Final

760 58 36
                                    

Konuşmaya nasıl başlayacağımı gerçekten bilmiyorum. Daha önce hiç böyle bir yazı yazmamıştım.

Şuan nasıl heyecanlı olduğumu size anlatamam. Öncelikle siz tatlı okuycularım.. Herşey için minettarım size. Çok ama çok teşekkür ederim heppinize. Sizin yeriniz bende apayrı. Bu ilk kitabımda benim yanımda olduğunuz için, o muhteşem yorumlarınızla hem ağlatıp hem güldürdüğünüz için ve bu zamana kadar Selin ve Furkanın aşkından sıkılmayıp finale kadar benimle olduğunuz için teşekkür ederim size. Emin olun ki cevap vermesem bile o yorumlarınızı teker teker okudum. Ve gerçekten her yorumunuzla beni daha çok mutlu ettiniz. 

Sıfır takipçi ve sıfır okuyucu ile başladığım bu hikayenin böylesine mucizevi bir şekilde büyümesi.. çok ta olmasa benim için baya bir okuyucumun olması gerçekten harika. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. 

Bu hikaye benim için çok değerli bir hikayeydi. Bu kitabı yazmak için günlerce uykusuz kaldığım zamanlarda olmuştu. Sonra okul falan derken geciken bölümler de olmuştu ama sonrasında telafi etmek için uykusuz kaldığım zamanlarda olmuştu.  Bu hikaye benim için bambaşka..

Evet hepiniz üzülüyorsunuz biliyorum. Ama üzülmeyin.Bu hikaye bitti belki ama yeni bir hikayeye başlayacağım. SelFur düşünmüştüm ama şu an iki derede bir arada kaldım.. Kerem Bursin ile olmasını düşündüm.. Tabi sizin isteğinizde benim için önemli. Sizin bir öneriniz varsa söyleyin. Sizin isteğinize göre oyuncuları belirliyeceğim. :)  İnşallah beni o hikayede de yalnız bırakmazsınız. 

Herşey için teşekkür ederim!! İyii okumalar. Yorum bırakmayı unutmayın. Yorumunuz benim için çok önemlii. :))

Sevgilerle.


Yaklaşık 1 ay olmuştu sanırım. Hayır hayır 2 ay.. Hadi 1 buçuk ayda anlaşalım. 

Odamdan çıkmadığım, kimseyle tek kelime konuşmadığım, annemin getirdiği yemekleri bazen azar azar yiyip bazense hiç dokunmadığım 1 buçuk ay.

Şu meşhur pembe pijamalarımın üstünde Furkanın ceketiyle kitap okuyup, günlük yazıp, bazense müzik dinleyip geçirdiğim 1 buçuk ay.

İstanbuldan ayrıldığımdan beri bambaşka biri olmuştum sanki.. Sanki onları hiç yaşamamış gibiydim. Şu ceket olmasa Furkan diye birinin hiç olmadığına..sadece bir rüya gördüğüme inanacaktım neredeyse. Öyle hissediyordum çünkü.  Onu düşünmeye çalıştığımda gözümün önüne gelen tek şey kahverengi gözleri, beyaz teni ve sürekli karıştırdığı saçlarıydı. Daha fazlasını hatırlayamıyordum. Onun yüzünü unutuyordum.. Belki de kafayı yemiştim hiç bilmiyorum.

Ablam yoktu.. Serenay yoktu.. Derdimi duvarlara anlatıyordum. Şizofren olduğum kanaatine varıyordum yavaş yavaş. Abim, babam, annem benimle konuşmaya çalıştığında ifademi bozmadan sadece yalvarışlarını dinliyordum. Artık kendi ses tonumu unutmuştum. Odada yalnız kaldığım sıralarda Serenayın aramalarına cevap verip onunla onun hayatı hakkında konuşuyordum sadece. Benimkini ne o ne de ben açmıyorduk. Çünkü bu konu gereksizdi. Çünkü öyle bir hayatım olduğunu sanmıyordum.

Günlüğümü komidinin üzerinden alıp kaldığım sayfaya kücük bir iki satır daha ekledim.

"Şu an neredesin, kiminlesin, ne yapıyorsun bilmiyorum. Ama bir yerlerde var olduğunu bilmek güzel."

Evet son zamanlarda yaşadığım şey tam olarak buydu. Serenaya onu sormayı denemiştim ama sonra vazgeçtim. Onun beni benimse onu hatırlamamız gerekirdi. En iyi çözüm yolu buydu sanırım. Belki o çoktan başarmıştır. Bir sevgilisi vardır. Ve ya birden fazladır. Bilemiyorum. Fakülteden biridir. Hayır hayır. Bardan tanıştığı bir kız da olabilir. Belki de.. Denizle yeniden barışmıştır.. Ve ya Yağmura bir şans vermiştir.

Saçma sapan bir aşk .Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin