Bir kız düşünün...
Dini için ailesini terk eden bir kız...
Ama her şeye rağmen hayallerinden vazgeçmeyen bir kız...
Meslek hayatının başında bir doktor...
O, arkadaşlarının gamzelisi...
Sevdiğinin deniz gözlüsü...
Yıllar sonra yeniden ailesiyle bir...
Kitabımızın daha çok kişiye ulaşması için buraya arkadaşlarınızı etiketler misiniz??
Bol bol yorum yapmayı ve sol alt köşedeki yıldıza basmayı unutmayalım lütfen.
Bölüm Şarkısı: Zülfü Livaneli ~ Yalnız İnsan 🎶
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifle okuyun😊
"Siz oturun, ben de Seda'yı çağırıp geleyim." diyerek kapıya doğru yöneldim.
Dışarıdan geldikten sonra kızlarla biraz dinlenmiş ve Seda'yla birlikte içmek için çay hazırlamıştık. Portmantodaki yazmamı alıp başıma örterek kapıyı açtım. Terliklerimi giyinip karşı dairenin kapısının önüne geldim ve kapıyı çaldım. Kısa bir süre sonra kapı açıldığında karşımda Ayşe teyze vardı. "Selamın aleyküm Ayşe teyze." dediğimde "Aleyküm selam Derya." dedi ve "Ne zamandır görüşemedik, özledim seni. Gel bir sarılayım sana." diye ekledi.
Gülümseyerek ona sarıldım ve "Ben de seni özledim. Nasılsın?" dedim. Birbirimizden ayrıldığımızda "İyiyim güzel kızım. Sen nasılsın?" dedi. "Ben de iyiyim." dediğim sırada "Anne kim gelmiş." diyerek Seda geldi. "Ben geldim. Çay hazır seni bekliyoruz." dediğimde "İki dakikaya geliyorum." diyerek içeri geçti.
Gözlerimi tekrardan Ayşe teyzeye çevirdiğimde "Arkadaşların buradaymış. Ne zaman geldiler?" diye sordu. "Cumartesi günü geldiler, yarın da geri dönüyorlar." diyerek cevapladım onu. "Anladım. Ben de sana şey diyecektim." dediğinde "Ne diyecektin?" diye sordum. "Çarşamba günü gün sırası bizde, seni de bekliyorum. Mutlaka gel." dediğinde "Tamam Ayşe teyzem, işten çıktıktan sonra gelirim." dedim. "Zaten o saate misafirlerde ancak gelir." dediğinde Seda yanımıza geldi. Seda "Gidebiliriz." diyerek terliklerini giyerken ben de Ayşe teyzeye "Görüşürüz." dedim ve birlikte eve geçtik.
Oturma odasına geçtiğimizde Burcu'yla Selin de ayağıya kalktılar. İkisi de aynı anda "Hoş geldin." dediklerinde Seda da "Hoş buldum." dedi. Ben de tanıştırayım diyerek elimle Selin'i göstererek "Selin." dedim ve Burcu'yu göstererek "Burcu." dedim. Seda önce Selin'le ardından da Burcu'yla tokalaşarak memnun oldumlaştı. Tanışma faslı bitince koltuklara oturduk.
Burcu "Nasılsın?" diye sorduğunda Seda "İyiyim, siz nasılsınız?" dedi. Burcu da "Biz de iyiyiz." dedi. Kısa süreli bir sessizlikten sonra Selin Seda'ya "Memleket neresi?" diye sordu. Seda "Buralıyız biz." diyerek onu cevapladı ve "Siz nerelisiniz?" diye sordu. Selin de "Biz de Trabzonluyuz." dediğinde "Selin'le Burcu amca kızları." dedim. Seda "Ama Trabzonluyuz derken bile sesinde gurur var memleketine sevdalısın sanırım." diyerek güldüğünde Selin de güldü ve "Aynen." dedi.
"Çalışıyor musunuz?" diye soran Seda'yı Burcu "Ben de çocuk doktoruyum. İki hafta sonra başlıyacağım İnşaallah." diyerek cevapladı. Selin de "Ben de hukuk okuyorum, bu sene son senem." dedi. Seda "Avukatlık mı istiyorsun?" diye sorduğunda Selin onu "Evet." diyerek yanıtladı.
