11 Bölüm ; Yabancı kız

1.9K 100 15
                                    

İlk önce size çok teşekkür ederim o çok güzel yorumlar için ve 6 bin okunma için . Gerçekten çok mutlu oldum.

Multimedia ; Buse

**

Gözlerimi zorlukla aralayıp beyaz tavana göz gezdirdim. Bir iki kez daha kırptıktan sonra yerimde doğrulup kendi odamdan daha büyük olan bu odayı inceledim. Hayır kesinlikle kendi odam değildi.

Beynimi zorlayarak dün geceyi hatırladığımda gözlerim irileşti. Furkanla birlikte uyuduğumu hatırlıyorum. Onun kokusunu içime çektiğimi....

Rüya mı acaba diye kendi kendime düşünürken parmağımdaki ışıltıyı fark etmemle gerçek olduğunu anlamıştım.

Üzerimdeki battaniyeyi yatağa itip ayağa kalktığımda kapıdan gelen tıkırtılarla oraya yöneldim. Hiç tanımadığım bir kız kapıdan içeriye elindeki kahvalti tepsisiyle girdiğinde çığlığı basmıştim. Ürkerek bir adım geriye gittiğinde ağzım kocaman açık bir vaziyette dikeliyordum.

Tuan ve Furkan koşar adımlarla içeri girdiğinde bir ona bir bana bakmaya başladılar.

- Ölen kalan var mı. ?

Tuan kızın elindeki tepsiyi alıp komidinin üzerine bırakırken yine aynı dalgasındaydi.

- Birden çığlık atınca korktum. Üzgünüm korkmani istememistim. - dedi sevimli sesiyle henüz tanımadığım şirin kız.

- Buse Tuan'in sevgilisi .- dedi Furkan sakince.

Yüzündeki ifadesizligi sevmemiştim.

- Demek o Buse sensin. Üzgünüm daha önce tanışmadigimiz için korktum biraz.

- Yoo hiç sorun değil. Sana kahvaltı getirmiştim. Biz yaptık . Seni uyandırmak istemedik. İşleriniz varmış sanırım çabuk yesen iyi olur.

- Ah evet tabiki.

- Odadan sırayla çıktıklarinda bende kendi banyoma yöneldim. Fazla tatlı bir kız. Hemen ısındım sanki. Serenay öğrenmesin iki dakikada kapı dışarı eder.

Yüzümü yıkarken aynada gördüğüm esmer tenim ve kesilmiş kısa saçlarımın birleşimi moralimi bozmuştu. Hala yerde duran saçlarıma göz gezdirdim.

Onlara dokunmak istemiyordum artık.  Kopan bir parçam gibi değillerdi. Yabancı bir şeyi andırıyorlardi. Tanımadığım birisi gibi...

Her neyse edebiyat yapmayacağım. Üzülmek yok. Dünü hatırlamak yok. Psikolog var. İçimi dokmek var. Rahatlamak var.

Evet çocuklar gibi ufak bir terapi yaptıktan sonra yeniden Furkan'in odasına geçtim. Busenin getirdiği tepsidekileri yemeye çalışıyordum ama cidden hiçbir şey yiyesim yoktu.

Çay fincanıni elime alıp bir yudum içtikten sonra kendimi zorlamanin bir anlamı olmadığını ispatlayarak tepsiyi elime aldığım gibi odadan çıktım.

Yerde ki beyaz tüylü halının üzerinde sürünerek yürüdükten sonra merdivenlerde hızlanarak hemen karşıda ki mutfağa dalış yaptım. Tepsiyi bıraktıktan sonra salondaki büyük koltuğu sahiplenenlere baktım.

- Hazırlanayım çıkarız olur mu.?

- Olur.

Yeniden odama girdiğimde kapıyı kapayıp elbise dolabimin karşısına geçtim. Hemen önündeki bürüşmüş  kiyafetlerimi önemsememeye çalışsamda başaramadıgim için dün gece ki gibi ikinci bir tekme daha savurarak göremeyecegim bir tarafa yani yatağın altına atmıştım.

Saçma sapan bir aşk .Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin