Merhabaaa.. :) Bölüm sözüm vardı size..biraz gecikti sanırımm ama... Umarım bu bölüm için fazla kızmazsınız. Çünkü bu bölümle ilgili günlerdir aklımda fikirler dolanıyor. Neyse.. Coğunuz artık SelFur birleşsin istiyor ama herşeyin bir zamanı var ve sabırlı olun diyorum vee gelecek yorumların korkusuyla bölümün başına geçiyorum.. :D
(SERENAY)
"Sen böyle birşeyi nasıl yaparsın!"
Selin sesine hakim olmaya her ne kadar çalışsa da hiçte başarılı değildi. Sinirlendiğinin farkındaydım ama anlatmanın zamanı gelmişti ne de olsa.
"Bak üzgünüm. Belki sizin yeniden bir araya gelmenizi sağlarım diye düşünmüştüm. Kerem beni öyle sıkıştırınca ağzımdan kaçtı. Geri döndüremezdim."
"Serenay sen Kereme 'Selin ve Furkanı barıştırmak için böyle bir anlaşma yaptım. Seninle alakası yok' mu dedin cidden?"
Önümde gözlerini kocaman açmış bir şekilde dururken cılız bir tonda "evet" çıkmıştı ağzımdan.
Fakültenin yaklaşık dört sokak ötesindeydik ve olayı anlattığımdan beri burnumdan getiriyordu. Sözde yürüyerek yurda gidecektik ama şu konuyu çözmek için Furkanı buraya çağırmayı tercih etmişti. Sinirlenmekte haklıydı belki ama herşeyi onun için yapmıştım. Tabi Keremle yakınlaşmakta söz konusuydu.
"Onunla beraber olmak için ben ne yaparsam anlatıyordun ve benim hiçbirinden haberim yoktu." dedi kırgın bir şekilde. Duvara yaslanıp nefesini dışarı bıraktı. Her sakinleşme aşaması böyle olurdu onun. Önce kızar, bağırır,çağırır. Sonra karşısındakini daha fazla incitmemesi gerektiğini anlar ve kendini böyle yatıştırırdı.
"Senin güvenliğini de düşündüm. Seçkinle çıkıyordunuz. Furkan da seni korumak istedi. Bende kabul ettim. Ne var bunda?"
"Beni Seçkinden ne diye korumak istesinki?"
Onun yanına yürüyüp ben de sırtımı duvara yaslayarak ona döndüm.
"Hala görmüyor musun? Seçkin hayatını mahvetti! Neredeyse tüm fakülte seni 'pöpülerlik için Seçkini kullanmış kız' olarak tanıyor Selin. Önemli olan böyle bilinmen değil. Önemli olan Seçkinin senin hayatını mahvetmesi de değil. Senin kendi hayatını mahvetmen!"
"Bu da ne demek şimdi?"
Bu soruyu alacağımın farkındaydım ve yine beni hiç şaşırtmamıştı.
"Kime aşık olduğunu gayet iyi biliyoruz. Diret diret nereye kadar be kızım.." Cümleme devam edemeden bize doğru gelen Furkanı görmüştük bile.
"Kim kime aşıkmış?" dedi gülerek şu şakacı tavrıyla. Gerçi Selinin pekte hoşuna gitmediği gerçeği vardı.
"Zevzekliği bırak istersen. Sizin şu bihaber olduğum anlaşmalarınız gibi önemli mevzular var."
Bu olaya pat diye girişleri de olmasa iyi kızdı aslında. Furkan yan gözle bana baktığında 'affet beni' der gibi kıvrım kıvrım kıvrılıyordum resmen.
"Ne gibi anlaşmalar?"
"Anlamazları oynamayı keser misin?"
"Sen de bağırmayı keser misin?"
Karşı karşıya durmuş iki inatçı keçi durmadan birbirilerinin taklidini yaparak laf sokmaya başlamışken ben bir köşede sessizce dinlemeyi tercih ediyordum. Böylesi çok daha iyiydi. Can güvenliğini kastediyorum.
"Senin korumana ihtiyacım yok Furkan. Kendi başına işler açmaya kalkışma."
"Senin önerilerine ihtiyacım yok Selin. Kendi başının çaresine bakmaya kalkışma."
![](https://img.wattpad.com/cover/30211640-288-k717458.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçma sapan bir aşk .
Подростковая литератураMecbur kaldığı için sahte evlilik yapan bir çift. Nefret aşka dönüşebilir mi ?