🌼17~Hep Sana Çıkıyor Bu Yollar🌼

223 76 33
                                    

Biz geldik 🎊

Sol alt köşedeki yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayalım lütfen 🌟

Bölüme başlamadan önce hikayemizin daha çok kişiye ulaşması için buraya arkadaşlarınızı etiketler misiniz 🙃

Bölüm Şarkısı: Derya Uluğ ~ Sana Çıkıyor Yollar 🎶

Bölüm Şarkısı: Derya Uluğ ~ Sana Çıkıyor Yollar 🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm sonunda görüşürüz. Keyifli okumalar 😊

"Haber merkezimize şu an ulaşan bilgiyle İstanbul - Fransa seferini yapmakta olan uçağın düştüğü haberini aldık. Bu haberi çok üzülerek paylaşıyorum..."

Duyduğum şeylerle ayaklarım olduğu yere çivilenirken kalbime bir ağırlığın çöktüğünü hissettim. Kahve bardağı elimden kayarak yere düşerken spiker konuşmaya devam ediyordu ama ben artık onu duymuyordum.

"İstanbul - Fransa seferini yapmakta olan uçağın düştüğü haberini aldık." Spikerin cümlesi kafamın içinde tekrar ederken gözlerim karardı ve dengemi kaybettim.
____________

Tam yere düşecekken birinin kollarımdan tutmasıyla yeniden dengemi sağladım. Kollarımı tutan kişi sandalyeye oturmamı sağladığında gözlerimin karartısı biraz azalmıştı. Yüzünü hâlâ tam göremezken çok uzun olmayan kahve saçlarından bir erkek olduğunu anlamıştım.

"İstanbul - Fransa seferini yapmakta olan uçağın düştüğü haberini aldık."

Zihnimde aynı cümle tekrar etmeye devam ederken tek düşündüğüm şey abim ve tek hissettiğim şey korkuydu. Kocaman bir korku... Kaybetme korkusu... Daha yeni kavuşmuşken ayrı kalma korkusu...

Nihayet bakış açım netleştiğinde karşımdaki kişinin Doğu olduğunu gördüm. Sandalyenin önünde diz çökmüştü. Hareket eden dudaklarından konuştuğunu anlamıştım ama ne dediğini duymuyordum. Bir sürü ses vardı. Abimle olan konuşmalarımız, gülüşmelerimiz, spikerin sürekli aynı cümleyi tekrar eden sesi... Etrafımdan da sesler geliyordu ama kimin ne söylediğini anlayamıyordum.

"İstanbul - Fransa seferini yapmakta olan uçağın düştüğü haberini aldık."

"Derya beni duyuyor musun? Kendine gel lütfen." Doğu'ya bakarken bu defa ne dediğini anlayabilmiştim. Yüzüme endişeyle bakarken yeniden konuştu. "Beni duyabiliyor musun? Bir şey söyle lütfen." dediğinde kendime konuşacak gücü bulamadım ama duyduğumu belirtmek için başımı usulca aşağı yukarı salladım.

Derin bir nefes aldı ve "Ne oldu Derya? Anlat bana, sana yardımcı olayım." dedi. Birkaç saniye yüzüne öylece baktıktan sonra "Abim..." diyebilmiştim sadece.

Ne demek istediğimi anlayamamış olsa da konuşmamla biraz daha rahatladığını anlamıştım yüzünden. "Abine bir şey mi oldu? Ağlama ve lütfen bana ne olduğunu anlat, hadi." dedi. O söyleyene kadar ağladığımı bile fark etmemiştim.

DERYA DENİZ MİSALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin