OYUNBOZAN

OB | 16 | Dokun Bana

Merhaba çiçeklerim, yeni bölümle geldimm.

Oyunbozan'ın açık ara en sevdiğim bölümlerinden biri bu bölüm. Sizin de keyifle okumanızı dilerim. Lütfen bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın.

Öpücük, öpücük!

▫️▪️

Kavruluyordum.

Bedenim baştan aşağı kavruluyordu. Ona varmak için attığım her adımda göğsümdeki ateş büyüyor, beni ele geçiriyordu.

Banyodan içeriye girdiğimde gözlerim onu buldu. Duş kabininin içindeydi ve bana arkası dönüktü. Yıkanıyordu, burada olduğumun farkında değildi. Yanına girmek yerine devasa banyonun içindeki lavabo tezgahına yaklaştım.

Onunla banyoya girmeyecektim, onu kendime çekecektim, ağıma düşecekti.

Gözlerimi onun üzerinden ayırmadan tezgahın üzerindeki havluları ve eşyaları kenara çekerek tezgahın üzerine çıktım ve ona doğru dönüp oturdum. Ayağımın birini karşımdaki dolaba dayadıktan sonra diğer bacağımı öne doğru uzatarak tek elimi arkamdan tezgaha koyup destek aldım ve hafif uzanır pozisyonda bacaklarımı biraz araladım.

Onu izledim birkaç saniye. Esmer teninde süzülen damlalara baktım ve ıslandığı için simsiyah olan saçlarına. Ancak bu, çok uzun sürmedi. Çünkü Güney, burada olduğumu anında hissetmiş ve yavaşça arkasını dönmüştü. Beni gördüğüne şaşırmadı, zaten beklediği bu olmalıydı.

Göz göze geldik.

Az önce, ona gelirken kavrulduğumu düşünmüştüm ancak belli ki yanılmıştım; gözleri gözlerime değdiği an, kavrulmanın ne demek olduğunu anlamıştım. Buram buram arzu vardı lacivert gözlerinde. Bense ölümün kıyısındaydım.

Konuşmadık, yalnızca birbirimize baktık.

Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken sağ elimin işaret ve orta parmağını birleştirip dudaklarıma yasladım ve parmaklarımın ucunu emerek ıslattım. Güney'in gözleri anbean kararmaya başladı, alev gibi yanıyordu lacivert hareleri. Arkasında hala akmaya devam eden suyu umursamadan ellerini camdan duş kabinine yasladı ve hafiften öne doğru eğildi.

Emmeye devam ettiğim ıslak parmaklarımı ağzımdan çıkartıp çeneme doğru sürükledim. Oradan da boynuma... Islak bir yol çizdim ağır ağır ve yavaş yavaş. Kıvılcımların koptuğu lacivert gözleri parmaklarımla çizdiğim yolu takip ediyordu anbean, gözünü bir an bile kaçırmıyordu.

Islak parmak uçlarımı sağ göğsüme doğru sürükledim ve dimdik olan göğüs ucuma sürterek göğsümün kavisinden yavaşça aşağı kaydım. Oradan karnıma ve kasıklarıma... Bacaklarımı biraz daha araladığımda Güney sertçe yutkundu.

Parmak uçlarım tenimde kayarak kadınlığımı buldu. Islaklığımı boydan boya, ağır ağır okşadım. Artık lacivertliğinden eser kalmayan kararmış gözleri kadınlığımı okşayan cüretkar parmaklarımdaydı. Bense yüzündeki seksi, tahrik olmuş ifadeyi izliyordum.

Sırılsıklam olan hassas noktama parmak ucumla baskı yaparak kışkırtıcı bir halde inledim. Gözleri yüzüme kaydı bir an, iştahlanmış gibi yavaşça dudaklarını ıslattı ve yeniden bacaklarımın arasına bakarak yutkundu.

Kadınlığımı okşamaya devam ederken dudaklarımdan çıkan küçük ah'lar banyoda yankılanıyordu. Orta parmağımı hafiften içime ittirdiğimde Güney sert bir nefes verdi, gözü dönmüştü, görebiliyordum. Karşısında bu kadar utanmaz, cüretkar, hatta arsız olmam onu deli gibi etkiliyordu.