Bölümü aslında 1-2 gün önce yayınlanacaktım ama hastalandım ve gerçekten kötü bir durumda olduğum için de bitiremedim. Bugün kendimi biraz daha iyi hissettiğim için bugün bitirebildim. Bu arada ben Selin'in doğum günü için birşeyler de planlanmıştım, fakat ben Haziran'a kadar hikayeyi sürdürecegimi sanmadigim için de planladığım şeyleri bu bölümlerde öğreneceksiniz.
Ve 30 bin olmuşuz! Çok teşekkür ederim herkese... güzel yorumlarınız için. (:
Umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar.(:**
Şu ortamda hiç de rahat olamıyordum. Hande ve Yağmur bana karşı çok samimiydiler ama hep işkilli davranıyordum nedense. Daha önce Furkan nedeniyle Yağmur'dan yeterince soğumuştum zaten. Onlarla yakın olmayı isterdim ama henüz bunun için erken gibi görünüyordu.
Deniz gruba dahil olmadan etrafımızda dolanan tek gerizekalıdan ibaretti. Serenay'ı bunların içine almıyoruz. Çünkü Serenay tüm grup tarafından sevilen birisi olduğu için gruptan olmadığı halde yanımızda bulunması hoşlarına gidiyor. Deniz öyle değil. Tuhaf olan ise sadece bizim değil Furkan'in da bundan rahatsız olması. Her hareketiyle belli ediyor resmen.
Kantinin baş köşesinde ki masada her zaman onlar olurdu. Ve ben şu an bu masada onlardan biri olarak görülüyordun. Hiç abartısız tüm okul duymuştu. Sadece bizim bölümü kastetmiyorum. Diğer bölümlerde dahil. Beni tanıyan tanımayan ne kadar kişi var ise onlar için Seçkin Özdemir'in kız arkadaşıydım. Hani şu Mühendisliğin popüler grubundan olan yeni popüler kız oluyordum. Evet resmen artık popülerdim. Hiç beklemediğim bir şekilde gelişmişti. Mutlu muydum? Hayır. Popülerlik bazıları için baş döndürecek kadar muhteşem bir şey olabilir ama benim için öyle değil. Tamam belki güzel yanları da vardır, belki bazen biraz da olsa seni mutlu da edebilir ama biraz. Bu 'popülerlik' maceram ne kadar sürecekti, hic bir fikrim yoktu. Bildiğim tek bir şey var o da popülerliğin kesinlikle hoşuma gitmediği.
"Son ders iyice sıktı. Sanırım şimdikine girmeyecegim." dedi Hande kolasından bir yudum daha alarak. Bu muhabbete girmememiz gerektiğini düşünmeden edememiştim. Ne de olsa onlar 3. Sınıflardı. Ben ise 1. Sınıf. Kendimi liseye ilk başladığımda ki gibi hissediyordum. Tamamen çömez. Tek bir fark vardı. Ben kendimi eski ben gibi hissetmiyordum. O zaman bazılarının küçümsedigi eziklerden biriydim. Şimdi ise herkezin olmak istediği bir popüler. Sanırım hiç alışamayacaktım bu duruma.
"Aynen bende. Ya bu arada.. Baksana. Sen nezaman dönüyorsun?" Yağmur bu soruyu doğrudan olarak Deniz'e yöneltmiş bulunuyordu. Saniyeler arasında Serenay ile birbirimize bakmamızı da ihmal etmemiştik. Grubun ortasına bomba düşmüş gibi bir etki oluşurken Buse söze girdi.
"Bunları konuşmanın sırası değil Yağmur. Boşver de sonra hallolsun."
Yağmur kafasını iki yana salladı. Buse ile oldukça iyilerdi ve bence de bu yüzden korumaya çalışıyordu onu.
"Hayır hayır..." diyerek araya girdiğimde bu kez dikkatler bana çevrilmişti. "Bence de konuşmanın tam sırası."
Furkan kahvesinde bıraktığı gözlerini direkt olarak bana kaldırdığında göz göze gelmemiz bir olmuştu. Aramızda oturan tek kişi Seçkin'di yani fazla bir mesafemiz yoktu. Hiçbir konuda konuşmaya girmeyip sadece bu konuya damlamam şaşırtmış olmalı. Ya da beklediği birşeydi.
"Biletini aldım zaten. Sorun yok bayanlar. Sakin olun."
Deniz aniden Furkan'a döndü bu sefer.
"Ne demek biletini aldım? Furkan gitmiyorum!"
Gerilim artarken Furkan elini cebine atıp şu kıvrıştırdığı bileti çıkarıp masaya koyarak önüne doğru itti.
"Bak kızım.Senin ne bu grupta, ne bu okulda, ne benim evimde, ne İstanbul'da , ne de kalbimde bir yerin var. Eski hayatına geri dön. İstenmiyorsun."
![](https://img.wattpad.com/cover/30211640-288-k717458.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçma sapan bir aşk .
Teen FictionMecbur kaldığı için sahte evlilik yapan bir çift. Nefret aşka dönüşebilir mi ?