**
Serenay bana tuhaf tuhaf bakarken ben kararsızlıktan ölecektim neredeyse. Eğer gösterirsem.. ya giderse..
Bir daha hiçbir zaman böyle olamaz. Tatlı kavgalarımizi yapamayacağız mesela. Meyve suyu kutusundan bile kavga çıkaramayacagiz.
Peki ya söylemezsem..
Her zaman üzülecek bekleyecek ve hiçbir zaman ondan vazgeçmeyecek. Hiç benim olmayacak.
Sonuncusu saçmaydi kabul ediyorum. Bunu söylemem bile hata.
Sanırım vicdanıma yediremeyerek yerimden kalktım ve onların masasına doğru ilerledim. Kafeteryadakilerin gözleri her ne hikmetse bugün bende değildi. Yanlarına gittiğimde tüm masa bana odaklandı.
- Şey... biraz konuşabilirmiyiz.?
Furkan ona söylediğimi anlayarak hızlıca yerinden kalktı. Beni beklemeden kapıya doğru ilerlediğinde bende arkasındaydım.
Serenay bana imalı bakışlar gönderiyordu ama benim susturmaya çalışmak için bile gücüm yoktu o derece.
Kafeteryadan çıkıp bahçeye indiğimizde bahçenin bir köşesinde durdu. Duvara yaslandı.
- Beni arkadaşlarımın yanından aldığına göre önemli birşey olmalı.
Değişken ruh hali şok gecirmeme neden oluyor. Daha sabah çok iyiydi. Kendi sınıfına girdiğinde biri beynini mi yıkadı acaba?
- Evet aslında oldukça önemli.
Telefonumu ona uzattığımda bana tuhaf tuhaf baktıktan sonra aldı.
- Ablamın profilini gezerken buldum. Tabi ki sende istesen onun profilini bulabilir ve ulaşabilirdin. Bunu biliyorum. Ama yinede söylemek istedim.
Biraz daha göz gezdirdikten sonra ifadesiz suratı daha da düşmüştü.
- Evet dediğin gibi buldum onu. Tweetler attım , mesaj gönderdim. Facebook hesabından da denedim. Ama bana yanıt vermedi.
Kaşlarım şaşkınlıktan mıdır sinirden midir çatılırken o anlatmaya devam ediyordu.
- Başka birşey sormadan söyleyeyim. Evet beni unutmuş gibi görünüyor ama dün gece de dediğim gibi. Hala bekliyorum. Buna engel olamıyorum.
- Çünkü onu istiyorsun... - diye girdim araya.
Neden sinirlendigime bende anlam verememiştim.
Cevap vermesine izin vermeden yeniden bağırmaya başladım.
- Ya sen nasıl bir mantıkla hareket ediyorsun.? Kız seni istemiyor. Unutmuş anlasana.! Sense hala onu bekliyorsun öyle mi.? Deniz gelmeyecek Furkan. ! O halinden memnun. Sanaldan bile sana yanıt vermeyen biri senin için niye geri dönsün ki.? Yazık.! Acıyorum sana. Ciddi anlamda problemlerin var senin. Hem onu sevmediğini söylüyorsun hemde...
- Evet hemde bunca şeye rağmen bekliyorum.! Rahatladın mi.? Hiçbirşey bilmiyorsun küçük hanım. Ve beni bu şekilde yargılayamazsin.!
Arkasını dönüp ilerlemeye başladığında şaşırdıgim taraf çıkış kapısına doğru ilerlemesiydi.
Fazla bağırdım galiba. Gerçekten kalp kırıcı olmak zorunda mıyım?
- Özür dilerim. - diye seslendigimde arkasına bile bakmamısti.
Yanına doğru koşarak gittiğimde kolunu tuttum.
- Furkan.
- Kalbini kirabilirim tamam mı. ? Peşimden gelme. Derslere girmeyecegim bugün. Tuan'a söylersin. O eve getirir seni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçma sapan bir aşk .
Teen FictionMecbur kaldığı için sahte evlilik yapan bir çift. Nefret aşka dönüşebilir mi ?