🌼 21 ~ ZİYARET 🌼

90 14 8
                                    

Ve uzun bir aradan sonra yeni bölümümüzle beraberiz 🎉

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı ihmal etmeyelim lütfen. Okunma sayısına göre oy ve yorum sayısı çok az 🥲

Bölüm Şarkısı: Esat Kabaklı ~ Dağlarına Kar Olurum 🎶

Bölüm Şarkısı: Esat Kabaklı ~ Dağlarına Kar Olurum 🎶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar 😊

Kapı zilinin sesiyle oturduğum sandalyeden kalktım ve Selin'e "Ben açarım." diyerek mutfaktan çıktım. Portmantonun aynasına bakarak yazmamın düz olduğuna emin oldum ve kapıyı açtım.

Ozan Efe elinde bir buket papatyayla bekliyordu. Papatyaları görünce gülümsedim. Acaba sevdiğimi biliyor muydu yoksa tesadüfen mi almıştı? Gülümseyerek "Hoş geldin." dedim ve içeriye geçmesi için kenara çekildim. "Hoş buldum." diyerek içeri girdiğinde kapıyı kapattım. Elindeki buketi uzatarak "Geçmiş olsun." dedi. "Teşekkür ederim." diyerek papatyaları aldım ve "İçeriye geçelim." diye ekledim. O ayakkabılarını çıkarırken ben de kendime engel olamayarak elimdeki papatyaları yüzüme yaklaştırıp kokladım. Ah, bu çiçeğe gerçekten bayılıyorum.

Ozan ayakkabılarını çıkardığı sırada Selin de mutfaktan çıktı. "Hoş geldin Ozan." Ozan "Hoş buldum." dedi ve oturma odasına geçtik. Elimdeki buketi masanın üzerine bıraktım ve koltuklara oturduk. Selin'le ben üçlü koltuğa otururken Ozan da tekli koltuğa oturmuştu. Ozan "Nasılsınız?" diye sorduğunda "İyiyiz, sen nasılsın." dedim. "Ben de iyiyim." dedi ve "İş çıkışı annem aradı. O bahsetti biraz olanlardan. Ben de hem sana geçmiş olsun demek hem de meslektaşımı görmek istedim." dedi.

"Teşekkür ederim." dediğimde Selin de "İyi yapmışsın." dedi ve ayağıya kalkarak "Çay yapmıştık. İçer misin?" diye sordu. "Zahmet etme hiç, gerek yok." Selin "Ne zahmeti Avukat Bey, hemen getiriyorum." diyerek odadan çıktığında Ozan bana döndü ve "Sen gerçekten iyi misin? Ağrın falan var mı?" diye sordu. "Ağrı kesici aldım. Yok denecek kadar az bir ağrı var, çok şükür iyiyim."

"Nasıl vuruldun, hastanede mi oldu?" diye sorduğunda "Evet." dedim ve olayları anlattım. O sırada Selin de çayları getirerek servis etmişti. En sonunda "Sabaha kadar hastanede kaldım işte. Sabah da Selin'le Egemen geldiler, beni eve getirdiler." diyerek sustuğumda Ozan başını iki yana sallayarak "Gerçekten de aklım almıyor benim bunu." dedi. "Şiddetin her türlüsüne karşıyız ama özellikle de sağlık çalışanlarına yönelik olanları inanılır gibi değil. Hastası için canla başla mücadele ediyor o insanlar. Teşekkür edecek yerde yaptıklarına bak." diye de ekledi.

Aramızda oluşan birkaç saniyelik sessizlikten sonra Ozan "Şikayetçi oldun değil mi?" diye sordu. Başımı olumlu anlamda sallarken "Evet." dedim. "Hastanedeyken de vermiştim ama yarın tekrar emniyete gidip ifade vereceğim."

"Avukatın var mı?" "Henüz yok. Yarına kadar ayarlamaya çalışacağım." diyerek Ozan'ı cevapladığımda Selin güldü. "Avukat ayağına geldi." dediğinde kaşlarım çatılmıştı. Tam 'nasıl yani' diye soracakken aklıma gelen şeyle mavilerimi Ozan'a çevirdim. Ozan avukattı. Gülümsedi ve "Eğer istersen ben yardımcı olabilirim." dedi. Ben de gülümsedim ve "Tabii ki isterim." dedim ardından da "Yani tanıdığım birinin olması benim için de daha rahat olur." diye ekledim.

DERYA DENİZ MİSALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin