olmuş, o da, yani barış o şeyden sonra olmuş. Barış bunu öğrendiğinde ne kadar yıkıldı bilemezsiniz. O, o yüzden böyle bir çocuk. Annesinin yıllar önce yaşadığı acıyı öğrendiğinde bile ne kadar yıkıldı şimdi beni öğrenirse kahrolur"

Elifin bu yaşta düşündükleri, aldığı sorumluluklar çok ağır gelmişti. Doruk ile bende ağır yükler almıştık onuzlarımıza. Bu bambaşka bir yüktü. Ama yine de kendi yaralarım tekrar kanamıştı sanki.

Telefonu elime alıp Doruğa mesaj atmıştım.

"Doruk hemen bize gelebilir misin benim sana çok ihtiyacım var"

Mesajı yolladıktan sonra yavaş hareketlerle elifi uyandırmadan koltuktan kalkmıştım. Odama girip battaniye alıp salona tekrar dönmüştüm. Elifin üzerini örtüp saçlarına öpücük bırakmıştım. Yavaş adımlarla salondan sonra da evden çıkmıştım.
Üzerimdeki hırkanın önünü kapatıp esen rüzgarı yüzümde hissettim. Elifib yaşadıkları çok ağır gelmişti bünyeme.
Ne kadar süredir dışarda beklediğimi bilmiyordum ama bana doğru gelen ayak seslerini duyduğumda oturduğum banktan kalkıp hızla koşmuştum.
Kollarımı direk doruğun boynuna sarmıştım o da ellerini belime sarmıştı.
Yüzümü onun boynuna gömüp yeniden ağlamaya başlamıştım. Ama bu sefer sanki sabahtandır tutuyormuşum da şimdi kendimi rahat bırakmışcasına ağlıyordum.

Doruk beni kendinden çekip yüzümü ellerinin arasına almıştı.

"ne oldu güzelim, anlat bana neden bu kadar ağlıyorsun ha"

🌼AsDor🌷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin