🌼 1 ~ Yıllar Sonra 🌼

1.6K 287 556
                                    

Bölüm Şarkısı: Murat Dalkılıç ~ Yalan Dünya 🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Şarkısı: Murat Dalkılıç ~ Yalan Dünya 🎶

Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz

Keyifli okumalar 😊

Bir insan sevdiklerinden ne kadar süre ayrı kalabilirdi? Bir de söz konusu ailesi olursa. Onlarsız bir yaşama ne kadar süre katlanabilirdi. Her aklıma geldiklerinde kendimi onlarsız da yaşayabilirim diye kandırmaya çalışsamda olmamıştı. Aile insanın her şeyiydi.

Altı yıl boyunca onlardan ayrı kaldım ve tüm üniversite hayatım boyunca bir sürü zorlukla tek başıma mücadele etmek zorunda kaldım. Ama onları çok fazla özlüyorum. Zaten ilk görev yerim olarak İstanbul'u tercih etmem de bu yüzden değil miydi? Artık daha fazla onlardan ayrı kalamayacağımı kabul etmiş ve onları görebilmek için buraya geri dönmüştüm. Ama onların karşısına çıkmak düşündüğüm kadar kolay olmamıştı. Buraya geleli iki ay olmuştu ama ben kendimi ancak hazır hissedebilmiştim.

Ben Derya Martin. 6 yıl önce (üniversitenin ilk yılında) ailesi Müslüman olmasına karşı çıktığı için evi terk edip üniversiteyi başka bir şehirde okuyan ama yine de hayallerinin peşinden koşmaktan asla vazgeçmeyen genç bir çocuk doktoruyum. Bugünse ailemi görmek için yıllar önce terkettiğim evime onlarla aramı düzeltmek için geri döneceğim.

Aslında onlarla aramı düzeltmek için ilk adımı İstanbul'a ilk geldiğimde atmıştım. Abimin sosyal medya hesabına ulaşarak onunla iletişime geçmeye çalışmıştım. Aile de kendime en yakın bulduğum kişi o olduğu için ilk önce onunla konuşmak istemiştim. Bir ablam da var ama John'un yani abimin bendeki yeri çok daha farklıydı. Onunla daha samimi olmamızın nedeni belki de aramızdaki yaş farkının az olmasından kaynaklanıyordu.

John ilk başlarda bana kızgın olduğu için benimle konuşmak istememişti ama onu ikna etmeyi başarmış ve onunla konuşmuştum. Artık aramız yeniden eskisi gibiydi. Çok sık görüşemiyoruz ama sık sık telefonla konuşuyoruz. O şu anda işi için Paris'te. Hayallerine ulaşmış ve mimar olmuş. İşinde çok başarılı olduğuna da eminim. Çalıştığı şirketin Paris'te de bir ofisi olduğu için sık sık oraya gidiyor.

John'un bugün eve gideceğimden haberi yok. O önce kendisinin konuşup ortamı yumuşatması benimse daha sonra onlarla konuşmam taraftarı. Ama ben cesaretimi ancak toplayabilmişken vazgeçmek istemiyorum.

Onları yeniden görecek olmak beni çok heyecanlandırdığı için gece bir türlü doğru dürüst uyuyamamış sabahta erkenden kalkmıştım. Tekrar uyuyamayınca da balkondaki sandalyeye oturup uzunca bir süre, bana her daim huzur veren denizin sabahın ilk ışıklarıyla olan dansını izlemiştim.

Ne kadar süre pencerenin önünde oturdum bilmiyorum ama gözüm duvardaki saate takıldığında saatin 8.30 olduğunu gördüm. Artık hazırlanma vaktinin geldiğini düşünerek oturduğum yerden kalktım ve önce bir duş alıp ardından da dolabımdan kıyafetlerimi aldım. Üzerime önünde düğmeleri olan siyah beyaz kareli eteğimi ve beyaz tişörtümü giydim. Daha sonra da odamı toparladım ve mutfağa indim.

Kahvaltı yapmak için önce çay suyu koydum. Ne kadar aslen Türk olmasam da 6 yaşından beri Türkiye'de olduğum ve üniversite hayatımı da iki Trabzonlu yakın arkadaşla geçirdiğim için tam bir çay tiryakisi olmuştum. Çay hazır olana kadar bir yandan da masayı hazırladım. Hazır olunca da çaydanlığı alıp masaya oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladım ama çok heyecanlı olduğum için pek bir şey yiyememiştim. Yemeğe devam edemeyeceğimi anladığımda masadan kalkarak hızlıca mutfağı topladım.

Tekrardan odama çıkarak pembe şalımı bağladım ve çantamı da alarak odamdan çıktım. Girişte üzerime kot ceketimi giydim. Ayağıma da beyaz spor ayakkabılarımı giyerek evden çıktım. Kapıyı kilitleyerek anahtarlarımı çantama koydum ve merdivenlerden inmeye başladım.

 Kapıyı kilitleyerek anahtarlarımı çantama koydum ve merdivenlerden inmeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Derya'nın kıyafetleri)

Evin biraz ilerisindeki taksi durağına gidip taksilerden birine binerek adresi verdim. Taksi harekete geçtiğinde bende camdan dışarıyı seyrederek heyecanımı bastırmaya çalışıyordum.
***

Yaklaşık yarım saatlik bir taksi yolculuğunun ardından evin önüne geldiğimizde ücreti ödeyerek taksiden indim. Evin bahçesine girince bakışlarım etrafta gezindi. Gözümde canlanan anılarla yüzümde bir gülümseme oluştu. Bu evin her köşesinde anılarımız vardı.

🍁 Geçmişten Kesit 🍁

Bahçede bir yandan yemek yerken bir yandan da komşumuz Elif teyze ile büyüyünce ne olmak istediğimiz konusunda konuşuyorduk. Önce ablam ve John hayallerini anlattı daha sonra da Elif teyze bana döndü:

-Emma peki sen hangi mesleğe sahip olmak istiyorsun, diye sorduğunda elimdeki çatalı tabağımın yanına bıraktım ve heyecanla konuşmaya başladım:

-Doktor olacağım ben. Kimse hasta olmayacak artık. Ben herkesi iyileştireceğim.

Herkes beni yüzlerindeki gülümsemeyle dinlerken Elif teyze "Eminim çok başarılı bir doktor olacaksın." dedi. Babam da "Benim kızım dünyanın en iyi doktoru olacak." dediğinde sandalyemden kalktım ve "Best Doctor Emma Martin!"diye bağırdım. Benim bu sözlerimle bahçeyi kahkahalar doldurmuştu.

🍁 Geçmişten Kesit 🍁

Dolan gözlerimle beraber kapının önüne geldim. Elimi kapıyı çalmak için uzattığımda titrediğini yeni fark etmiştim. Elimi geri çektim ve sakinleşebilmek için derin bir nefes aldım. Elimi tekrardan kaldırdığımda bu sefer zili çaldım. Kapı çok geçmeden açıldığında karşımda ablam Isabella vardı. Onu karşımda görünce ne kadar özlediğimi bir kez daha anladım. Hemen boynuna sarıldım ve kendimi tutamayarak ağlamaya başladım. Ona sarıldığımda her şeyi unutmuştum. Bir kaç dakika öylece kaldığımızda ablamın bana sarılmadığını fark ederek geri çekildim. Yüzündeki sinirle beraber bana olan özlemini de gözlerinde görebiliyordum. Sinirinin sebebinin benim evi terk etmem olduğunu biliyordum.

Ağlamaktan fısıltı gibi çıkan sesimle:

-Abla bana evi terk ettiğim için sinirli olduğunu biliyorum, haklısın da ama ben mecbur kaldım yoksa sizi asla bırakmayacağımı biliyorsun. Böyle yapma ne olur.

-İnsanın ailesini bırakmasını gerektirecek nasıl bir mecburiyet olabilir bana da anlatır mısın, dedi ve söylediklerine cevap vermeme fırsat vermeden devam etti:

-Şimdi git ve mümkünse bir daha da buraya gelme.

-Abla deme öyle ne olur.
-Bana abla deme, benim senin gibi bir kardeşim yok, diyip kapıyı yüzüme kapattı.
______________

Vee bölüm sonu. Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Bölümle ilgili düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz.

Hoşça kalın 🌼

21.05.2021

DERYA DENİZ MİSALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin