Saçma sapan bir aşk .

Bölüm 10; Sahte simge

Bölüm şarkısı : Taylor Swift- Back to December.

**

Kesik kesik çıkan nefesim korkumla birleştiğinde göz yaşlarım içinde çığrınıyordum. Küçük bir kedi yavrusu kadar çaresizdim.

Gözlerimi kapadım. Bu beni öpmeye çalışan alkoligin o iğrendiğim suratıni görmek istemiyordum. Elbisemin gözyaşlarımla islanmaya başlamış yakasını da. Belki de akan makyajımı.....

Rimelim çeneme doğru süzülüyordu artık.....

Bu kuytu köşe yerden bir insan geçmez mi.!

Kaderime boyun eğmiş olduğum yerde güçsüz dururken beni tutan tek güç o pisligin kollarıydı. O kollar geriye doğru hızla çekildiğinde olduğum yere yıkıldım. Oturduğum yerden kafamı kaldırmaya çalışıyordum.

Ama önce elbisemin eteklerini dizlerime kadar çektim. Elimin tersiyle gözlerimdeki dinmek bilmeyen yaşları sildikten sonra onun geri gitmesine neden olan şeye baktım.

Görmemle hıçkırığım biraz daha arttı.

Furkan üzerimden çektiği adamı ölesiye döverken Tuan da diğerini benzetiyordu.

Ellerimi zıt şekilde kollarıma dolayıp duvara bu sefer de oturur vaziyette yaslanmıştım.

Titriyordum... soğuktan mı yoksa korkudan mı bilemiyorum..

Tuan dövdüğü adamı yere serdiğinde acıyla kıvranan şerefsize baktım. Ayyaş herif.!

Tuan bu sefer Furkana çevirdi gözlerini . Sinirden gözü dönmüş bir şekilde adamı dövmeye devam ediyordu. Yüzü kandan tanınamaz hale gelmişti neredeyse.

Hızla Furkani kollarından tuttuğunda tüm gücünü sarf ettiğine emindim.

- Öldüreceksin adamı.!! Sakin ol Furkan..!!

Onun bunları duyduğuna emin değildim. Kollarını tuttuğu için adamın boynunu sıkan eli çekilmişti. Yerde uzanırken öksürükleri arasında ağzından damlayan kanı gördüğümde tiksinmeyle biraz daha geriledim.

- Şu kızın o lanet olasıca duvara değdirdiginiz tek bir saç teline bile değmezsiniz.!!

Furkanin bu çığlığı kulağımda tekrar tekrar yankılanıyordu.

Tuan' ın onu durdurma çabaları ve bağrışları boşaydı. Ayaklarıyla karnına tekme atmaya devam ediyordu. Gerçekten de az sonra ölebilirdi. Gebermesi umrumda bile değil ! Ama Furkan'in başına kalacaktı.

Sesimi bulmaya çalışırken güçlü görünmek isteyerek gözlerimi bir kez daha sildim elime geçen siyah göz makyajımi tozla kirlenen elbiseme geçirdiğimde saçlarımı titreyen parmaklarımla arkaya attım.

- Fu..Furkann.!!

Sesimle birlikte havada ki tekmesini yere indirdi. Tuan onu serbest bırakmıştı. Çünkü artık ona vurmayi kesmişti. Sanki benim bu halimi görmek istemezmis gibi yavaş hareketlerle bana döndü.

- Yeter. - dedim bu seferde.

Yavaş ve kısık çıkan sesim aslında şu an bir mucizeydi bile.

Aynı ağır hareketlerle yanıma geldi.

Dizlerinin üzerine oturduğunda kollarımdan tuttu.

- Üşüyorsun.

Hızla ceketini çıkarıp benim üzerime narince bıraktı.

- Polisi ara.

Tuan başıyla onayladıktan sonra birkaç adım uzaklaşıp polisi aramak üzere telefonunu çıkardı .