Bölüm gecikti, farkındayım. Özür dilerim. Teyzem'lere gitmiştik ve benimde şarjım bitmişti.. oyüzden yazamadım. (:
Ve bu arada, yeni hikayemin adını ve hikayeyi değiştirdim. Aklima daha güzel şeyler geldi. Evet, bir SelFur yada ŞebSel hikayesi değil ama emin olun, hikaye güzel olucak. 1 bölüm var şimdilik, bu hikaye bittiğinde o hikaye ye devam edeceğim. Umarım o hikayeyi de seversiniz. Farklı bir hikaye olucak. Bir göz atıp vote verirseniz gerçekten çok mutlu olurum.(:
Bu bölümde biraz da Serenay'ı dinleyecegiz.
**
Kahvemden bir yudum daha aldıktan sonra son sorunun cevabını da işaretlemiştim. Kafeterya'nın sakin sayılabilecek bu saatleri ders çalışmak için idealdi. Selin de Çiğdem Hanımla yani şu muhteşem psikoloğuyla seansta olduğuna göre ders çalışmaktan başka yapacak şey kalmıyordu gerçi.
Kulaklığımda çalan melodiyi değiştirip yenisine de ayak uydururken gülüşme sesleriyle kafamı kitabımdan kaldırdım. Gözüme ilk ilişen Kerem olmuştu. Şu devasa gülüşünden birtanesini attıktan sonra onündeki masaya oturuşunu izledim. Hande denen sözde sevgilisi de bir iki sandalye ötesindeydi. Muhtemelen kavga ettiler. Olmayan birşey değil sonuçta. Ben Kerem'i değil Hande'yi kıskanıyorum. Çünkü bende olmayan tek şeye sahip. Müthiş bir sevgiliye! Tamam, belki biraz da Kerem'i kıskanıyor olabilirdim.
Gözlerimi yeniden kitabıma çevirdiğimde konsantrasyonumu toplamaya çabalayarak soru çözmeye devam ediyordum. Pek mümkün olmasada...
Benim için imkansız sayılabilecek biriydi ki zaten siyah saçlarımı açık kahverengiye boyattığıma da pişman olmuştum. Tek derdim daha güzel görünebilmekti ama sanırım daha da batırdım.
'Serenay.' İsmimin seslenmesiyle henüz yeni ayırdığım gözlerimi yine yukarı kaldırdım. Furkan karşımda ki sandalyeyi çekip yerleştiğinde, grupta tuhaf tuhaf bakıyordu bize. Anormal birşey mi yapıyoruz allah aşkına? Bir dönün önünüze!
'Efendim?' dedim sakin tonumla.
Tabi ki sakin sayılmazdım. Selin ile henüz ne tür bir ilişkisi olduğu tam anlamıyla belli olmayan bu çocuk benim karşımda benimle konuşuyordu. Her hangi bir pot kırarsam ölme tehlikem vardı ki benim yapma ihtimalim de oldukça yüksekti. Pot kırmada üstüme yoktur.
'Biraz konuşabilir miyiz?' dedi elini ensesine götürüp oflarken.
Benimle bir başkaları tarafından görülmek istemediği ortadaydı. Popüler bir ukala her hangi bir ezikle ne konuşacaktı değil mi?
'Zaten konuşuyoruz ya' dedim kahveme uzandığımda.
Keskin bir nefes verdi. Oldukça sesli olduğunu söylemeliyim. Arada gözlerimi Kerem'lere doğru kaydırıyordum tabi ki. Gülüp muhabbet ediyordular. Benim hiç böyle bir grubum olmadı be abi!
'Seninle bir anlaşma yapacağız. İkimizinde yararına olan bir anlaşma. Karşılıklı yani.'
Parmağımda ki yüzüğümü incelemek için harekete geçirdiğim atağımı hemen durdurmuştum. Ben ve Furkan. Anlaşma. Hani ikimiz. Yok canım daha neler.
'Ne gibi bir anlaşma bu?' diye sorduğumda cevabım hiç bekletilmemişti. Anlamak için aklımda bir tur döndürdüm bile.
'Sen bana Selin'in her adımını söyleyeceksin ve bende karşılığında Kerem'le tanışmanı sağlayacağım.'
Yüzünde ki alaycı gülümsemesi etkisini gösterirken benim şaşırma evrelerim beynimi ele geçiriyordu. Selin ne yaparsa ona yetiştirecektim. Haberci kuş gibi. Resmen onu satmak gibi birşey oluyor bu. Arkadaşlığımızı bile sonlandırabilir miydi? Hayır, o kadar ileri gideceğini sanmıyordum. Ama karşılığında Kerem vardı. Tanıştırırım diyorsa yapardı. En azından buna inanabilirdim. Furkan sözünü tutar. Peki ya Selin?
'Bu senin ne işine yarayabilir ki bay ego?' dedim şaşkınlığım hafiften çekilmeye başlarken.
Kıkırdamaya başlamıştı işte. Ah, alay konusu ben miydim?
'Bay ego, öyle mi? Demek herşeyi anlatıyor. Hiç şaşırmadım. Neyse, boşverelim bunları. Ortak birşey olacak. Selin hiçbir şey bilmeyecek. Ne yaparsa, kiminle ne konuşursa, bir yere giderse.. her ne olursa olsun bana mesaj atıp haber vereceksin. İşime yarayacak birşey. Ama neden olduğunu söyleyeceğimi sanmıyorum.'
'Onu kaldırmamı mı istiyorsun?' dedim ağzım açılırken.
'Bak öyle düşünme. Aranız bozulmayacak. Eğer bir gün öğrenirse, ki bu hiçbir zaman olmayacak. Seni affedeceğine eminim. Zaten ben gidip kızı öldürecek değilim ya. Alt tarafı bir kaç bilgi işte. Ben de sözümü tutacağım. Yani...'
Kafasını hafifçe arkaya çevirip masalarına baktı. Onun gülümseyişini gördükçe içim erirken Furkan'ın sözlerini işittim.
'Kerem ile tanışırsın. Bu normal şartlar altında olmayacak birşey Serenay. Onunla sevgili olmayı bırak, tanışamazsın bile. Ben sana bu imkanı sağlıyorum. Tanışırsın. Etkilemek sana kalmış. Şimdi cevabını söyle.'
Haklıydı. Gerçekten normalde asla tanışabileceğim kişiler arasına giremezdi. İmkanı bile yoktu.
'Selin'e zarar vermem. Asla! Bunu biliyorsun değil mi?'
Başımı hafifçe olumlu anlamda salladığımda gözlerimi Kerem'den ayırıp ona çevirdim.
'Eğer onu üzersen...'
Ellerini masaya doğru uzatıp kafasını bana yaklaştırdı. Gözlerini bir iki kez kırpıştırdıktan sonra samimiyetle benimkilere baktı.
'Eğer Selin'i üzersem bana istediğini yapabilirsin. Yemin ederim.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçma sapan bir aşk .
JugendliteraturMecbur kaldığı için sahte evlilik yapan bir çift. Nefret aşka dönüşebilir mi ?