Selaaam canlar. Umarım çok bekletmemişimdir sizi. Size bir güzel haberim var.. 58K olmuşuuzz. Ne kadar mutlu oldum anlatamam. Çoookk teşekkür ederiiim.
Finale hepiniz tahminleri üzerine yaklaştık evet. Daha da uzatmayı isterdim ama çok sıkıcı olur. 2. kitabı düşüneceğim.. ama söz de vermiyorumm. :)
(Serenay)
"Evet abla" diyerek onayladım yeniden. Bu haberi vermek fazla zor olmuştu ama söylemiştim sonunda. Bilmeye hakları vardı.
"O nasıl?" dedi güçlükle. Bir yandan bavulunu toplayıp diğer yandan benimle konuşuyordu anladığım kadarıyla.
"Normal odaya aldılar şimdi. Birkaç saate gözlerini açar diyorlar. Fazla bir şeyi yok."
"Ya nasıl oldu? Selin yolun ortasından gidiyor değildi ya."
"Şey.." Gözlerimi kaldırıp oturduğu yerde yorgunluktan uyuyakalmış Furkana baktım. "Karşıdan karşıya geçerken oldu. Araba hızlı gelince işte..."
Furkan için kendini yola attı diyemezdim ya.
"Tamam Serenaycığım ben annemleri aramalıyım. Sen.. Ona iyi bak olur mu?"
"Merak etme abla. Görüşürüz." diyerek kapadım telefonu. Derin bir nefes vererek kafamı duvara yasladığımda uykusuzluktan çökmüş göz altlarıma aldırmamaya çalışarak kafamda derledim herşeyi. Selinin ailesi buraya gelecek. O iyileşecek. Herşey normal bir şekilde çıkacağız şu hastaneden. Hepsi bu.
"Uyumalısın. Yoruldun."
Yanıma otururken burnuma gelen parfüm kokusu sayesinde kafamı çevirip bakmama gerek kalmamıştı.
"Ben iyiyim." dedim mırıltı gibi çıkan bir sesle.
"Değilsin."
"Ben iyiyim." diye yineledim ısrarla. İyi olmayan tek kişi Selindi. Sargı bezlerinin altında bir sürü yara taşıyordu. Sevdiği adamı kurtarmak için yola atlamış ve de bunların tek nedeni ona sürtük muamelesi yapan birinin yüzünden olmuştu.. Bunlar yetmezmiş gibi odasının dışında sadece Furkan ve ben vardık. Tabi şimdi Keremde gelmişti.
"O iyi olacak."
Hafifçe gülümseyip başımı her ne kadar üşensemde dayadığım duvardan ayırıp ona baktım.
"Evet.. O iyi olacak. Çünkü olmak zorunda. Onun hayalleri var. Sizin şu kendini birşey sanan arkadaşınız yüzünden bunlardan vazgeçmesi saçma olur değil mi?"
"Seçkini mi kastediyorsun?"
"Furkan olacak değil ya. Tabi ki Seçkin."
"Furkanla aralarında ne var?"
Onunki gibi yapıp bende yeniden bakışlarımı Furkana çevirdim. Uyandığında boynu çok ağrıyacaktı muhtemelen.
"Senin anlayamayacağın derecede birşey.Duymak isteyeceğine emin misin?"
"Benimle uğraşmaktan ne zaman vazgeçeceksin?"
"Sanırım sen insan olmayı tercih ettiğinde."
"Seni öpmemeliydim. Özür dilerim. Oldu mu?"
"Özür dileyince herşey geçmiyor Bürsin."
Ona soyadıyla hitab edilmesine gıcık olduğunu bildiğim için bunu tercih ediyordum. Meydan okurcasına yüzümü çevirip ona bakmakta da ısrarcıydım. Gerçeklerin onun alıştığı kadar basit şeyler olmadığını birinin ona anlatması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçma sapan bir aşk .
Teen FictionMecbur kaldığı için sahte evlilik yapan bir çift. Nefret aşka dönüşebilir mi ?