Bölüm 2 gün gecikti .. ama bunun aksine uzun bir bölüm yazdım. Yani yazdığımı düşünüyorum. Ve inşallah doğru düşünüyorumdur.
Bölüm geç geldi çünkü kurgu da bayağı zorlandım. Kaç kere bölümü yazıp sildim yazıp sildim. Hala da içime sinmiş değil ama bekletmek istemiyorum sizi. Saat şu an 01:33 ve ben iki gündür bu saatlere kadar bu bölümü yazdım. 2 gündür yazmama rağmen yeterince uzunlukta değil biliyorum ama.. Neyse, umarım beğenirsiniz.
Umarım beklediğinize değer canlar. İyi okumalar.
(Furkan)
"Ne bu suratının hali." diyerek oturdu koltuğuna. Kıkırdamayla başlayan gülüşüm sesli bir hali alırken ben de karşısında ki büyük deri koltuğa yayıldım. Kendi evim gibi olmuştu artık ve ciddi anlamda burada yabancılık çekmiyordum.
"Yok birşeyim."
"Bunu yutacağımı mı sanıyorsun Furkan. Ben senin psikoloğun değilim. Aynı zamanda ablanda sayılırım ve şu yüz ifadenden birşeylerin ters gittiğini anlayabilirim. Şimdi anlat."
Emir verici sesine bürünürken anlatmaktan kaçış olmadığınında farkına varıyordum.
"Sadece kafam karışıyor."
İnce gözlüklerini yukarıya kaldırırken bir bacağını da her zamanki gibi diğerinin üstüne bıraktı.
"Selin mi"
"Bu da nereden çıktı şimdi."
"Selinden başka kim seni allak bullak edebilir ki. Anlat bakalım."
Bu kadın gerçekten işini iyi yapıyordu. Bir yandan ceketimin fermuarını açarken diğer yandan nereden başlamam gerektiğini düşünüyordum. Nereden başlasam.. Ceketi koltuğun diğer ucuna bırakıp yeniden ona döndüm.
"Evet şimdi konu biraz karışık. Selin Seçkin ile çıktı ve bizim gruba dahil oldu. Şimdi ise ayrıldılar ve Seçkin ona karşı büyük bir nefret duyuyor. Tıpkı diğerleri gibi. Selin her ne kadar belli etmesede sanıldığı kadar güçlü biri değil bunu biliyorum. Açıkçası ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum. Yakınımda olmamalıydı. Ama o grubumun bir üyesi haline geldi. En yakınlarımdan biriyle çıktı. Ve şimdi de ayrıdı. Tüm grubun nefretini üzerine aldı. Delirmiş olmalı."
Su aygırına tecavüz eden orangutan görmüş gibi tuhaf bir şekilde bakıyordu bu kez. Hayır hayır çok tuhaf...
"Çiğdem abla .. Beni anladın değil mi."
"Furkan git bi kliniğe falan yat. Bunların hepsini 2 haftada nasıl yaşabildiniz."
Bir de ben bilebilsem dedim kendi kendime. Tuhaf bakışları yerini şaşkınlığa bırakıyordu bu kez.
"Peki senin bu konuda fikrin ne... Seçkinle çıkması.. Çok saçma. Senden hoşlandığını sanıyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçma sapan bir aşk .
Teen FictionMecbur kaldığı için sahte evlilik yapan bir çift. Nefret aşka dönüşebilir mi ?